ABD emperyalizminin dayattığı karşıdevrim anayasasının en yıkıcı, en karanlık planı, Türk milleti kavramının hukuk dışına sürülmesidir.
91 yıllık haset
Evet hukuk dışına! Anayasa dışına attınız mı, hukuk dışına sürülmüş olur. O zaman Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün 91 yıllık hasetleri gerçek olur. Ne diyordu Tayyip Erdoğan:
“Etnik unsurlar vardır. Kürt’ü vardır, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arnavut’u, Boşnak’ı, Türk’ü vardır. Bunlar ülkemizde bir alt kimliktir. Bunun bir tek üst kimliği vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.”
Arslan Tekin, Yeni Çağ gazetesinde yayımladığı yazı dizisinde, BOP Eşbaşkanı’nın Türk milletini “alt kimliğe” indiren açıklamalarını sıraladı, hepsi oradan okunabilir. (Türk Adını Silme Planı, 8 Ağustos 2011).
Abdullah Gül’ün Türk milletini reddeden lafları da arşivlerde duruyor.
Kılıçdaroğlu’nun Neo-CHP yönetiminin de bu sinsi plana dahil olması, durumun çok ciddi olduğuna işaret ediyor.
Yurttaşlar topluluğu millet değildir
Öncelikle şunu vurgulayalım, yurttaşlar topluluğu, millet değildir. Ahali ile millet, çeşitli etnik kalabalıklar ile millet bir tutulamaz; aralarında çağ farkı vardır.
Millet, çağımızın toplumudur. Aynı ekonomik pazarda, vatan denen toprak parçası üzerinde millet bilincine sahip olan insan topluluğundan söz ediyoruz.
Yurttaşlar kalabalığı olursak nolur
Millet olmaktan vazgeçer, yurttaş kalabalığı olursak ne olur? Bugünün dünyasında millet kavramını hukuk dışına sürmenin bir tek sonucu vardır: Ayakaltında kalmak, dağılmak, devletsiz kalmak. Çağımızda millet yoksa, devlet de yoktur. Zaten yürütülen planın hedefi de budur.
Türk milleti olmazsa
Türkiye Cumhuriyeti hiç olmaz
Yurttaşlar topluluğu çok aldatıcı, sahte bir kavramdır. Milleti olmayan yurttaş, neyin yurttaşı olacak? Devletsizliğin yurttaşı mı? O nedenle “TC yurttaşlığı”, aslında yurttaşlık değildir. Çünkü Türk milleti olmazsa, Türkiye Cumhuriyeti de olamaz. Olmayan Cumhuriyetin yurttaşı da olamaz. “TC yurttaşlığından” söz edenler, tarih bilinci olmayan cahiller ile Türkiye Cumhuriyetini yıkmakla görevlendirilmiş hainlerdir.
Çağımızda devletin insan unsuru
Çağımızda devletin insan unsuru millettir. Hiç kimse günümüz dünyasında milleti olmayan bir devlet gösteremez. Çağımızda, insan unsurunu “yurttaşlar” diye tanımlamış bir devlet varsa, haritada yerini göstersinler, biz de öğrenelim. Her devletin bir milleti vardır. Yurttaş ise o millet mensubu olan bireyin devletiyle olan bağını ifade eder.
Devrimle millet olmuştuk
Türk milletini, Atatürk, 1930’da Medeni Bilgiler kitabında çok güzel tanımlamıştı:
“Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”
Devrimci Cumhuriyetin Anayasasına yazılacak tanım budur.
Atatürk, Türkiye halkının Cumhuriyeti birlikte kurarak, devrim yaparak Türk milletini oluşturduğunu saptamıştır. Tarihsel gerçek budur. Biz, Mazlumlar Dünyasına örnek bir devrimle Türk milleti olduk, bu süreçte büyük bir atılım gerçekleştirdik.
Abdullah Öcalan’ı arkada bıraktılar
Abdullah Öcalan da, 1990 yılındaki görüşmelerde ve 1999-2004 arasındaki İmralı’dan yaptığı açıklamalarda, “ağabey milletin” adı olan “Türk milleti” kavramına bir itirazı olmadığını belirtiyordu.
Demek ki Türkiye, AKP iktidarı döneminde, 7-8 yıl içinde, Türk milleti düşmanlığında Abdullah Öcalan’ın dahi önüne geçmiştir.
Tayyip Erdoğan-Abdullah Güller, şimdi ABD planları çerçevesinde bizi etnik topluluklar kuyusuna atmak ve devletsizleştirmek girişimi içindedirler. Yandaşları ise PKK’dir.
Türk milletinden vazgeçerek birlik sağlanmaz
Eğer ABD’nin tezgâhladığı Anayasa yapılır ve Türk milleti hukuk dışına sürülürse, bunun sonucu bölünme değil, dağılmadır.
Çok açık belirtelim. Eğer Güneydoğuda yaşayan Kürt yurttaşlarımızın çoğunluğu devrimle oluşan bir Türk milleti kavramı içinde yer almak istemeyeceklerse, zorla güzellik olmaz. Eğer Kürdümüz emperyalist planın içinde yer alacaksa, onların “hatırı” için Türk milleti kavramını Anayasa dışına sürmek, kabul edilemez. Kürtlerimizi birlikte yaşamaya ikna etmek gerekçesiyle Türk milleti kavramı hukukun dışına atılamaz. Tarihten silemeyeceğiniz bir kavramı, anayasadan silmeye kalkarsanız, o anayasa sizin başınıza yıkılır.
Rusya, Yugoslavya, Çekoslovakya deneyimleri
Birlikte yaşayan kavimler, şu veya bu nedenlerle, yollarını ayırabilirler. Örneğin Çekler ile Slovaklar, Sırplar ile Yugoslavya’nın diğer milliyetleri, Ruslar ile Belo Rus ve Ukraynalılar emperyalist dayatmalar ve savaşlarla bölündüler. Ama bu süreçlerde, Rus milleti, Sırp milleti veya Çek milleti kavramlarından vazgeçilmesine yönelik bir tartışma kimsenin aklına gelmedi.
Türkiye’de yaşanan olay, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Çekoslovakya’da yaşanan bölünme süreçlerinin ötesindeki olasılıkları gündeme getirmektedir.
Bölünme ya da dağılmayı dayatırsanız
Türk milletinin anayasadan çıkarılması planı, bölünmeyi değil dağılmayı Türkiye’nin önüne koyuyor.
ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden ve bölmesinden sonra, Türkiye ABD güdümlü BOP Eşbaşkanlığı diktası altında bölünme mi, dağılma mı seçenekleriyle karşı karşıya bırakılmıştır.
Türkiye’ye bölünme veya dağılma seçeneklerini dayatanlar, devrimi dayatıyorlar.