Doğu Perinçek: MHP’nin imam nikâhı

MHP liderinden gümbür gümbür imam nikâhı savunması

         MHP, iki kasete göğüs geremedi ve on liderini defterden sildi.

         Aynı MHP’nin imam nikâhı karşısında bir duyarlılığı yok! Çok dikkat çekici değil mi?

         MHP’nin dünkü Genel Başkan Yardımcısı, kamuoyu önünde gümbür gümbür imam nikâhı savunması yapıyor.

 

Türbandan sonra çok eşin yasallaştırılması misyonu

         Arkasından bütün televizyonlarda ve gazetelerde imam nikâhı ve çok eş tartışması başlıyor. Bakın türbanlı bir hanım, Cumhuriyet Türkiyesinde kamuoyunu nasıl irşad ediyor:

         “Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zorunda değil. 4’üncü kadına kadar imam nikâhıyla evlenebilir. Ancak 2., 3. ve 4. eşler suiistimal ediliyor. ‘Boş ol’ dendiği zaman kadın ortada kalıyor. Bu nedenle çok eşlilik yasalaşmalı. Yasanın çıkması demek, erkeğin malvarlığına ortak gelmesi demek. Çok eşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘niye yaptın?’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’da var.” (Haber Türk gazetesi, 24 Mayıs 2011)

 

Hep MHP’yi bulan görevler

         MHP, 2002’de erken seçim diyerek, AKP iktidarının yolunu açtı.

         MHP, Çankaya’nın cemaatlere teslim edilmesinde yine başroldeydi.

         Cumhuriyetin başına türban geçirilmesinde AKP’ye en büyük hizmeti verdi.

         Fethullah Gülen’i Türkiye’nin başına saranlar arasında MHP’nin hizmeti unutulamaz.

         Ve şimdi de imam nikâhı ve çok eşlilik tartışmasının pimini çekti.

         Niye yaptı diyemezsiniz, çünkü “Çok eşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘niye yaptın?’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’da var.”

 

 

Milliyetçiliğin künyesinde imam nikâhı var mı?

         Bu nasıl milliyetçilik diyeceksiniz.

         Mustafa Celalettin Paşa’dan Ali Suavi’ye, Ömer Seyfettin, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp ve Mustafa Kemal’e uzanan milliyetçiliğin künyesine bakınız, var mı şeriatı kaynak kabul etmek? Var mı çok eş savunuculuğu?

         MHP’de bu konuda bir duruş, bir sorumluluk, bir ciddiyet görülemiyor.

 

Cumhuriyet’in namusu ve MHP’nin namusu

         MHP’nin namusu; Cumhuriyet’in namusu değil, aydınlanma namusu değil, milliyetçiliğin namusu değil. Başka bir namus! İmam nikâhlı bir namus!

         Aslında imam nikâhlı olan, MHP’nin Genel Başkan Yardımcısından önce MHP’dir.

 

Şeriatçılığın imam nikâhlısı

         MHP’nin 1960’larda Türk-İslam sentezine teslim olması, aslında bir imam nikâhıydı. “MHP milliyetçiliği” orada Cumhuriyetin yasallığını reddetti. Kendisi de Cumhuriyet katında yasallığını yitirdi; Atatürk devrimciliğiyle cephe cepheye geldi.

         MHP, o tarihten sonra şeriatçılığın imam nikâhlısı olmuştur.

         19. yüzyıl sonlarından başlayarak laiklikle el ele gelişen milliyetçilik, 1908 ve 1920 devrimlerini başardı; Mustafa Kemal önderliğinde dünya ölçeğinde bir devrime yol gösterdi.

         Mustafa Kemal devrimciliğini reddedenler 2. Dünya Savaşı’nda Almancı ve savaş sonrasında da Amerikanperver oldular.

         Büyük milliyetçileri şöyle bir canlandırın gözünüzde, Hüseyinzâde Ali Beyleri, Gaspıralıları, Akçuraları, Gökalpleri, Mahmut Esat Bozkurtları, onları, “Ya Allah, Bismillah, Allahuekber” diye sokaklarda bağırtabilir misiniz?

 

Milliyetçiler bütün kara parçalarında laik ve devrimcidir

         Milliyetçi, yalnız Türkiye’de değil, bütün iklimlerde, Fransız İhtilali’nden beri laiktir ve devrimcidir. Laiklik, Halkçılıktır; halk iktidarı davasıdır.

         Laikliği, halkçılığı, devrimciliği tasfiye ettiğiniz zaman, geriye milliyetçilik kalmaz.

         MHP, bu tarihi sorgulamadığı sürece, ABD ve AB’nin karşısında dik duramaz.

         Ortaçağ ideolojisiyle milliyetçilik olmaz.

         Milliyetçi Atatürk gibi olur. Emperyalizme karşı mücadeleyi Ortaçağa karşı mücadeleyle birleştirerek.