Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’nın 18. Maddesi bugün Türkiye’nin parasal çözümü oldu:
“Şu anda Merkez Bankası ekonomiye karşılık gelen banknotun sadece yüzde 15’ini basmaktadır. Merkez Bankası, Türkiye Devletinin emriyle iç piyasadaki para dolaşımının bütününü karşılayan para basımında bulunacaktır. Özel bankaların kaydî para üreterek elde ettikleri senyoraj geliri kamu gelirine dönüştürülecektir.” (Doğu Perinçek, Üretim Devrimi, Kaynak Yayınları, Birinci basım, İstanbul, Aralık 2019, s.48.)
IMF’NİN ÖCÜLERİNDEN ARTIK KORKMUYORUZ
Türkiye dara düşünce, cesaretimiz de yerine geldi. IMF’nin öcüleri artık kimseyi korkutmuyor. Herkes, Vatan Partisi’nin çözümüne geldi.
Küresel merkezler, “sıkı para politikası” başlığı altında kendi paramızı basma egemenliğimizi bile elimizden almışlardı. Dayatmalarının amacı biliniyor: Türk Lirasını çarşılarımızdan kovalım, piyasalarımızda Dolar ve Avro dolaştıralım. Böylece ABD ve Avrupa’ya haraç ödeyelim.
TASARRUF VE YATIRIM YÖNTEMİ
Para basma, Millî Direnme Ekonomisinin gereği olarak gündeme geldi. Bununla birlikte aynı zamanda bir tasarruf ve yatırım yöntemidir. Bu yöntemle millî üretimin bir kesimi kamu kaynağına dönüştürülmüş oluyor. Başka deyişle vergi toplanmış oluyor.
Kamu kaynaklarını büyütmenin başka yolları da kuşkusuz akıllara geliyor. Toplum içinde devlet yönetiminin lüks ve savurganlığına karşı tepkiler büyüyor ve haklı talepler yükseliyor. Milletten fedakârlık istenirken, devlet yöneticilerinin örnek olması talep ediliyor. Vatan Partisi’nin Üretim Devimi Programı’nın 4. Maddesi de “Devlet görevlilerinin sâde yaşamasını, gösteriş ve israfa son verilmesini” öngörüyor. Evet bu yoldan elde edilecek kaynak vardır ama çok sınırlıdır. Devlet yöneticilerinin halkın zorluklarını paylaşması ülkede dayanışma ruhunu güçlendirmek için şarttır.
MİLLİ DİRENME EKONOMİSİ VE EKMEK TEKNESİ
Para basmaya gelince, günümüz koşullarında kaynak yaratmak açısından etkin bir önlem olduğu artık kabul görmüştür. Mesele basılan paranın ekmek teknesini korumak için kullanılmasıdır. Eğer bu yoldan bütün milletten topladığınız vergiyi, her eve bin liralık gıda çeki olarak dağıtırsanız, halkı aldatmaktan başka bir iş yapmamış olursunuz.
Elbette bugün karşılaştığımız koşullarda, devlet geçim derdi olan vatandaşlarımızın yardımına koşacak. Ama her ev geçim derdi içinde değil. Her eve dağıttığınız zaman, eşitlik olmuyor, tersine eşitliği bozuyorsunuz.
Türk siyasetinin artık şu sadaka dağıtma anlayışından kurtulması gerekiyor. Kamu kaynaklarının yerinde kullanılması için, bugün Millî Direnme Ekonomisinin önceliklerinin uygulanması gerekiyor. Gıda Güvenliğini, Sağlıkta Güvenliği, Millî Savunmanın Güvenliğini ve Eğitimde Güvenliği sağlamak için, öncelikle ciddî yatırımlara gerek var.
Ekmek teknesi, ülkenin Üretim Çarkıdır. Bugün sadaka dağıtarak alacağınız mesafe sınırlıdır. Ama üretim çarkını çevirirsek, iflaslardan kurtuluruz, işten çıkartmaları önleriz, ücretsiz izinlere engel oluruz, daha önemlisi üretimi sürdürerek toplumun ekonomik ihtiyaçlarını karşılar ve ahlâkı ayakta tutarız.
ÜRETİMİ SÜRDÜRMEK İÇİN KAMULAŞTIRMA
Para basarak toplanan vergilerin kullanılmasında, iflas eden işletmelerin kamulaştırılmasına öncelik verilmelidir. Böylece istihdamı korumuş ve üretimi sürdürmüş oluruz.
Hele Koronavirüs salgınından sonra daha da ağırlaşan ekonomik kriz koşullarında, iflas eden ve iflas tehdidiyle karşı karşıya gelen işletmelerin sayısı ürkütücü boyutlardadır. Bu durumda üretim çarkının işlemesi ve Türkiye’nin ekmek teknesinin korunması, ekonominin birinci sorunudur. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programının 10. Maddesinde düzenlediği “İflas Eden İşletmelerin İstihdamı Korumak ve Üretimi Sürdürmek Amacıyla Kamulaştırılması” gerekiyor. Öbür gün bu konuyu işleyeceğiz.
KİTAP
FİLM
Emir Custrica’nın bütün filmleri birer sinema şaheseri. Ancak Koronavirüsle savaş koşullarında hem vatanseverlik duygularımızı ateşlemek hem de neşemizi bulmak için Underground filmi.