Amerika’nın istediği sınırsız özgürlük
Yıl 2008.
Ergenekon tertibi tezgahta.
Gladyonun basın mangasına tam gaz verilmiş.
Fethullahçı Gladyo merkezinin Belge İmal Dairesinde üretilen kağıt parçaları bavul bavul servis ediliyor.
Manşetler, sayfalar, kalemler, zihinler; hepsi ilham kaynağını bulmuş.
Gladyo basını, Amerika’dan bile özgür faaliyet gösterdi; İçişleri Bakanı doğru söylüyor, hakikat bu! 35 CIA görevlisinin 2008 Şubat’ında Ankara’ya yerleşerek yürüttüğü operasyonda basın sınırsızdı.
Yalan da sınırsızdı; hala sınırsız!
Büyük müttefikimiz Amerika’nın istediği özgürlük de bu değil mi?
Tertibin psikolojik savaş elemanları
İşte o 2008 koşullarında yazdığımız “Gladyo ve Ergenekon” kitabında “tertibin psikolojik savaş elemanlarını” alt alta yazmışız.
Sırayı değiştirmiyoruz:
Fehmi Koru, Yeni Şafak.
Önder Aytaç, Taraf.
Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak.
Ahmet Altan, Taraf.
Yasemin Çongar, Taraf.
İsmet Berkan, Radikal.
Nazlı Ilıcak, Sabah.
Ekrem Dumanlı, Zaman.
Engin Ardıç, Sabah.
Emre Aköz, Sabah.
Mehmet Altan, Star.
Abdurrahman Dilipak, Vakit.
Hasan Karakaya, Vakit.
Tamer Korkmaz, Yeni Şafak.
Nuh Gönültaş, Bugün.
Oral Çalışlar, Radikal.
Şahin Alpay, Zaman.
Hüseyin Gülerce, Zaman.
Mahmut Övür, Sabah.
Mümtazer Türköne, Zaman.
Alper Görmüş, Taraf.
Zihni Çakır.
Aytekin Gezgin. (Geliştirilmiş 13. basım, s. 113 vd.).
Düdük çaldı
Noldu Bunlara?
Hepsi basın özgürlüğü kampanyasının ön saflarında!
Ne güzel değil mi, bu şerefli kardeşlerimizle özgürlük savaşında el ele verdik, zafere yürüyoruz.
Şaşıracak bir şey yok.
Ricciardone “basın özgürlüğü” savaşının düdüğünü çaldı nasıl olsa.
ABD Dışişleri Sözcüsü, “kaygılıyız, takipçisiyiz” diyor. Maşallah “basın özgürlüğümüz” sırtını koskoca dağlara dayamış.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı “Tehdide son verilsin” diyor. İnsanın “basın özgürlüğü” kahramanlığına soyunası geliyor.
Avrupa Komisyonu, yani hükümeti de “arka” verdi.
Artık basınımızın kurtuluşunu kimse engelleyemez! Baksanıza reklam sayfalarının sayısı ikiye katlandı.
Türkiye nolacak?
Peki Türkiye nolacak?
Milletin birliği?
Vatanın bütünlüğü?
Cumhuriyet?
Atatürk?
Emekçi halk?
“Hayde” türküleriyle Ankara’ya yürüyen doktorlar?
Türk Ordusu?
İşçi Partisi ve yurtsever güçler?
Ricciardone, bir düdük de bizim için çalsa!
O zaman Milliyet, Vatan, Hürriyet, Cumhuriyet, Sabah, Akşam, Habertürk; hepsi şaha kalkmaz mı?
Kurtar bizi Ricciardone?