Doğu Perinçek: Önce Haraç Sistemi Yıkılacak

Teori’nin son sayısında, bize emperyalizme karşı mücadele stratejisi için önemli ipuçları veren bir tablo var.

ABD’nin 8 kat artan borçlanma hızı

         ABD, 1981–1989 arasında 8 yıllık bir zaman dilimi içinde, 1,9 trilyon Dolar borçlanıyor.

         1993-2001 yılları arasında, yine 8 yılda 1,4 trilyon Dolar borçlanıyor.

2001-2009 yılları arasındaki Irak ve Afganistan savaşları döneminde, yine 8 yılda, 6,1 trilyon Dolar borçlanıyor. 1981-1989 dönemine göre 3,2 kat, 1993-2001 dönemine göre 4,4 kat fazla.

         Ama asıl çarpıcı rakamlar 2009-2011 arasındaki borçlanma: 2 yılda 2,4 trilyon Dolar. ABD’nin 6 yıl daha bu tempoyla borçlandığını varsayalım, o zaman 2009-2017 yıllarını kapsayan 8 yıldaki borçlanma 11,6 trilyon Dolar olacak. Yani bu tempoyla giderse, 2009 sonrasının 8 yıllık döneminde ABD, 1981-1989 döneminin 6,1 katı, 1993-2001 döneminin ise 8,3 katı yeni borç alacak.

         Tablonun açıklama bölümü Güngör Uras’ın (Milliyet, 8 Ağustos 2011). Borçlanmanın nedenleri belirtiliyor.

         Bir ekonominin borçlanma hızındaki olağanüstü artış ekonomistler tarafından büyük bir zaaf olarak değerlendiriliyor.

 

Haraç toplama yeteneği

         Gelin biz ABD’nin borçlanma hızına bir başka cepheden bakalım. Bu müthiş tempo, aynı zamanda ABD’nin dünyadan haraç toplama yeteneğini yansıtmaktadır. Bu yoldan üretmediği kaynaklara el koymaktadır. Ekonomistler, kibarlıklarından olacak “köpük” gibi kavramlar ürettiler. Biz onlar kadar kibar olamıyoruz.

         ABD’nin bu dış borçların üzerine yatacağı herkes tarafından biliniyor. Washington yönetimi, başta Çin ve Japonya olmak üzere dünyadan barış vergisi toplamaktadır.

 

Barış vergisine zam

         Kriz derinleştikçe, ABD’nin dış ticaret ve bütçe açıkları büyüyor. Ekonomistlerin aklı hep bu açıkların ülke içinde vergi artışları ve kemer sıkma politikalarıyla kapatılmasına çalışıyor. Oysa ABD’nin elinde çok daha büyük bir kudret var; dünyadan topladığı barış vergisine zam yapıyor. Tablo ortada.

 

ABD’nin sermaye ihracı yeteneğine ne oldu

         Emperyalizm, elindeki üretim fazlasını başka deyişle sermayeyi ihraç ederek sömürme sistemidir. ABD ise ihraç etmekten çok sermaye ithal ediyor. Ve sermaye ithale mahkûm durumda. Toplam 14,3 trilyon Dolar borç bunu ifade ediyor. ABD’nin sorunu artık üretim fazlası değil, üretme zaafı. Üretemeyince namluyu dayayıp sermayeyi alıyor.

 

Yeni Orta Çağ’ın ekonomi politiği

         Orta Çağ’da bu sisteme ne deniyordu? Çıplak zora dayanan sömürü, kapitalizme mi benziyor, yoksa Orta Çağ’ın Haraç Sistemine mi?

         Yeni Orta Çağ’ın ekonomi politiği de bu olsa gerek.

 

Hem gücü hem de yumuşak karnı

         ABD’nin dünyadan haraç toplayabilmesi, hem gücüdür; hem de yumuşak karnı.

         ABD silahlı güçleri sayesinde bu barış vergisini alabilmektedir.

         Ama nereye kadar?

         ABD gelecekte değişim değeri olmayan kâğıt parçalarını (Dolar ve tahvil) satamadığı gün, yalnız ABD emperyalizmi değil, bütün emperyalist-kapitalist sistemin çöküşü gündeme gelecektir. Çünkü ABD herhangi bir emperyalist ülke değildir; sistemin eksenidir.

 

Strateji üretmek aşama üretmektir

         Bu gidişat, insanlık cephesine zaferle sonuçlanacak stratejinin ipuçlarını da sunmaktadır.

         Yıldırım Koç arkadaşımız Aydınlık’taki köşesinden ısrarla, insanlığın kapitalizmi, Avrupa’da burjuvaziye karşı işçi mücadelesiyle değil, dünya ölçeğinde emperyalizme karşı mücadeleyle alt edeceğini yazıyor. 20. Yüzyılın başlarında Lenin ve Atatürklerden beri saptanan budur ve hayatla doğrulanmıştır. Bu mücadele de, her mücadele gibi aşamadır. Strateji üretmek, bir yönüyle aşama üretmektir.

 

İlk yanacak olan

         Emperyalizme karşı mücadele, öncelikle ABD’nin Haraç Sistemini yıkacaktır. ABD’nin Haraç Sistemi, topun ağzındadır. Dolar saltanatı sallanmaktadır ve yıkım kaçınılmazdır. Süreç o yöndedir. Ekonomik mekanizmalarla yürütülen sömürüden önce silahlı güçle el koyma sistemi çökecektir. Irak, Afganistan, Libya vb dizisinin sonuna gelinmektedir. ABD ister savaşa başvursun, ister durumu kabul etsin, her iki seçenek de Haraç Sisteminin sonunu getirecektir.

 

İlan ediyoruz

         Bu silahlı soygunu sürdüremediği zaman, yalnız ABD’nin değil, bütün emperyalist-kapitalist sistemin çatırdayacağını buradan ilan ediyoruz.

         Teori dergisinin Ekim sayısını mutlaka okuyunuz. Kapitalizm, bugün 19. Yüzyılın kapitalizmi değildir; emperyalizm de 40 yıl öncesinin emperyalizmi değildir.

         Yeni Orta Çağ’ın yumuşak karnı olan Haraç Sistemine karşı dünya ölçeğinde strateji geliştirmeye ilişkin yazılara devam edeceğiz.

         Zaten bütün süreç burada düğümlenmiştir.