Guri Benzer’in Silopi’den yazdığı “Kürt sorununa çözüm önerileri”ni dün bu köşede yayımladık.
Guri arkadaşımızın en önemli önerisi anadille eğitim idi.
Konuya pratik olarak, Kürt yurttaşlarımızın eğitimleri, iş ve meslek sahibi olmaları, bilim ve kültür üretmeleri ve gelişmeleri açısından bakalım.
“Rüyalarımı bile Türkçe görüyorum”
Bir soruyla konuya girelim:
Abdullah Öcalan, Silopi’de miting kürsüsüne çıksa acaba hangi dille konuşur?
Türkçe konuşacağı konusunda hiç kimse şüphe etmemelidir. Çünkü Bekaa kampında Türkçe konuşuyor ve Türkçe ders veriyordu. Kendisi de birçok söyleşisinde Türkçe düşündüğünü ve en iyi Türkçe konuştuğunu ifade etmiştir. Bizzat bana, “Ne Kürtçesi, rüyalarımı bile Türkçe görüyorum” demiştir. (Öcalan’ın bu yöndeki açıklamaları için bkz. Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan ile Görüşmeler, Kaynak Yayınları, genişletilmiş 6. basım, İstanbul, Eylül 2009, s.49 vd, 56, 94, 152, 205, 233).
PKK’de eğitim Türkçe
PKK’nin eğitimi Türkçedir.
PKK’nin yayınları Türkçedir.
PKK’nin kendi içindeki haberleşmesi Türkçedir.
PKK’nin yargılamaları Türkçedir.
PKK’nin mahkemelerinde iddianameler Türkçedir.
PKK’nin “Halk Mahkemelerinin” kararları Türkçedir.
PKK’li militanlar mektuplarını Türkçe yazıyor.
Hatıra defterlerini de Türkçe yazıyorlar
PKK’nin askeri komutları çoğunlukla Türkçedir.
Niçin Türkçe
500 kişinin bulunduğu Bekaa kampında dahi, günlük hayatı Türkçe yürüten PKK, 10–15 milyon Kürt yurttaşımızın anlaşma ve eğitimini nasıl olacak da Kürtçe yapabilecek?
Bu soruya Abdullah Öcalan, biz devlet kursak dahi “İşimizi 50 yıl Türkçeyle götüreceğiz” diyordu.
Bu durumda kabul etmemiz gereken bir gerçek var. Bir köyün, bir yörenin dışına çıktığımız zaman, Kürt yurttaşlarımız arasındaki anlaşma dili Türkçedir. Silivri 4 Nolu Cezaevi’nin yalnız Kürt yurttaşlarımızın kaldığı 40 kadar koğuşun hepsinde esas olarak Türkçe konuşuluyor.
Tıp mühendislik hukuk ve ekonomi dili
En önemlisi eğitim, bilim ve kültür dilinin çağdaş ihtiyaçlara cevap vermesi gerekir. “Eğitim dili Kürtçe olsun” dediğimiz zaman, tıp, mühendislik, hukuk, ekonomi öğretimini de Kürtçe yapabilmeliyiz. Çünkü ilköğretim, sonuç olarak bir yurttaşa meslek ve iş sahibi olmasının ilk adımıdır. Yüksek okul, teknik okul ve üniversite eğitimini Kürtçe yapamıyorsak, ilköğretimde Kürtçeyle çıkmaz sokağa girilmiş olur. Abdullah Öcalan’ın “50 yıl Türkçeyle yürüteceğiz” sözünün temelindeki hakikat budur. Denenecek olsa anında görülür. Aslında bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Sırtımızda Kürt halkının eğitimi ve refahı diye bir sorumluluk olsa, bir anlaşmazlık kalmayacak.
Aslında bu tür çözümlerin bir deneme alanı bulunmuyor. O nedenle hayatın dışındaki iddiaları dile getirmenin bir bedeli bulunmuyor.
Türkçe Kürtlerin de ortak anlaşma dili
Görüldüğü gibi, Kürtçe eğitim gerçekleşebilir bir çözüm değil. Güneydoğuyu bütünüyle Kürtçe eğitim önerenlerin yönetimine bırakınız, Kürtçe eğitim yapamayacaklardır. Kürtçeyle ne öğretim kurumlarını çalıştırılabilirler, ne de ekonominin çarkını çevirebilirler.
Türkçemizin bir gerçeği var. Türkçe, 70 milyon halkın ortak dilidir. 15 milyona yakın Kürt yurttaşımızın kendi aralarında en iyi anlaşabildikleri dil Türkçedir. Kürt yurttaşlarımızın kendilerini en iyi geliştirebilecekleri dil de Türkçedir.
BDP milletvekilleri, hepsi 30 kadar arkadaş. Meclisteki grup toplantılarını Kürtçe yapalım deseler, yürümez. Hepsi Türkçeyi Kürtçeden daha iyi biliyorlar.
Siyaset, ekonomi, hukuk alanlarında, Kürtçeyle 5 dakikadan fazla görüşme yapamazlar
Yanlışımız varsa aydınlatın
Sebepleri üzerinde durmuyoruz. Elbette tarihsel nedenler vardır. Ama ortada bir gerçek var: Kendi içinde Kürtçe eğitim yapamayan PKK’nin 15 milyon Kürdümüze nasıl Kürtçe eğitim yaptırabileceği üzerinde herkes düşünmeli ve bu konuyu pratik zeminde tartışmalıdır.
Bilmiyorum yanılıyor muyum?
Yanılıyorsam, lütfen aydınlatınız.