12 Haziran seçiminin sonucunu, yurtsever oylar belirleyecektir.
Yurtsever seçmen iki kümede toplanabilir.
Çağdaş yurtsever seçmen
Birincisi, çağdaş yurtsever seçmendir. Bu kitle kendisini Atatürkçü olarak da tanımlıyor. Sanayi emekçileri, kamu çalışanları, Cumhuriyet aydınları, çağdaş – yurtsever sermaye sahipleri, bu seçmen kümesini oluşturuyor. Türkiye’nin her yerinde vardırlar; ancak özellikle büyük sanayi kentlerinde ve kıyılarda yoğunlaşmış bulunuyorlar. Bu kitle geçmişte merkez sol ve merkez sağa oy verdi. Ancak bugün CHP’nin yurt ve millet kavramlarına sırt çevirmesi üzerine arayış içine girmiştir. MHP dahi bu kesimden oy arayışı içene girmiştir.
Muhafazakâr yurtsever seçmen
İkincisi, muhafazakâr yurtsever seçmendir. Bu kitle daha çok sanayi merkezleri dışında, göreli az gelişmiş bölgelerdedir. Kasabaların ve küçük kentlerin esnaf ve zanaatkârı yanında bir kısım kırsal nüfus bu tanım içindedir. Dindar olmakla birlikte vatanın bütünlüğü ve milletin birliği konusunda duyarlılıkları vardır. Bu seçmen kitlesi, arkada kalan seçimlerde MHP ile AKP arasında gidip gelmiştir. İşçi Partisi’nin bağımsızlıkçı tutumunu da ilgiyle izlemiştir.
AKP’nin yurtsever avcılığı
AKP, seçimin kaderini belirleyecek gücün yurtsever seçmen kitlesi olduğunu saptamıştır ve 12 Eylül 2010 Halk Oylaması öncesinden beri onları kazanmaya çalışıyor. Haçlının BOP Eşbaşkanlığını üstlenmesine ve Kürt açılımına rağmen, yurtsever kesimi avlamaya yönelik tavırları ne kadar etkili olur, göreceğiz.
CHP yurtsever seçmene sırtını döndü
CHP ise, yeni yönelişini aday listeleriyle bir kez daha göstermiştir. Genel Af, Kürt Açılımı, Dersim Açılımı, Profesyonel Ordu, Türban Açılımı çizgisindeki akıl almaz çıkışlarıyla yurtsever ve Atatürkçü kesimi şaşkına uğratmıştır.
MHP’nin kurtulamadığı ABD denetimi
MHP seçim siyasetini bütünüyle yurtsever kesimin oylarını kazanmak üzerine kurmuştur ve CHP’nin sırtını döndüğü alana da girmektedir.
Ancak MHP, Ergenekon tertibini başından beri onaylayan tavrıyla ABD planlarına hizmet etmiştir. Türk Ordusuna karşı yürütülen bu operasyonu, “darbecilikle mücadele” perdesi altında desteklemesi, MHP’nin vatanseverlik söylemlerinin içini boşaltmıştır. Ordunun savaş yeteneğinin kırılmasına kayıtsızlık, MHP’nin vatan savunmasındaki konumunu da ortaya koymaktadır.
MHP, en son Libya tezkeresinde Haçlıya teslim olan tavrıyla, yalnız vatanseverlik sınavında değil, Müslümanlık sınavında da sınıfta kalmıştır. Kritik durumlarda ABD denetiminden vazgeçemediğini kanıtlamıştır.
Cumhuriyet Güçbirliği’nin yoğunlaştığı duyarlılık
Cumhuriyet Güçbirliği, işte bu koşullarda, Türkiye’nin hayati önemdeki meselelerini çözmeye yönelik program ve siyasetlerini açıklamış bulunuyor.
Milli devlete dirlik,
Millete birlik,
Vatana bütünlük,
Halka özgürlük ve zenginlik;
Bugün Türkiye’nin temel meselesidir.
Önümüze baktığımız zaman, yükselen tehlikelere karşı duyarlılıkların bu çözümlerde yoğunlaşacağı görülür.
YARIN: Yurtseverlik firarileri