Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (9 Mayıs 2018) saat 13.00’da İstanbul İl Merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek, ABD Başkanı Trump’ın ABD’nin Nükleer Anlaşmadan çekildiğini açıklaması üzerine Vatan Partisi’nin tutumunu açıkladı. Perinçek, özetle şunları belirtti:
ABD Başkanı Trump, ABD’nin Nükleer Anlaşmadan çekildiğini açıkladı. ABD’nin İran’a yaptırım uygulayacağı da resmen ilan edildi. Yaptırıma uymayan ülkelere de yaptırım uygulanacağı ifade edildi.
DERHAL İLAN EDİYORUZ
- Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak kuracağımız Millî Hükümet, ABD’nin İran’a uygulayacağı yaptırımlara katılmayacaktır.
- İran ile omuz omuza vererek Kandil’e beyaz bayrak çektireceğiz.
- İran’dan ucuz mazot ve petrol alarak, çiftçinin traktörüne litresi 2 Liradan mazot doldurmasını sağlayacağız. Tarımda büyük üretim atılımına hazırlanıyoruz. Yine Vatan Partisi’nin yönetimindeki Milli Hükümet, İran ile işbirliği sayesinde sanayicimize ucuz enerji sağlayacaktır.. Bu konuları İran yönetimi ile görüştük ve görüşmeye devam ediyoruz. İran’da mazotun litresi şu anda 35 kuruştur.
- ABD’nin Nükleer Anlaşmadan çekilmesi, Batı Asya’ya yönelik bir savaş tehdidir. Bu tehdidin karşısına en geniş ve en kararlı gücü yığmak, Türkiye’nin vatan bütünlüğü açısından zorunlu bir görevdir.
- ABD’nin savaş tehdidini önlemede Türkiye belirleyicidir. Çünkü Türkiye bölgemizde dengeleri değiştiren ülkedir. Türkiye gevşek davranırsa, ABD ve İsrail savaşa kalkışabilirler. Türkiye direnirse, ABD savaş çıkaramaz. Bu direnişi Vatan Partisi Hükümeti hayata geçirir.
- Bütün Türk milletini, iktidar ve muhalefetiyle bütün partileri, ABD ve İsrail tehdidine karşı İran ile dayanışmaya çağırıyoruz.
- Bütün partileri ABD’nin İran’a yaptırım uygulama tehdidine karşı tavır almaya çağırıyoruz. Bütün Cumhurbaşkanı adaylarını, İran’a yaptırım uygulamayacakları konusunda millete söz vermeye çağırıyoruz.
TÜRKİYE TEHDİDİN ODAĞINDA
Şu gerçeği tereddütsüz görmeliyiz: ABD tehdidi yalnız İran’ı değil, Türkiye’yi de hedef almaktadır. Hatta en ciddî tehdidin Türkiye’ye yönelik olduğunu saptamak gerekir. Çünkü Türkiye, Rusya ve İran ile işbirliği yaparak Batı Asya’daki dengeleri değiştirmiş ve ABD ile İsrail’in sözde “Kürdistan”, daha doğrusu İkinci İsrail planını bozguna uğratmada belirleyici olmuştur. Şu anda Türkiye Suriye ile birlikte Batı Asya’da ABD’nin silahlı piyonlarıyla savaş halindedir.
EGE VE DOĞU AKDENİZ’DEN
İRAN-ARAP KÖRFEZİNE UZANAN CEPHE
Trump’ın Nükleer Anlaşmadan çekilmesini bölgedeki diğer gelişmelerle birlikte ele almak gerekir:
ABD-İsrail-Yunanistan ve Güney Kıbrıs, daha bir buçuk ay önce, 19-29 Mart 2018 tarihlerinde Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan bir askerî tatbikat yaptılar. Tatbikata ABD’nin 6. Filosu ve destroyerleri katıldı.
Daha dün (8 Mayıs 2018 ) İsrail Başbakanı Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Çipras ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Anastasiadis, Doğu Akdeniz doğal gazını birlikte Avrupa’ya taşımak için biraraya geldiler.
ABD geçen yıla kadar PKK terör örgütünün Suriye’deki kolu olan PYD’nin 10 bin silahlı teröristine ayda 200 ila 400 dolar maaş ödüyordu. Şubat ayında yapılan ABD Savunma Bakanlığı bütçesinde maaşa bağlanan PYD’li terörist sayısının 2019 yılında 65 bine çıkartılması öngörülüyor.
ABD’nin Ermenistan’da yaptığı darbe başarıya ulaşmıştır. ABD kuklası Nikol Paşinyan iktidara getirilmiştir. ABD, Türkiye’yi Kafkaslar’dan da kuşatma girişimi içindedir.
TÜRKİYE ABD TEHDİDİNE
İKİ CEPHEDE DİRENMEK DURUMUNDA
Toplam olarak baktığımızda Türkiye, hem Suriye ve Irak’ın kuzeyinde, hem de Doğu Akdeniz ve Ege de ABD-İsrail tehdidiyle karşı karşıyadır. Şu anda Ege’den İran-Arap Körfezi’ne kadar uzanan bir cephe oluşmuştur. Bu cephe, tek bir cephedir.
Bu cephede ABD-İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs ve PKK ile IŞİD gibi terör örgütleri karşımızdadır.
Türkiye ile aynı cephede bulunan ülkeler ise, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ve Rusya’dır. Cephe derinliğinde Çin Halk Cumhuriyeti ile Asya ve Orta Asya Cumhuriyetleri vardır.
BATI ASYA’DA OLUŞAN İTTİFAKI
DOĞU AKDENİZ VE EGE’YE TAŞIYACAĞIZ
Bu koşullarda Vatan Partisi olarak Türk milletinden yetki istiyoruz. ABD’nin “Kürdistan” adı altındaki İkinci İsrail girişimini nasıl bozguna uğrattıysak, Batı Asya ve Doğu Akdeniz’den yönelttikleri tehditlerdi de bozguna uğratırız. Burada Suriye ile işbirliği anahtar değerindedir. Çünkü Türkiye ile aynı cephede olan ülkeler, Türkiye’yi Suriye siyasetinde sınıyorlar. Türkiye, Suriye’ye derhal ve derhal elini uzatarak, bütün ittifak birikiminin güvenini kazanabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığımız ilk gün Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad dostumuzu Türkiye’ye davet edeceğiz.