Anayasa süreçleri açısından bakarsak, Türkiye’nin son iki yüzyılının çelişmeleri ve mücadeleleri şu başlıklar altında toplanabilir:
- Anayasa yapanların Anayasa tırpanlayanlara karşı mücadelesi.
- Meclis açanların Meclis kapatanlara karşı mücadelesi.
- Hürriyet getirenlerin Hürriyet boğanlara karşı mücadelesi.
- Bağımsız devlet kuranların yabancılara bağlananlara karşı mücadelesi.
- Aydınlanmış ve laik bir toplum kuranların Ortaçağ yobazlığına karşı mücadelesi.
Peki “Muhammed’in evlatları” bu mücadelede hangi saftaydı?
DÜNYA DEVRİMCİLERİNİN MEŞRUTİYET DEVRİMİNE İLGİSİ
Türkiye’deki anayasa hareketleri, dünya devrimci çevreleri tarafından da büyük bir ilgiyle izlendi. Örneğin Marx, 1876 Birinci Meşrutiyeti'ni coşkuyla karşılıyordu.
Marx’ın eşi Jenny Marx, 20 ya da 21 Ocak 1877 tarihinde Friedrich Adolph Sorge'ye Londra'dan yolladığı mektubunda şöyle yazıyor:
"Kocam ise, şu sıra Doğu Sorununa derinlemesine dalmış durumda ve o Hristiyan ikiyüzlülerin ve düzenbaz farfaracı bezirgânların cümlesine karşı Muhammed'in evlâtlarının sağlam, onurlu ortaya çıkışları nedeniyle büyük coşku içinde."
Tarih 1877 yılının Ocak ayı. Bir ay önce 23 Aralık 1876 günü Kanunu Esasi ilan edilmişti.
ANAYASA HAREKETİNDE HALK ETKENİ
Marx’ın “Muhammed’in yiğitleri”ne olan ilgisi aslında Meşrutiyet’ten önce başlamıştı. Avrupa'da devrim inişe geçerken, Asya, büyük devrimci yükselişin işaretlerini veriyordu. Marx'ın da gözü artık Çin’de, Rusya’da ve Türkiye'deydi. Türk halkındaki devrimci cevheri gördüğü için olmalı, Kırım Savaşı sırasında Türkçe ve Arapça öğrenmeye niyet etti. Bunu yakın arkadaşı Wilhelm Liebknecht'in anılarından öğreniyoruz.
Marx'ı coşku içinde Doğu Sorunu'na yönlendiren, Türk köylüsü ve devrimcileriydi. 1876 yılında Osmanlı Devleti'nin Bulgar ayaklanmasını şiddetle bastırmasına karşı, Avrupa basınının çıkardığı gürültüyü, "Hıristiyan farfarası" olarak niteliyor ve Türkiye'nin yanında yer alıyordu.
Marx, 4 Şubat 1878 günü arkadaşı Liebknecht'e yazdığı mektupta, Türk köylüsü ve Türk halkı için, "Avrupa'daki köylülüğün ve halkın kesinlikle en yetenekli ve en ahlâklı temsilcilerinden biri" diye övgüyle söz ediyordu.
ASYA DEVRİMLERİ ÇAĞININ ANAYASA HAREKETİ
Marx ve Engels, Mithat Paşa'ların ve Namık Kemal'lerin önderliğinde gerçekleşen 1876 Demokratik Devrimini "Doğu'daki devrimlerin bir örneği" olarak değerlendirdiler. Türkiye gençlik hareketindeki devrimci cevherin altını çizdiler. Böylece Genç Türk devrimciliğinin tarih sahnesine çıkışını daha o zaman gördüler. Osmanlı Devleti’nin Rusya'ya karşı mücadelesinin nesnel olarak Avrupa'daki devrimci birikimi harekete geçirecek bir işlevi olduğunu belirlediler. Mithat Paşa'nın dayandığı demokratik güçlerin laik temelli eşitliği savunan bir iktidar mücadelesi verdiğine dikkat çektiler.
Marx, Türk köylüsünün erdemlerine işaret ederek, bir bakıma Türk Devriminin toplumsal dinamiğini saptamıştı. 1877 yılında "Muhammed'in evlâtları" diye nitelediği Türk Devrimcileri, 1908 Hürriyet Devriminden sonra Mazlum Milletlerin ilk İstiklâl Savaşını ve Atatürk Devrimini başaracaklardı.
Marx’ın “Muhammed’in evlatları” diye övdüğü devrimciler, Mithat Paşa’lardı, Namık Kemal’lerdi, Mustafa Fazıl Paşa’lardı, Ziya Paşa’lardı. Devrimci Batıdan Doğuya baktığınız zaman, Hazreti Muhammed’in yiğitleri böyle tanımlanıyordu.
KAYNAKLAR:
1) Jenny Marx, Briefe, Marx Engels Werke içinde, c.34, s.525.
2) Marx-Engels Anıları, yay. haz. Marksizm-Leninizm Enstitüsü, İngilizceden çev. Alaattin Bilgi, Evrensel Basım Yayın, İstanbul, Nisan 1999, s.118.
3) Marx/Engels, Werke, c.34, s.525, 547, dipnot 57.
4) "Marx an Wilhelm Liebknecht, in Leipzig", 4. Februar 1878, Marx/Engels, Werke içinde, c.34, Dietz Verlag, Berlin, 1985, s.317. Yine bkz. Taner Timur, Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu, 2. basım, Yordam Yayınları, İstanbul, Ocak 2014, s.71. Ayrıca bkz. Doğu Perinçek, "Taner Timur'un Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu Kitabı Üzerine", Aydınlık Kitap, sayı 100, 24 Ocak 2014.
5) Marx/Engels, Werke, c.34, s.44 vd, 66 vd.
12 Şubat 2021 Cuma / Aydınlık