Bir gazetecinin Recep Tayyip Erdoğan’a “devlet nedir” diye sormasını bekledim, arkasından da “hükümet nedir” diye.
Tayyip Erdoğan devletin ve hükümetin tarifini bilmiyor
Tarif edemeyeceği apaçık ortada. Devlet nedir, hükümet nedir, bu konularda yurttaşlık bilgisi düzeyinde bilgisi dahi olmadığı gözüküyor.
Duymadınız mı
Masaya üç kez vurdu
Ama kulaktan dolma bazı bildikleri var.
Türkiye’de bir takım devletperestler vardır. Hatta bunlardan bazıları “Atatürkçü” olduklarını bile söylerler. İşte böylelerinin hurafe gibi inandıkları bir “devlet” rivayeti vardır. İşte o devlet, ruh gibi bir şeydir. Çağırıldığı zaman, masaya 3 kez vurduğu rivayet edilir ama o devlete ne rastlayan, ne de dokunan olmuştur. İşte Tayyip Erdoğan da bu tür hurafelere inanmaya yatkın insanlarımız gibi, devleti öyle bir şey sanıyor.
Bir türlü inanamadılar
AKP ricalinin neredeyse hepsi böyle. Hükümet olduklarına bir türlü inanamadıkları için, devleti de kendi dışlarında, gaipte tasavvur ederler.
Arşivleri karıştırınız, “Ben Cumhurbaşkanı olarak”, “Ben başbakan olarak” diye söze başlayan makam sahiplerine Cumhuriyet tarihinde yalnız son yıllarda rastlanır.
Hükümet devletin merkezidir
Oysa devlet öyle in gibi cin gibi bir mahlûk değil. Eli ayağı boynuzu ve kulağı bulunmaktadır. O kadar maddidir ki, cebir gücü ile tanımlanır. Devlet, ülke denen coğrafya parçasında silahlı güç tekeline sahip olan örgütlenmedir. İkinci bir silahlı gücü kabul etti mi, ikinci bir devlet doğuyor anlamına gelir.
“Bir devlet var, bir de ondan başka hükümet var” gibi söylentilere inanmak, zırcahilliğin de ötesindedir.
Hangi devlet rejimi olursa olsun ve hangi hükümet biçimi olursa olsun, devletin yönetim makamı, hükümettir. Aynı bir geminin kaptan köşkü gibi devletin yönetim katı da hükümettir.
Hükümet, devletin merkezidir.
Hükümet, devlet örgütlenmesinin tepesidir.
Ona hükümet denmez
“Onu devlet yaptı, vallahi biz yapmadık” diyen bir hükümet varsa, ona hükümet denmez. Çünkü o, kendisini hükümet saymamaktadır. Hele bu PKK ile görüşme kayıtlarından sonra, her gün hükümet olmadıklarını açıklıyorlar.
Kendisini 36 ayrı yerde “ABD’nin BOP Eşbaşkanıyım” diye iftiharla takdim eden Tayyip Erdoğan, bir hükümet görevi yapmadığını zaten eskiden beri söylüyor. Başka bir devletin hükümetinin proje görevlisidir.
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül doğru söylüyorlar
Abdullah Gül de 2 Nisan günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile “2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma” yaptıklarını belirtirken bir hükümet tanımı yapmıyor; “sözleşmeli personel” statüsü tanımlıyor (Vatan, 24 Mayıs 2003). Bir özel akit ilişkisidir ve hukuktaki adı budur.
O nedenle bu zevatın “devlet olmadıkları” yönündeki açıklamaları samimi itiraf kapsamındadır.
Devlet olmadıkları için, hükümet de değillerdir. Hükümet olsalardı, devlet olmuş olacaklardı. İkisi de değiller.
Onların devlet ve hükümet olduklarına, kendileri değil ama Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli inanıyorlar. Veya inanmaları gerekiyor.
Devletin muhatabı devlettir
“PKK ile görüşmeleri biz yapmadık, devlet yaptı” laflarının asıl ciddi yönü, PKK’yi bir devlet olarak kabul etmiş olmalarıdır.
Devletin yurttaş ile özel kişi ilişkisi, özel hukuk alanına girer.
Devletin kamu gücü olarak kurduğu ilişkiler ise, kamu hukuku ve devletler hukuku alanına girer. Devlet, eğer ateşkes yapmak, barış anlaşması kararlaştırmak gibi bir gündemle masaya oturuyorsa, muhatabını da devlet veya devlet adayı olarak tanıyor demektir. Nitekim görüşmelerin NATO’nun devletlerarası kirli ilişkiler merkezi Oslo’da yapılması ve İsrail ile Filistin arasındaki müzakerelere benzetilmesi de bunu gösteriyor.
Devlet muhatabını buldu ilânatı
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, “Hükümet görüşmüyor devlet görüşüyor” laflarıyla yalnız devlet bilgisinden, devlet görgüsünden ve devlet hukukundan habersiz olduklarını ilan etmekle kalmıyorlar. Aynı zamanda muhataplarının devlet olduğunu da bütün dünyaya ilan etmiş bulunuyorlar.
Zaten BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, olayın mahiyetini açıklıyor; “Devlet muhatabını buldu” diyor. Çünkü biliyor ki, devletin muhatabı bir başka devlettir.
Masadaki hakiki devlet
Olay ciddidir. BOP Eşbaşkanlığı, devlet adayı kabul ettiği PKK ile “iki devlet” olma konusunu görüşüyor. Özerklik, iki devlet sürecinin bir aşaması olarak planlanmaktadır.
O masadaki hakiki devlet ise, Amerika Birleşik Devletleri’dir. Projeler onundur. Görüşmelerde Tayyip Erdoğan tarafını temsil edenlerden, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, Aydınlık’ta bu gerçeği apaçık ortaya koydu.
BOP Eşbaşkanından ne devlet adamı olur ne hükümet adamı
Bu millet görmüyor mu, yoksa onuruna dokunacağı için elleriyle yüzünü mü kapamaktadır: BOP Eşbaşkanı’ndan ne devlet adamı olur, ne hükümet adamı!