Org. Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı görevini teslim ederken yaptığı konuşmada, Çekiç Güç’ü Güneydoğumuza yerleştirerek büyük hata yapıldığını vurgulamıştı. Komutanlarımız, gerçekleri ya emekli olurken ya da hapisane duvarları arasında saptıyorlar.
Irak’a ihanet Türkiye’ye ihanet oldu
Çekiç Güç, Irak’ı bölerken, Türkiye’yi de böldü. Türkiye’nin Amerikancı yönetimleri komşu Irak’a ihanet ederken, Türkiye’ye ihanet ediyorlardı. İşgalci ABD ordusu ile el ele Irak’ı ve Türkiye’yi birlikte böldüler.
Libya’yı bölenler Türkiye’yi bölüyor
Libya’ya Haçlı Tezkeresi’ne kaldırılan üç parmakla Türkiye’nin bölünmesi daha da derinleştirildi. AKP-CHP-MHP’nin Haçlı cephesinde birleşerek, 2011 seçim sonuçlarını da belirlediler. İşçi Partisi, Türkiye cephesinde tek kaldı. BOP Eşbaşkanlığı, iktidarını pekiştirdi.
BOP Eşbaşkanlığı Şam’a CIA ajanı yerleştirme tertibinde
Şu anda, bölünmüş Türkiye, Suriye’ye Haçlı Saldırısı’nda cepheye sürülmektedir. Ankara’daki BOP Eşbaşkanlığı, İslam dünyasının bin yıllık medeniyet merkezi Şam’a da bir CIA ajanı yerleştirmek için, kardeş Suriye’yi karıştıran sinsi tertibi yürütmektedir.
Bu nasıl Müslümanlık
Yurtseverlik, milliyetçilik, mazlumların birliği, komşuluk, Müslüman kardeşliği, vicdan, namus, sadakat; ezcümle bütün manevî değerler, çoktan ABD işgalcilerinin ayakları altına serilmiştir.
Açık söylüyorum: Ben Türk milletinin yarısının Müslümanlığına artık inanmıyorum. Varsayalım, eski ihanetler unutuldu; Cezayir’e, Mısır’a, bütün İslam dünyasına ihanetler tarih oldu sayalım. Diyelim Müslüman halkımız, Afganistan’da kandırıldı; Irak’ta kandırıldı, Libya tezkeresinde kandırıldı; hâlâ mı kandırılıyor?
Bugün Müslümanlarımızın Suriye’nin hançerlenmesini seyretmesini şöyle açıklıyorum: Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in şehit edilmesini, bütün peygamber soyunun katledilmesini seyredenler de Müslümandı. Emevî saltanatı, peygamber kanı dökülerek kuruldu. Türkiye’de de Gladyo-Mafya-Tarikat saltanatı, Afganlı, Irak’lı, Libya’lı ve şimdi Suriye’li Müslüman kanı dökülerek kurulmuştur.
Kardeşe ihanetin ağır manevî yükü
Bugünün Haçlı Seferi, yalnız İslam dünyasına değil, bütün insanlığa karşıdır ve Haçlı Seferlerinin en kanlısıdır. Ön cephe, Türkiye’dir. Türkiye, bunca emperyalist-kapitalist kültürel yozlaşmadan sonra kardeşe ihanetin manevî yükünü kaldıramaz. Türk milletinin binlerce yıllık imparatorluk geleneği ve son iki yüzyılın devrim geleneği, Türkiye’nin her şeyidir; asıl büyük varlığıdır. Büyük devletlerin piyonu olmak, Türk milletini de bitirir; Müslümanlık söylemlerini de.
Birinci Çağrı: “Büyük Millet” bilinçlilerimize
Birincisi, Teoman Alili’nin seslenişiyle “Büyük milletimizin” büyük millet bilincine sahip evlâtlarınadır. Türk milletinin bu kadar aşağılanmasına, bu kadar küçültülmesine, itilip kakılmasına, emperyalizmin vurucu gücü haline getirilmesine izin veremeyiz. Bu kendimizi inkârdır ve manevî çözülme ve dağılmadır. Bunun altından kalkmak çok zor olur.
İkinci çağrı: Bütün müminlere
İkinci çağrım, Türkiye’nin bütün müminlerinedir; tutarlı Müslümanlarınadır. Müslüman kardeşin kanına bulaşmış ellerinizi açıp da kime dua edeceksiniz ve kimden ne isteyeceksiniz? Bu ikiyüzlülüğe, bu inanç düşkünlüğüne artık bir son verilmelidir.
Üçüncü çağrı: CHP ile MHP’ye ve AKP-BDP’li vicdan sahiplerine
Üçüncü çağrım, CHP, MHP’ye, AKP’nin “Müslümanım” ve “vatanseverim” diyen milletvekili ve örgütlerine ve BDP’nin Ortadoğu hainliği rolünü kabul etmeyecek mensuplarına ve kitlesinedir. Türkiye’nin Libya ve Suriye’ye Haçlı seferinde vurucu güç olarak kullanılmasına karşı, hep birlikte her şeyi yapmalıyız.
Dördüncü çağrı: TSK komutanlarına
Dördüncü çağrı, en pratik olanıdır. TSK, bunca itibar kaybından sonra, Suriye ve Libya’ya karşı Haçlı Ordusunun bir bölüğü olamaz. Olursa, Türk Ordusunu bitirme ve Türk milletini köleleştirme ve vatanı parçalama planına dahil olur.
Bize gelince
Bize gelince, İşçi Partisi olarak, Birinci Irak savaşından bu yana Haçlı saldırısının karşısında ön cephede, bugün daha örgütlü, daha birikimli, daha sorumlu, daha bilenmiş ve daha güçlü olarak milletimizin namus ve vicdanına sesleniyoruz.
Bizi duyuyor musunuz?