Doğu Perinçek: Üretim Devrimi-7

Küresel merkezlerden bağımsız Güçlü Merkez Bankası

Soruyoruz:

 

“Merkez Bankası özerk olacak” diyenler, para politikasını hangi araçlarla yürütecekler?

 

Dışardan gelen tertipleri hangi araçlarla bozacaklar?

 

Hangi araçlarla üreticiyi destekleyecekler?

 

Merkez Bankası’ndan vazgeçenler, Merkez Bankası’nı dünyadaki dalgalanmalara teslim edenler, aslında Türkiye’yi yönetemeyeceklerini ilan ediyorlar.

 

Biz de ilan ediyoruz:

 

Merkez Bankası’nın adı “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası”dır. Nasıl Cumhuriyet Savcısı Cumhuriyet adına yargı sürecine katılır, Cumhuriyet Merkez Bankası da ekonomik süreçlerde Cumhuriyet adına görev yapar. Merkez Bankası, küresel sermayenin bankası değildir ve olamaz. Merkez Bankası’nın adı, sahibini, amacını ve işlevini de belirliyor. Türk milletinin ekonomisine hizmet etmesi, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten üreticilerin millî iradesinin emrinde olması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin para ve ekonomi politikalarını uygulaması Merkez Bankası’nın varlık sebebidir.

 

Merkez Bankası, Millî Hükümetin yönetiminde olacaktır. Ekonomiyi millî amaçlar için yönetmek ve kaynakları üretime yönlendirmek için, para siyasetlerini Merkez Bankası aracılığıyla belirlemek zorundayız.

 

Küresel merkezlerden dayatılan sıkı para politikası, küresel merkezlerin çıkarı içindir. Para siyasetimizi, Üretim Ekonomisinin emrine vereceğiz.

 

Hele kriz dönemlerinde, Merkez Bankası’nı Millî Hükümetin yönlendirmesi, çıkış yolunun açılması için şarttır.

 

Millî Hükümetin Millî Direnme Ekonomisini ve Üretim Ekonomisini inşada en önemli araçlarının başında Merkez Bankası gelir.

 

Merkez Bankası, üretimi geliştirmek ve üreticiyi desteklemek hedefinin emrinde olacaktır.

 

Merkez Bankası, Türkiye’yi dolar saltanatından kurtaracak!

 

Merkez Bankası, Türk Lirasını koruyacak!

 

Merkez Bankası, gerekirse Türkiye Devletinin emriyle para basacak!

 

Merkez Bankası, Türkiye’ye bağımlı olacak, Türkiye’nin üretim hedeflerine bağımlı olacaktır!

 

Vatan Partisi, Türkiye’yi bu krizden çıkartacak biricik partidir. Çünkü Merkez Bankası’nı yönetecektir.

 

 

SERMAYE HAREKETLERİ DENETLENECEK

TÜRK BAYRAĞI ALTINDA TÜRK LİRASI

 

-Halkımızın kur ve faizlerdeki artış sonucu gelir kaybına uğramasına ve işsiz kalmasına son vermek için,

 

-İş dünyasının önünü görebilmesi ve yatırım, üretim ve satışlarını doğru planlaması için,

 

-Köylümüzün üretimde kullandığı mazot, gübre, tohum, tarım ilacı gibi en önemli girdilerde ani fiyat artışları karşısında çaresiz kalmaması için,

 

-Türkiye’de Dolar ve Avronun saltanatına son vermek ve Türk Lirasının millî piyasada rakipsiz dolaşımını sağlamak için,

 

Yurda sermaye giriş çıkışı ve kısa vâdeli para hareketleri denetim altına alınacaktır. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’na göre yeni kararlarla ve Merkez Bankası tebliğleri çıkarılarak, eski kararlara göre devredilen yetkiler kaldırılacak ve mevzuat yeniden düzenlenecektir. Döviz üzerinden işlem ya da sözleşme yapılması izne bağlanacak ve denetim altına alınacak; bankaların dövizle borçlanma ve döviz pozisyonu tutma yetkileri sınırlandırılacaktır. Yabancı para talebi kontrol altında tutularak döviz kurlarında ani baskıların önüne geçilecektir. Döviz tevdiat hesapları Türk Lirası mevduat hesaplarına çevrilecek; döviz büfeleri kapatılacaktır.

 

Devlet ihaleleri, kamusal ve özel sözleşmeler ve ekonomik işlemler, Türk Lirasıyla yapılacaktır.

 

Döviz kurları her gün Merkez Bankası’nın belirleyeceği kurlar üzerinden işlem görecektir. Beklenmeyen kur ataklarının önüne geçilerek iş hayatındaki planların uygulanabilir hale getirilmesi sağlanacaktır.

