Doğu Perinçek: Tayyip Erdoğan ile davamız

Tayyip Erdoğan şikâyetçi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davasının 9 Aralık 2010 günlü duruşmasında yaptığım açıklamalar nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu.
BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, kendisine hakarette bulunduğum iddiasıyla şikâyetçi olmuş. Bunun üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkımda dava açtı.

 

“Pazarlamacı başbakan koltuğuna oturtulmuş”
İddianamede, “alenen hakarette” bulunduğum suçlamasına dayanak gösterilen sözlerim şöyle:
“… O pazarlamacı ABD tarafından Türkiye’nin Başbakanlık koltuğuna oturtulursa vahim bir olay var demektir. Hele o pazarlamacı, ‘ben Silivri’de özel mahkemeler kurdum’ diyorsa durum daha da vahimdir.”
Duruşma, 27 Nisan 2011 günü Silivri 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede şunları belirttim. Duruşma tutanağından alıyorum:

 

1. “Pazarlanan benim tarlam değil”
“Ben İşçi Partisi’nin Genel Başkanıyım. Şikâyetçinin pazarladığını dile getirdiği yer benim tarlam değildir, bu davanın savcısının, hâkimlerinin ve hepimizin ülkesidir.”

 

2. “Deliğe süpürülecek adam”
“Şikâyetçi 36 kez kendisinin Amerika Birleşik Devletleri’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı olduğunu dile getirmiştir. Şikâyetçinin Amerika Birleşik Devletleri tarafından göreve getirildiğine ilişkin sadece benim iddiam yoktur. En yakın danışmanlarından olan Cüneyd Zapsu ‘O adamdan faydalanın, sifonu çekip o adamı deliğe göndermeyin’ demek suretiyle şikâyetçinin istenildiği anda görevinden alınabileceğini ifade etmiştir. Yine 1996 yılında CIA’nın strateji kuruluşu Rand Corporation şu an başbakan olan şikâyetçinin ve şu an Cumhurbaşkanı olan kişinin Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapacağını bildirmiştir, bu tarihten 6 yıl sonra bu kişiler bu görevlere getirilmiştir.”

 

3. “Tayyip Erdoğan’ın özel mahkemesi”
“Tayyip Erdoğan’ın ‘ben bu davanın savcısıyım’ ve ‘biz o aydınları aydın oldukları için içeri tıkmadık’ sözleri, yargılamanın hem savcısı hem de yargıcı gibi davranarak özel mahkemeyi sahiplendiği ispatlar.”

 

Haber değeri yok mu?
Mahkeme, o duruşmada aklama kararı verdi. Basına duyuruldu. Benim görebildiğim Aydınlık dışında tek bir gazete, tek satır yazmadı.
Aydınlık da, savunmayı yazmadı.
Bu karara göre, Tayyip Erdoğan’ın
- Türkiye’yi pazarladığını,
- ABD tarafından başbakanlık koltuğuna oturtulduğunu,
- Silivri’de özel mahkeme kurduğunu kendi ağzıyla söylediğini
belirtmek hakaret suçunu oluşturmuyor.
Sizce haber değeri yok mu?