Vatan Savaşındayız. İkinci İstiklâl Savaşı adlandırması da yerindedir. Şu anda ABD’nin piyonlarına karşı savaşıyoruz. Ancak ABD ve İsrail, Doğu Akdeniz’de namlularını Türkiye’ye doğrultmuş bulunuyor. Türkiye’ye yönelik tehdit, Doğu Akdeniz’e kaymakta ve ağırlaşmaktadır. Borç batağına saplanan ekonomi ise, gittikçe daha ciddî görüntüler veriyor. 1915 koşullarını yaşadığımızı söyleyenler arasında hükümet mensupları var. O dönemin savaş ekonomisi tecrübeleri gündeme gelecektir.
DOĞRU MEVZİLENME İÇİN DOĞRU TARİH
Birinci Dünya Savaşı, bugün için çok önemli dersler içermektedir. Aslında bugün izlenen siyasetler, Birinci Büyük Savaş üzerinden de tartışılmaktadır. İttihat Terakki yönetiminin savaş stratejisi ve siyasetleri, yalnız bir tarih sorunu olarak değil, bugünkü vatan savaşı bağlamında değerlendirilmektedir. Bugünkü Vatan Savaşını “Saray Savaşı” olarak niteleyen çevreler, Birinci Dünya Savaşında da Türkiye cephesinde değiller. Girdikleri mevziyi Birinci Dünya Savaşından malzemeler arayarak kuvvetlendirme çabasındalar. Bir kısmı geçmişten kalan bir takım hurafeler, yeniden piyasaya sürüldü.
Teori dergisi, bu gündeme yabancı kalamazdı. Gündem, savaş gündemidir ve bu gündem, tıpkı Birinci Dünya Savaşında olduğu gibi, yalnız Türkiye’nin değil dünyanın kaderini belirliyor. gündeme ışık tutan nitelikli inceleme ve araştırmalarla gündeme ışık tutmaktadır. Derginin bayilerde bulunan Ekim sayısında yer alan Doğu Perinçek, Prof. Dr. Zafer Toprak, E. Org. Ergun Saygun, Oktay Yıldırım, Prof. Dr. Cüneyt Akalın, Şule Perinçek, Mecit Ünal, Doç. Dr. Hüner Tuncer, Duygu Karabulut, Eren Öztürk, Kaan Arslan, Sadık Can Perinçek imzalı araştırma ve incelemeler, tarih çalışmalarımız yanında strateji ve siyaset tartışmalarına da ışık tutacak niteliktedir.
HURAFELER VE GERÇEKLER
Teori dergisinin bu sayısında Birinci Dünya Savaşının tarihsel gerçekleri, hurafelerle mücadele edilerek açıklanmaktadır. İşlediğimiz tezleri şöyle sıralayabiliriz:
1. Birinci Dünya Savaşı, Türkiye için “macera ve yıkım” değil devrimin başlangıcıydı.
2. Türkiye, emperyalist savaş vermedi, vatan savaş yaptı.
3. Türkiye, savaşın dışında kalamazdı.
4. Türkiye, savaşta Almanya ile ittifak yapmak zorundaydı.
5. Türkiye, savaşa oldubittiyle değil, kendi iradesiyle ve doğru zamanda girdi.
6. İttihat Terakki yönetimi “Alman taşeronu” değil, millî devrimciydi.
7. Türkiye, savaşta İttihat-Terakki yönetiminin millî-devrimci önderliği sayesinde direndi.
8. Türkiye’nin vatan savunması devrimler çağını açtı.
9. Almanya ile ittifak zorunluluğu, Alman stratejisine bağlanma zorunluluğuna dönüştü. Bunun zararlarını gördük.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞININ KAZANÇLARI
Birinci Dünya Savaşımızın kazançlarını ise madde madde şöyle özetleyebiliriz:
1. Millî bilincimiz gelişti, özgüven kazandık.
2. Düşmanı eksilttik ve devrimci müttefik kazandık.
3. Düşmanlarımızı yorduk ve yıprattık.
4. Millî Devletin iktisadî temelini kurduk.
5. Tehcir kararıyla iç cephedeki yıkıcı unsurları etkisiz kıldık.
6. Millî Devletimizi kuracağımız millî hudutlara çekilerek gerçekçi programa geldik.
7. Savaşta devrimcileştik, Meşrutiyetlerin yetersizliğini gördük, Cumhuriyetin birikimini oluşturduk.
Teori dergisinin bu sayısını inceleyerek görüşlerinizi yazarsanız bu köşede yayınlamaktan sevinç duyarız.