Doğu Perinçek: Şairin mezardan kalkma vaktidir

Firdevsi, Şahname’sin de kahramanlara mezardan kalkın çağrısı yapmıştı.
Firdevsi’den 9 yüzyıl sonra Nâzım Hikmet, Kuvayı Milliye Şehitlerine, “Mezardan kalkma vaktidir; kalkın uyandırın bizi.” diye seslendi.
Ve Nâzım’dan 70 yıl sonra, Hüseyin Haydar şairleri mezarlarından kaldıracak şiirleri yazmıştır. Böylece şiir doğruyu bulmaktadır. Bir halkın kahramanlarını ayağa kaldırmak için önce şairlerin mezarlarından çıkmaları gerekiyor.

 

Şairin besmelesi
Hüseyin Haydar, Zor Günlerin Şiirleri’ne “Şairim Asiyim” diye başlamaktadır. Evet, bu iki sözcük bugün şairin besmelesi olmalıdır.
Bugün 13 Haziran’dır ve cümle şairlerin mezardan kalkma vaktidir.
Şu ses, “imge köşklerinden” gelmiyor; cephedeki şairin ayaklanma beyannamesidir:
Yıkacağım,
Müesses edebiyatınızı, sizin,
Gök gürültüsünden ürken şiirinizi,
Ve tedbirli, teşvikli yazın dünyanızı.
Girişinden yıkacağım,
İmge köşklerinizi, akçeli düşlerinizi.
Şairim, asiyim:
Yüreğim, Nâzım Hikmet’in yüreği.
Türk şiiri bu sesi bekliyordu. O ses gelmiştir.


Hayata çağrı
Nâzım Hikmetler, Fazıl Hüsnüler…
Ahmet Arifler, Enver Gökçeler…
Melih Cevdet, Oktay Rıfat ve Orhan Veliler.
Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyarlar…
Korkmazgiller, Gülten Akınlar…
Şiir hayatın içindeydi ve “Şairin hayatı da şiire dahil”di.
“Gök gürültüsünden ürken, tedbirli, teşvikli müesses edebiyat” da şüphesiz bir başka hayatın içindedir.
Hüseyin Haydar, “imge köşklerinizi, akçeli düşlerinizi yıkacağım” kararıyla meydana çıkmıştır.

 

Çağın tutanağı
Hüseyin Haydar, şairi yeniden halkın hayatına çağırmaktadır.
Bu, günün şiiridir.
Sanıyorum güzün yayımlayacağı “Doğu Tabletleri”, girdiğimiz çağın şiiri olacaktır. 5 yüzyıllık Atlantik Çağı karanlıklara gömülürken ve güneş Asya’dan yükselirken, bunu deftere yazan şair, Hüseyin Haydar’dır.

 

Zor günlerin şiir defteri
Hüseyin Haydar’ın yeni kitabından yalnızca birkaç başlık yazıyorum:
Celladına Oy Ver!
Eşbaşkan Mal Dağıtıyor.
Düşmanla İşbirliği Yapanlara Dair.
Vardiya Bizde.
İnsanlık Anıtı’nın Çığlığı.
Tekel İşçilerine Sıkılan Su.
Tersanede Ölüm.
İtfaiye Erinin Ateşle Uyarısı.
Bismil Şehitleri Destanı.
Tutuklamışlar Fırtınayı.
Bekliyorum, Hapse Giren Arkadaşlarımı.
Komutanın Ölümü.
Ali Tatar Koçaklaması.
Sivas’a Yakılan Türkü.
Savaş Düzenine Giriyoruz.
Herkes İş Başına.
Ergenekon’dan Çıkış.

 

13 Haziran’ın şiiri
Hüseyin Haydar, Türkiye’ye dahildir ve şiiri de bu topraklarda soluk alıp vermektedir.
Türkiye, bir ölüm kalım savaşına giriyor. Ve şair, bizi karanlıklara boğan, umutlarımızla dalga geçen “müesses edebiyata” isyan bayrağını açmıştır.
Bu, “Gök gürültüsü” değildir; hakiki şiirdir. Başka deyişle 13 Haziran’ın şiiri!