Doğu Perinçek: Yılandan kurtarıcı olmaz

"Türkiye, Üretim Ekonomisini kuracak bir Millî Hükümet oluşturmak zorundadır"

Aydınlık’ın önceki günkü başlığı ve Mustafa Pamukoğlu üstadımızın yazısı, McKinsey rezâletini bütün çıplaklığıyla ve boyutlarıyla otaya koydu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın New York’tan açıkladığına göre, 16 Bakanlığın temsilcilerinden oluşan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi’ni üç ayda bir ABD şirketi denetleyecek.

 

 

KAMUYA YIKICI DARBE

 

Berat Albayrak, bu kararı “Kamu kurumlarına değerli bir kazanç” olarak takdim ediyor.

 

1980 yılından bu yana Millî Devletin yıkıma uğratıldığı nerdeyse 40 yıla varan süreçte, kamu kurumlarının yeni bir tanımı yapılmış oluyor. Kamu mevzisinde olan herkes, o “değerli kazanç” kavramını kuşkusuz “yıkıcı darbe” olarak anlıyor.

 

 

ALTINDAN KALKILAMAYACAK AĞIRLIKLAR

 

Pamukoğlu’nun işaret ettiği gibi, ABD’nin üzerimize sürdüğü PKK ve FETÖ terör örgütleriyle savaşan Türkiye, ekonomide CIA bağlantılı bir şirketten akıl alacak!


 
Tayyip Erdoğan hükümeti, artık bu çelişkilerin ve bu tutarsızlıkların altından kalkamaz.

 

 

DENİZE DÜŞEN YÖNETİM YILANA SARILIYOR

 

Arkadaşımız Mehmet Akkaya, beş gün önce ekonomik durumun gerçek raporunu veriyordu (Aydınlık, 27 Eylül 2018). Özeti üretimde daralmalar, iflaslar ve binlerce emekçinin işten atılması.

 

Tayyip Erdoğan yönetimi, ağırlaşan ekonomik tablo karşısında şaşkın ve çaresiz durumdadır. “Denize düşen yılana sarılır” sözü tam da böyle durumlar için söylenmiş. Hükümet, “kriz yok” diyor, denize düştüğünü bile kabul etmiyor, ama yılana sarılması bir gerçek.

 

 

TESLİM EDİLMEYECEK DEĞER KALMAMIŞTIR

 

Döviz açığı karşısında Hükümetin bir programı ve stratejisi yok. Yeni Ekonomi Politikası (YEP) diye açıklanan programın ve hedeflerin Türkiye gerçeğiyle bir ilgisi kurulamıyor. Bugünden söyleyelim, özellikle enflasyon ve işsizlikle ilgili olarak önümüzdeki üç yılın beklentileri hayâlin de ötesindedir.

 

AKP iktidarı, Müslümanlık açısından da tam bir iflas halindedir. Mc Kinsey, bir ekonomi şirketidir ama esas işi Hıristiyan misyonerliğidir. Dahası bu şirketin sicilinde ABD Gladyosunun darbelerini tezgâhlamak da yazılı.

 

 

YENİ DIŞ KREDİ VE FAİZ MALİYETİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN ATLANTİK’TE İTİBAR ARAYIŞI

 

Hükümetin yaptığı iş, döviz bulmak için oraya buraya koşmaktır. Ve yine döviz bulabilmek için bu yönetimin teslim etmeyeceği bir değerinin bulunmadığı ilan edilmektedir.

 

Hükümet, içine girdiği çıkmazda, Atlantik dünyasından yeni dış kredi bulmak ve bu kredilerin faizini düşürmek için, Mc Kinsey firmasının itibar notlarına muhtaç duruma düşmüştür.

 

 

ATLANTİK’TE ÇÖZÜM YOK

 

Daha önce de yazdık: ABD, Türkiye ekonomisini kurtaramaz, istese de kurtaramaz. ABD’nin böyle bir yeteneği yok! AKP iktidarı, Beyaz Saray’ın kapısına çaput bağlasa, Pentagon’a adaklar adasa, Mc Kinsey’nin eline sarılsa, yine de Türkiye ekonomisini ayağa kaldıramaz.

 

1980’de içine girdiğimiz sürecin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Dünya ekonomisiyle bütünleşme dedikleri program, ihracat odaklıydı, üreticileri suçlayarak Türkiye’ye dayatıldı, üretim yapısını yıkıma uğrattı ve iflasla sonuçlandı.

 

Türkiye, Üretim Devriminin eşiğine gelmiş bulunuyor.

 

Üretim Ekonomisini CIA bağlantılı şirketle yapma olanağı var mı: Tayyip Erdoğan yönetiminin kendisine sorması gereken soru budur.

 

Mc Kinsey’nin CIA darbesi tezgâhlama yeteneğinden yararlanmak istiyorlarsa, söylenecek söz yok!

 

 

HÜKÜMET SEÇENEĞİ

 

Tek başına AKP iktidarının sonuna gelmiş bulunuyoruz.

 

Bu koşullarda Mc Kinsey gibi CIA şirketlerine verilen yetkiler, Türkiye ekonomisine çare olmaz ama ABD’nin hükümet tezgâhları için elverişli koşulları gündeme getirir.

 

Bu durumda MC Kinsey rezâletini eleştirmekle yetinmek de bir çare değildir.

 

Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi tek başına yönetme iddialarının dayandığı bir gerçek kalmamıştır.

 

Türkiye, Üretim Ekonomisini kuracak bir Millî Hükümet oluşturmak zorundadır.