 

Gerekirse katlı kur politikası uygulanarak, özellikle üreticinin ve halkın temel talepleri olan doğal gaz, petrol, gıda, ilaç, yatırım ve ara mallara farklı kur uygulanarak maliyetlerin ve fiyatların denetim altında tutulması sağlanacaktır.

 

Karaborsayı önlemek için etkin önlemler yürürlüğe konacaktır.

 

Bütün bu uygulamalar, planlı ekonomik düzen içinde, üreticiyi koruyan dışalım ikamesi siyasetiyle birlikte yürütülecek, ekonomiyi düzenleyen kurumlar arasında uyum sağlanacaktır.

 

 

HALKÇI, ÜRETKEN VE MİLLÎ BANKACILIK

 

Bankacılıkta yabancı sermaye hakimiyetine izin verilmeyecek, bankacılık sektörü millileştirilecektir.

 

Devletin ekonomiyi toplum yararına yönlendirmesi, millî planın uygulanması, tefeciliğe son verilmesi, gelir dağılımında adaletin sağlanması için, bankacılık ve kredi sistemi etkin bir biçimde kullanılacak ve yeniden düzenlenecektir. Banka sayısında ihtiyaç fazlasına ve israfa son verilecek, yatırım ve üretime yönelik sektör bankaları geliştirilecektir. Hızlı kalkınmanın aracı olarak kamu uzmanlık bankaları ile kalkınma ve yatırım bankaları örgütlenecektir. Devlet bankalarının sermayesi güçlendirilecektir. Kooperatifçiliği geliştiren özel kredi yöntemleri uygulanacaktır. Hazinenin, KİT’lerin ve yerel yönetimlerin parası, kamu bankalarına yatırılacaktır.

 

Tekelci sermaye bankacılığı önlenecektir. Bankacılığın belli sermaye gruplarının denetimi altına girmesine, bankaların ticarî ve sınaî holdinglerle bütünleşmesine izin verilmeyecek, bu amaçla kamulaştırma dahil her önlem alınacaktır.

 

Tasarrufu özendirmek, üretimi artırmak, planlamanın önceliklerini gözetmek, gelir bölüşümünde adaleti sağlamak ve tefeciliğe izin vermemek amacıyla etkin faiz politikası izlenecektir.

 

 

TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN VEYA YETERİNCE ÜRETİLEBİLECEK MALLAR DIŞARDAN

ALINMAYACAK

 

Başta tarım ürünleri olmak üzere Türkiye’de yeterince üretilebilecek malların, lüks tüketim maddelerinin ve ikame edilebilen malların dışalımına son verilecek, yerli üretimin verim ve kalitesinin artırılması için tarım ve sanayi üreticisi desteklenecektir. Dışalım, millî ekonominin ayakları üzerinde doğrulmasına, üretimin artmasına, millî teknolojinin gelişmesine, halkın vazgeçilmez ihtiyaçlarının karşılanmasına ve millî savunmanın gereklerine bağımlı kılınacaktır.

 

Üreticilerin Millî Hükümeti, Dünya Ticaret Örgütü’nün eşitsizliğe dayanan yapılanmasını değiştirmek, özellikle malî kuruluşlarımıza, tarımımıza, küçük ölçekte üretim yapan sanayi işletmelerimize ket vuran düzenlemeleri etkisiz hale getirmek için, her düzlemde mücadele yürütecek ve kalkınmakta olan ülkelerle işbirliği yapacaktır.

 

 

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ SÖZLEŞMESİ YENİLENECEK

VEYA SERBEST TİCARET SÖZLEŞMESİ YAPILACAK

 

AB ile olan Gümrük Birliği Sözleşmesinin dışalımı doğrudan kısıtlamamıza ve Gümrük Vergilerini artırmamıza izin vermeyen hükümlerinin değiştirilmesi için, AB ile görüşmeler başlatılacak ve sözleşme yenilenecektir. Eğer şartlarımız kabul edilmezse, AB ile Gümrük Birliği Sözleşmesi feshedilecek ve Serbest Ticaret Sözleşmeleri yapılacaktır.

 

Ekonomimizin ve sanayimizin altyapı, makine, ekipman, yedek parça, üretim girdileri itibariyle AB ağırlıklı bir yapıda olması nedeniyle, ekonominin kilitlenmemesi için kaynak değişikliği kısa vadede mümkün gözükmeyen zorunlu kalemlerin dışalımında uygun koşullar sağlanacaktır.

