Adana İl Başkanlığımızdan Türkiye Barolar Birliğinin Çağrısına Destek

Adana İl Başkanımız Selver Kaplan, Adana İl Merkezimizde düzenlediği basın açıklaması ile meslek kuruluşlarına sahip çıktı

Tarih:

1/2
2/2

Adana İl Başkanımız Selver Kaplan, Adana İl Merkezimizde düzenlediği basın açıklaması ile meslek kuruluşlarına sahip çıktı. Kaplan, açıklamasında şunları söyledi:



MESLEK KURULUŞLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gazetecilerin sorularını yanıtlarken meslek kuruluşlarına ilişkin son derece vahim ve devlet adamı ciddiyetiyle bağdaşmayan yanıtlar vermiştir.


Sayın Cumhurbaşkanı, öncelikle meslek kuruluşlarının isimlerinde yer alan “Türk, Türkiye” gibi ifadelerin “bakanlar kurulu” kararıyla kaldırılacağını, ardından da bu kuruluşların yapılarının değiştirileceğini ve herkesin istediği gibi birlikler oluşturabileceğini belirtti.


Millet Mehmetçiğin etrafında kenetlenmiş, Afrin’de ve giderek bütün Suriye’nin kuzeyinde ABD ve onun piyonu olan PKK/PYD ile savaşırken, milleti birleştirme sorumluluğunda olması beklenen Cumhurbaşkanı, meslek sahiplerini bile bölecek açıklamalar yapmaktadır. Devlet aklı ve ciddiyeti ile bağdaşmayan açıklamalardır bunlar.


Sayın Erdoğan’ın ve hükümetinin meslek kuruluşları konusunda bilgisiz olduğu anlaşılmaktadır. Erdoğan’ın yanında kendisine doğruyu söyleyecek bir kişinin bile bulunmadığı görülmektedir. Etrafında böyle kişiler olsa “Türk” ya da “Türkiye” gibi isimlerin meslek kuruluşlarına bakanlar kurulu kararıyla değil, kanunla verildiğini Cumhurbaşkanına söylerlerdi.


1 – Meslek kuruluşlarının isimlerini ve yapısını “bakanlar kurulu kararıyla” ya da OHAL KHK’sıyla değiştirmek mümkün değildir. Çünkü bu birlikler Anayasa’da düzenlenmiştir. Anayasamızın 135. Maddesinde bu birliklerin amacı ve kapsamı belirlenmiştir. Maddenin başlığı bile “Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları”dır. Madde şu şekildedir:


“Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir.”


2 – Anayasamızın 135. Maddesinde de belirtildiği gibi, bu kuruluşlar kanunla kurulmuştur. İsimleri, yapıları ve görevleri kanunla belirlenmiştir. Örnek vermek gerekirse;


Türkiye Barolar Birliği


Türk Tabipleri Birliği


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği


Türkiye Ziraat Odaları Birliği


Türk Eczacıları Birliği


Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği


gibi örnekler çoğaltılabilir. Anayasamızın 135. Maddesine göre oluşturulan Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının tamamı, kanunla kurulmuştur.


3- Adı geçen Mesleki Kuruluşların isimlerinden “Türk” ya da “Türkiye” ifadelerinin kaldırılması, bu kuruluşların “millî” niteliğine zarar verir. Kuruluşların “Türk” ya da “Türkiye” isimlerini kullanması, bunların “kamu kurumu niteliği” taşımalarından ve temsil ettikleri meslek sahiplerinin bütünün kapsamasından kaynaklanmaktadır. Türk-Amerikan Savaşının ortasında “Türk” ve “Türkiye” kelimelerinin hedef alınması vahimdir. Bu kavramlar Millî Birliğin temelidir. Bunlara saldırmak Milli Birliği dağıtma sakıncası taşımaktadır. Sayın Erdoğan ve çevresi, bu kavramları hedef alarak, ABD ve AB’nin “Türk’ü silme” programıyla paralel bir konuma düştüğünün farkında mı? “Türk”ü kaldırma talebinin, ABD’nin piyonları olan PKK ve FETÖ’nün talebi olduğu unutulmamalıdır.


4- Meslek kuruluşlarının 1-2’si dışında tamamı, Türkiye’nin millî çıkarlarını sürekli savunmuşlardır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarını desteklemişler, 15 Temmuz ABD-FETÖ darbe teşebbüsünün karşısında yer almışlardır. Bu kuruluşlar, ülkemizde millî birliğin oluşturulmasının ve cumhuriyet ile demokrasinin kökleşmesinin en önemli unsurlarındandır.


5- Türkiye’nin yürüttüğü Vatan Savaşı’na karşı bozgunculuk yapmak suçtur. Bu bakımdan TTB yöneticilerinin “Savaşa Hayır” söylemleri iç cephede bozgunculuk yapmaktadır ve kabul edilemez. Burada sorumluluk anayasal bir kuruluş olan TTB’nin değil, onu yönetenlerindir. Söz konusu yöneticiler hakkında hukuki ya da idari işlemler yapılabilir ama kurum cezalandırılamaz. Türk hekimleri, Mehmetçiğiyle birliktedir. Çok sayıda il tabip odası açıklamalar yaparak TTB merkez konseyinin açıklamasını benimsemediklerini ve Afrin harekâtını desteklediklerini belirtmişlerdir.


6- Başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere meslek kuruluşlarının yapısını ve birlik olma vasfını değiştirmek telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır. Avukatlık mesleği, kanuna göre yargının 3 asli unsurundan biridir. Adil yargılanmanın temeli, savunma hakkının eksiksiz var olmasıdır. Bu, hukuk devletinin gereğidir, avukatlardan çok vatandaşların güvencesidir.


Vatan Partisi olarak Türkiye Barolar Birliği’nin eylem çağrısını destekliyoruz. Bu nedenle, 24 Şubat 2018 günü Ankara’da toplanacak olan Avukatlarımıza Vatan Partisi olarak desteğimizi sunacağız.