Son birkaç günün haberlerinde ve yorumlarında en çok geçen kavram: “PKK kartı.”
Çok öğretici.
Ve çok uyarıcı.
20 yılın olgusu
İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman’ın Yedioth Ahronot gazetesine sızdırılan “C Planı” ne kadarıyla gerçek, ayrı mesele. Ama herkesin “PKK kartı”nı konuşması, dostları dahil bütün güçlerin PKK’yi nasıl gördüklerini yansıtıyor.
PKK’nin, ABD ve İsrail’in kartı olması, zaten son 20 yılın gerçeğidir.
Hangi kurtuluş örgütü
PKK, bir milli kurtuluş örgütü iddiasındadır.
Dünya tarihine bakalım, emperyalizme karşı savaşan hiçbir örgüt, devrim mücadelesi veren hiçbir parti, şunun bunun elinde “kart” olmamıştır.
Bugün hiç kimse Irak, Afganistan veya Filistin’in kurtuluş örgütlerinden “kart” diye söz etmiyor.
Vietnam, Kamboçya, Laos, Küba, Nikaragua, Cezayir, Zimbabve, Güney Afrika kurtuluş savaşı örgütleri hiçbir zaman kendilerini uluslararası piyasaya kart olarak sunmadılar.
İkinci Dünya Savaşı’nda milletlerinin başına geçerek Nazi emperyalizmine karşı savaşan Komünist Partileri hatırlayın. 20. yüzyılın başında Sovyet Devrimi, Türk Devrimi, sonra Çin Devrimi; hiçbir gücün kullandığı kart olmadılar.
ABD ve İsrail’e mecburiyet
Bu köşede ısrarla belirtildi, bugün Ön Asya’da Türkiye, İran, Irak ve Suriye gibi Mazlum Ülkeleri hedef alan savaşlar, ABD ve İsrail’e mecburdurlar. Bu bir matematik denklemidir.
Zaten Abdullah Öcalan da, bunu çok iyi bilmekte ve sık sık açıkça söylemektedir. PKK’nin sırrı da buradadır.
Bu denklemi 1970’li yıllarda İsmail Beşikçi gizlemeden saklamadan apaçık kurmuştu. Türkiye’yi, İran’ı ve Arap ülkelerini hedef alan Kürt örgütlerinin ABD ve İsrail’e sarılmalarını en geçerli politika olarak onyıllar boyunca savundu. O zamanlar ABD ve İsrail dostluğu, sol örgütler arasında en büyük utançtı.
Barzaniler, hep “ABD ve İsrail kartı” oldukları için “cahş” diye anıldılar.
“Küçük İsrail”in Diyarbakır’a genişletilmesi
ABD, 1991’de Irak’a karşı silah kullanarak “Kürdistan”ı kurdu. 2003 yılındaki Körfez Savaşı ise, Türkiye’yi bölmektedir.
1,5 milyon Iraklının kanı dökülerek kurulan devlet, “Kürdistan” değil, fakat Küçük İsrail olmuştur. Şimdi o Küçük İsrail’i Diyarbakır ve Akdeniz kıyısına doğru genişletme planı uygulanmaktadır. Bu planın piyonu olmak, kişiyi ne kadar kahraman, ne kadar hain yapar, herkes düşünmelidir.
Tek ölçüt
Emperyalizm çağında kurtuluş savaşlarının tek bir ölçütü vardır: Cepheyi emperyalizme dönmek, emperyalizmden kurtulmak.
Bugün Ön Asya’da kurtuluşun ve bağımsızlığın formülü, ABD-İsrail müdahale ve tehdidine cephe almaktır. Bunun dışındaki mevzilenmeler, kaçınılmaz olarak ABD ve İsrail “kartı” olmakla sonuçlanır.
Önce PKK’den çözüm uman yurttaşlarımız, PKK’nin militanları ve hatta yöneticileri, hangi mevzide savaştıklarına bir daha bakmalıdırlar: Onları kim cepheye sürüyor, kim koruyor, kim destekliyor?
İnsanlığın amentüsü
Ve Türkiye Solunun cephesini şaşıran örgütleri!
Onlar ne acıdır ki kart’ın kartı durumundadırlar.
ABD ve İsrail kartı olmak, günü kurtarabilir, ama bir halkı kurtaramaz.
Gelecekleri çok karanlıktır. Ellerinde, başta Kürt kitleleri olmak üzere bütün bölge insanlarına verdikleri acının utancından başka bir şey kalmayacaktır.
Bugün Kürt meselesini çözmek için, ABD ve İsrail müdahalesine tavır almak, biricik çıkış noktasıdır. Burada pazarlık olmaz. Emperyalizme karşı mevzilenmenin şartı şurtu olmaz. Emperyalizme karşı duruş, bugün her kurtuluşun amentüsüdür. Herkes için özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve insanca yaşamak, bu mevzilenmenin ürünü olacaktır.