 

Uzun yıllardan beri uygulanan ve dışalım üzerinde korumacı gümrük vergisi etkisi yapan, 12 Mayıs 1988 tarihli ve 88/12944 sayılı kararla düzenlenen Kaynak Kullanımı Destekleme Fon (KKDF) Ödemesinin kapsamı genişletilecek ve oranlar artırılacaktır.

 

KKDF uygulamaları yanında, tüketim malları, mobilya, vitrifiye, otomobil, lüks elektronik, tekstil, ayakkabı, dekorasyon, cam eşya, sebze, meyve, peynir vs. gibi ülke içinde üretilen veya ekonomi için zorunlu olmayan ürünlerin alımında gümrük idarelerinin bürokratik engelleyici yöntemleri kullanılarak dışalımı kısıtlayan uygulamalara gidilecektir.

 

 

MİLLÎ PARALARLA TİCARET

 

Komşularımızla ve büyük ticaret ortaklarımız olan Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerle millî paralara alışveriş yapacak ve uluslararası bankacılığı geliştireceğiz. Bu ülkelerle birlikte Avrasya Bankasını ve Avrasya Borsasını kuracağız ve etkin olarak işleteceğiz.

 

Millî paralarla alışverişin gerektirdiği Ruble ve Yuan yedeklerimizi yeterli hale getirmek yanında takas yönteminden de yararlanacağız.

 

 

İSTANBUL BORSASI YENİDEN DÜZENLENECEK

AVRASYA BORSASI KURULACAK

EMTİA BORSALARI CANLANDIRILACAK

 

İstanbul Borsası’nın yatırıma, üretime ve ekonominin verimliliğine katkısı bulunmayan, tersine kaynakları çarçur eden, küçük birikim sahiplerinin kandırılmasına ve kumar benzeri haksız kazançlar sağlanmasına olanak veren, en önemlisi emperyalist para operasyonlarıyla dışa kaynak aktarılmasına neden olan bugünkü işleyişine son verilecektir. İşlem gören kağıtlarla ilgili yeni düzenleme yapılarak Sermaye Piyasası Kurulu’nun yetki ve sorumlulukları yeniden belirlenecektir.

 

Emtia borsalarının ekonominin etkin işleyişine katkısı geliştirilecektir.

 

Dünya fındık ve kayısı borsaları Türkiye’de kurulacaktır.

 

Avrasya Borsası kurulması için ilgili ülkelerle işbirliği yapılacaktır.

 

 

YARGI REFORMU

 

Türkiye’nin bağımsızlığını koruyan, kaynakların verimliliğe göre kullanılmasını sağlayan, üreticiyi destekleyen bir Hukuk Düzeni ve Yargı Kurumlaşması sağlanacaktır.

 

 

NEREDEN BULDUN KANUNU VE YOLSUZLUK MAHKEMELERİ

 

Üreticilerin Millî Hükümeti, yolsuzluklara geçit vermeyecek, kamu görevlilerini liyakât esasına göre atayacaktır.

 

Kambiyo ve Gümrük mevzuatında, Bankalar Kanunu ve Vergi Kanunlarında, 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu çerçevesinde gerekli düzenlemeler yapılarak, millî ekonomiye hizmet etmeyen teşvikler kaldırılacak, bu kanunların etkin ve kararlı bir şekilde uygulanması sağlanacaktır. Bu amaçla Servet Beyanında bulunma yükümlülüğü getirilerek Nereden Buldun Kanunu çıkarılacaktır. Uyuşturucu, silah ve nükleer madde kaçakçılığından elde edilen bütün servetlere, kara ve kirli paraya el konacak; hortumculuk, bankaların içini boşaltma, rüşvet, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma gibi yasadışı yollardan elde edilen bütün kazançlar ve servet unsurları kamu kaynağına dönüştürülecek ve bu suçları işleyenlere karşı etkili ve hızlı ceza kovuşturması yürütülecektir.

 

Yolsuzluk Mahkemeleri kurularak, yolsuzluk suçları işleyenler hızla cezalandırılacak ve yolsuzlukla gasp edilen kaynaklar kamu kaynağına dönüştürülecektir. Soruşturmalar üç ayda ve yargılama en geç altı ayda tamamlanacaktır.

Başta tarım ürünleri olmak üzere Türkiye’de yeterince üretilebilecek malların, lüks tüketim maddelerinin ve ikame edilebilen malların dışalımına son verilecek, yerli üretimin verim ve kalitesinin artırılması için tarım ve sanayi üreticisi desteklenecektir.
Başta tarım ürünleri olmak üzere Türkiye’de yeterince üretilebilecek malların, lüks tüketim maddelerinin ve ikame edilebilen malların dışalımına son verilecek, yerli üretimin verim ve kalitesinin artırılması için tarım ve sanayi üreticisi desteklenecektir.