Siz, devlet adamı olarak anılmaya çalışınız. Taşıdığınız resmi sıfatların sadece sıfat olduğunu siz herkesten iyi biliyorsunuz. Çünkü siz, “devlet adamı” olunacak bir devlet bırakmadınız. Milli devleti bitiren, Cumhuriyet Devrimini yıkan bir yabancı devlet harekâtında görev aldınız. Adamı olacağınız devleti kendi iradenizle seçtiniz.
Namınız Rand Corperation’dan
Namınız önce CIA’ya bağlı Rand Corperation raporlarında anıldı. Falan filan makamlara oturtulacaktınız. Sizi, daha o an teslim almış oldular. Sizi atayan makam, sizin kişiliğinizi, daha o zaman ilan etti ve atandığınız “makamı” da belirlemiş oldu.
Makamınız “deliğe süpürülmek”
Büyük Ortadoğu Projesi’nde göreve atanmıştınız. Ve bu görevi pek hararetli benimsediniz, koltuklarınız kabardı.
Yabancı bir devlete sizi “deliğe süpürme” yetkisini tanırken, kendi yetkilerinizin sınırlarını da çizmiş oldunuz. Sahip olduğunuz yetki bir devlet ve hükümet adamı yetkisi değildir. Kavuştuğunuz yetki, “deliğe süpürülmemek” için gerekeni yapma yetkisiydi. Anayasada olmayan bu yetki sizin yasa dışılığınızı da delillendirmiş oldu.
Bu “deliğe süpürülmeme” durumunuzun, en yakın arkadaşlarınız tarafından, hem de yabancı devlet görevlilerine ifade edilmesi, sizin arkadaşlarınız arasındaki itibarlı konumunuzu da tarif etmiştir.
Yüzünüz estetik ameliyatlı
Bu koşullarda yapabileceğiniz iş, devlet adamı taklidi yapmaktı. Saç biçiminiz, giyiminiz, edanız, pozunuz, o andan itibaren ABD eğitimli reklam şirketleri tarafından belirlendi.
Eski resimlerinize bir bakın, CIA tarikatı şeyhlerinin dizinin dibinde oturduğunuz zamanın resimlerine! Ve daha önce Gladyo’nun yan örgütlerinde, “Kanlı Pazar” görevleri yaptığınız dönemin resimlerine! O zaman itinayla alnınıza düşürdüğünüz saçlarınıza bakın, gömleklerinizin yakasına, ceketiniz ile vücudunuz arasındaki ilişkiye, utançtan sakladığınız ellerinize ve kollarınıza, bakışlarınıza ve yürüyüşünüze bakın, o adamlar siz değilsiniz.
Çünkü elden geçtiniz, programlandınız, vitrine konmak için kimlikleriniz değiştirildi. Tıpkı itirafçılara yapıldığı gibi, size de yeni bir yüz takıldı, saçınız arkaya tarandı, gömleğiniz kravatınız Versace’den ayarlandı. Konuşma ve poz verme dersleri aldınız. “Dizayn” edildiniz.
Size bilgisayar programı yüklercesine proje görevleri yüklendi. Ama size yüklenmesi mümkün olmayan değerler vardı: birikim, cumhuriyet kültürü, tarih bilinci, geniş ufuk, halk sevgisi, yaratıcılık, özgür ve bağımsız düşünebilmek, özgüven, siyaset üretme ve problem çözme yeteneği, doğruluk, kuvvet karşısında eğilmemek, sade yaşamak, faziletli olmak.
Kimliğiniz itirafçı kimliği
Kimlik değiştirdiğinizi, en iyi siz biliyorsunuz. Bu itirafçı kimliğinin altında kaldınız, ezildiniz. Benliğinizde herkesten önce siz duydunuz ağırlığı. Siz, bir devlet adamı değil, yabancı bir devletin mankeni, bir reklam ve pazarlama elemanı olmuştunuz. O nedenle toplumu devlet adamı olduğunuza inandırma telaşları içine düştünüz.
Sizin yabancı bir devlet tarafından yüzü değiştirilmiş bir itirafçı olduğunuzu; İşçi Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal belgeleriyle bütün millete anlattı. Evet, kapı gibi belgelerle, kendi itiraflarınızla, gizli hizmet sözleşmesi beyanlarınızla ve en önemlisi eylemlerinizle!
Artık siz bütün Türkiye’de ABD’nin proje görevlisi olarak anılıyorsunuz. Efendileri hakkındaki hakikatleri dalkavukların belirlediği görülmemiştir.
Devlet adamı olamadınız. Siz, tarihe ABD’nin proje görevlisi olarak geçtiniz.