Doğu Perinçek: Türkiye ABD’ye boyun eğmez

Fırat Kalkanı, şimdi Fırat Mızrağı olarak devam ediyor. Mızrak ve kalkan her zaman birbirini tamamlar, birbirinin devamıdır. Bir elinizde kalkan olacak, bir elinizde mızrak. Aslında “Fırat Kalkanı Harekâtı” da, mızrak idi. Ama öyle bir mızrak ki, Türkiye’nin kalkanı işlevini gördü. Türkiye, kendisini mızrakla savundu. Amerika-İsrail koridoruna giren mızrak, Türkiye’nin kalkanı oldu.

 

Fırat’ın batısı-Fırat’ın doğusu ayrımı ABD’ye aitti. Türkiye Fırat’ın batısından girmişti koridora, PKK/PYD hiç olmazsa Fırat’ın doğusunda korunmalıydı. Barzanistan’dan Doğu Akdeniz’e uzanan koridor, Fırat’ın doğusunda başlıyordu.

 

 

ABD PLANI YERLE BİR OLDU

 

ABD planı, önce Fırat’ın batısında bozuldu, şimdi doğusunda yerle bir oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bombardımanı ABD planını yerle bir etti.

 

PKK, Türkiye’yi bölme planının piyonudur. Bu planın doğusu batısı fark etmez, güneyi ve kuzeyi de aynıdır. Vatan Partisi olarak hep vurguluyoruz: Doğuda, Batıda, Kuzeyde, Güneyde, hendeğin içinde veya dışında, sokakta ve Mecliste, hiçbir yerde PKK’ya izin verilemez.

 

 

BOZGUNCULUK DA BOZGUNA UĞRADI

 

Bu mücadelenin asıl cephesi ABD’ye ve PKK’ya karşıdır. Ama bir de bozgunculara karşı mücadele cephesi var. Mücadelenin her durağında “Türkiye ABD ile uzlaştı” propagandasıyla karşılaşıyoruz. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başarıyla sonuçlandırılmasından sonra da aynı kampanya boy gösterdi. Tayyip Erdoğan düşmanlığına kilitlenen kimi vatanseverler neredeyse bayram yaptılar, yine Tayyip Erdoğan’a atış yapma olanağı bulduk diye. “Açılıma dönülüyor” Son hafta İstanbul, Balıkesir, İzmir, Ankara, her gittiğimiz yerde, bu bozguncu propagandayla da uğraştık. Zayıf noktadan taaruz ediyorlar. Soru şuydu: Tayyip Erdoğan’a güveniyor musunuz, Açılıma dönmeyeceğinden emin misiniz.”

 

 

AÇILIMA GERİ DÖNÜŞ YOK!

 

Savaşta tereddütlere ve kararsızlıklara alan açmak en tehlikeli tavırdır. Yanıtımız açıktı: Evet güveniyoruz. Çünkü Türkiye’ye güveniyoruz. Vatan bütünlüğü gibi temel sorunlarda Tayyip Erdoğan Türkiye’yi yönetemez, Türkiye Tayyip Erdoğan’ı yönetir. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanının kendisi de ABD tehdidiyle yüz yüzedir. Bizim işimiz, Tayyip Erdoğan’ın teslim olması üzerine planlar kurmak değil, Türkiye’nin teslim olmaması için kararlı mücadeledir. Tarihsel sürece müdahale etmek, budur.

 

Bozguncuların ve karamsarların beklentileri de, bir kez daha Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bombardımanına uğradı. Şunu herkes bilmelidir: Türkiye kesinlikle bölünemez. ABD’nin de İsrail’in de buna gücü yetmez. Kürdistan planı, daha doğrusu İkinci İsrail planı bozguna uğramaya mahkûmdur. Herkesin görevi, bu kararlılığın içinde olmaktır. Hele sorumlu konumlarda olanlar, PKK’nın hendeklere gömülmesinden ve Terör Koridorunun bozulmasından sonra, yeniden Açılım’a dönemez. Artık hiç kimse PKK’yı gömüldüğü hendeklerden çıkartamaz. Artık hiç kimse Kürt Koridoru falan açamaz.

 

Bakınız o koridorun açılmasına Barzani’nin partisi KDP bile razı olmaz. Çünkü o koridor açıldığı zaman, koridordaki yönetim PKK hükümetçiği olur. ABD planındaki “Büyük Kürdistan”ın yönetiminde PKK bulunuyor. Bunu Barzaniler de bilmektedir.

 

 

SİNCAR’DA BOMBALANAN PKK’YI HİÇ KİMSE 1 MAYIS ALANLARINA GETİREMEZ

 

PKK’nın yasal örgütleri, Hayır Cephesi üzerinden sokaklara çıkmayı denedi başaramadı. Şimdi de bazı sendikaların ve meslek kuruluşlarının bayrağı altına gizlenerek, 1 Mayıs alanlarına girmeye çabalıyor.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri, Sincar’daki PKK’yı yerle bir ederken, hiç kimse o PKK’yı şu veya bu örtü altında 1 Mayıs alanlarına getiremez.

 

Bu yılın 1 Mayısında, emek ve vatan mücadelesi her zamankinden daha kuvvetli olarak birleşmektedir. Emek düşmanı emperyalizm, Türkiye’nin üzerine PKK ve FETÖ örgütlerini sürüyor. Emek için mücadele, bugün aynı zamanda bölücü ve yobaz terörüne karşı mücadeledir. Bu yıl 1 Mayıs’ın en önemli mesajı budur.