Doğu Perinçek: Sistem partileri kasetlerle yönetiliyor

Sistemin Resmi Gazetesi

         Artık rejimin kanunlarını Resmi Gazete’den izlemiyoruz. Belli internet siteleri resmi gazete işlevini görüyor. Kasetlerle ilan ediliyor Gladyo-Mafya-Tarikat rejiminin fermanları. Kasetler, yalnız kamu kurumlarını değil, sistemin partilerini de tek merkezden düzenliyor.

 

Yeni CHP’yi kuran kaset

         Deniz Baykal’ı CHP liderliğinden uzaklaştıran irade CHP’nin içinden çıkmadı. CHP, Baykal’ın önderliğindeki en birleşik dönemini yaşıyordu. Hizip kalmamıştı, parti içi çekişmeler bitmişti. Bir kaset darbesi, koskoca CHP’nin liderini değiştirdi.

         O zaman 50 yıllık arkadaşı olarak, Baykal’a direnmesini öneren bir mektup yazdım. Sanıyorum o da, genel başkanlığı bırakmak niyetinde değildi. İstifa manevrası, Atlantik medyası tarafından bertaraf edildi. Atlantik gazete ve televizyonları, olayda tam anlamıyla operasyon görevi yaptılar.

         Baykal’ın Pensilvanya’ya yolladığı selam, aslında operasyon merkezinden destur talebiydi. CHP, tertibe cepheden karşı koymadığı için, Genel Kongre yetkilerini tertipçilere teslim etmiş oldu. Tek kasetle yeni Genel Başkan seçildi. Yeni bir parti kuruldu, adı Yeni CHP oldu. Program değişti, yerel yönetimlere Hakkâri’den özerklik geldi. Türban, Dersim, cemaatler, imam hatipler açılımları geldi. Bir kaset daha çıkarsa, Atatürk’ün adı da CHP defterinden silinecek.

 

MHP’nin 10 liderini deviren kaset

         MHP ise, bugüne kadar, kasetlerin buyruklarına uyarak 10 liderinin işine son verdi. İlk kaset vuruşunda, Devlet Bahçeli 4 MHP liderini derhal istifaya davet etti.

         İkinci vuruşta, Bahçeli’nin istifa çağrısına bile gerek kalmadan, ferman yerine getirildi. MHP yönetiminin kasetlerle yönetim rejimini çok iyi anladığı görüldü. Sistem tıkır tıkır işledi.

         Dikkat edilirse, kasetler, sistem partilerinde Genel Kongre’nin üstünde bir otoriteden geliyor.

         Kasetlerle

-         Lider değiştiriliyor.

-         Merkez Yönetiminin çoğunluğu değiştiriliyor.

-         Tüzük ve program da fiilen değiştiriliyor.

         Kasetler, bir tür bildirim, işlevi görmektedir. Sistemin kararı ilan edilince, yürürlüğe girmektedir. Keramet, kasette değil, fakat kasedi yürürlüğe koyan karar merkezindedir.

         Bu gerçeği, Tayyip Erdoğan hakkındaki kasetler üzerinden de açıklayabiliyoruz.

 

Tayyip Erdoğan’ın kasetleri niçin geçersiz

         Tayyip Erdoğan’ın kasetleri, CHP ve MHP’ye düzen veren kasetlerden çok daha vahim manzaralar içeriyor.

         Başbakan koltuğunda oturan şahıs, Remzi Gür adındaki iş adamını açıkça yurtdışındaki kasası olarak kullanmakta ve para trafiğini onun üzerinden yönlendirmektedir. Bu olay, Tayyip Bey’in yurtdışındaki hesapları konusunda da ciddi ipuçları vermektedir. ABD Dışişleri yazışmalarıyla resmi kayda geçen İsviçre bankalarındaki 7 hesap bu kasetlerle de doğrulanıyor.

         Yine Tayyip Erdoğan, bir alışverişle ilgili olarak yakınlarına “Üçe kapatın” diyor. Burada bir komisyon pazarlığında son talimatın verildiği yeni kanıtlarla ortaya çıkacaktır. ABD yazışmalarında TÜPRAŞ’tan 400 milyon rüşvet alındığı bilgisiyle uyumlu bir olay.

         Bir diğer Tayyip Erdoğan kasetinde ise, Başbakanlık koltuğunu işgal eden şahsın, KKTC devletini dinamitleme ve o zamanki Cumhurbaşkanı Denktaş’ı devirme tertibi içinde olduğu kendi sesinden kanıtlanıyor.

         Bu kasetler, yatak odası manzaraları içermiyor; ama Türkiye’ye karşı büyük suçların kanıtları.

         Ama bu kasetlere iltifat eden yok; Atlantik medyası dönüp bakmıyor bile.

         Niçin?

         Çünkü kasetler, ABD onaylı değil; İşçi Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal tarafından bir milli mesele olarak toplumun önüne getiriliyor.

 

İnfazın karar makamı

         Buradan sistem siyasetinin temel yasası çıkıyor: Kasedin arkasında ABD varsa, infaz kesindir.

         Kaset, Türkiye halkının geleceğini ilgilendiriyorsa, kesinlikle yürürlüğe konamaz!

         Bu sistem yasasına herkesten çok CHP ve MHP riayet etmektedir. Yalnız liderlerini infaz ederek değil, aynı zamanda Tayyip Erdoğan’la ilgili kasetlerin üzerini suskunlukla örtme eylemine katılarak!

         Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, seçim meydanlarında Tayyip Erdoğan’a atıp tutuyor. Ama O’nu devirecek halk gücünü harekete geçirebilecek önemdeki dinleme kayıtlarını gündemlerine almıyorlar. Çünkü kasetlerin geçerli olması için, Washington fermanlı olması gerekiyor.

 

Kaset rejiminin anayasası

         Bütün bu olgular Türkiye’de yürürlükte olan rejimin anayasasını ortaya koymaktadır:

1.     Türkiye, kasetlerle yönetilen bir Gladyo-Mafya-Tarikat Cumhuriyetidir.

2.     Kasetler, Washington’un onayıyla yürürlüğe girer.

3.     Yalnız kamu makamları değil, sistem partileri de kasetlerle yönetilir.