TSK’nin Hasdal’a yeni askeri cezaevleri yaptıracağı haberi çok önemlidir.
Stratejinin ipuçları
Şaka yapmıyoruz, çünkü bu haber, TSK’nin önümüzdeki dönemde izleyeceği strateji konusunda, ipuçları vermektedir. Demek ki TSK, savaşmadan yenilme stratejisinde ısrar edecektir. Bu stratejinin olağan eylemi, düşman harekâtına karşı elleri havaya kaldırmak, bavulları toplayıp sıra sıra Beşiktaş yollarına dizilmektir. Millet ise, bu manzaraları görmemek için ellerini yüzüne kapayacak ve bir süre sonra yuh çekecektir.
Bu arada bazı komutanların GATA’da tam siper olmaları, TSK için büyük ayıptır. Ciddi nedenler olmadıkça hastaneye yatmak, askerler için savaştan firar etmekle birdir.
Bir Ordu, generalini hastaneye yatırarak korumaz. Bunlar asker manzaraları değil, çaresizlik manzaralarıdır.
Cumhuriyet muhafızlığı değil
Sahte “hukuk devleti” muhafızlığı
Hasdal’a yeni cezaevi haberi, komuta kademesinin Cumhuriyet Devrimini muhafaza ve müdafaa görevini değil, Atlantik merkezlerinde tanımlanmış sahte “hukuk devleti” muhafızlığını kabul ettiğini işaret eder.
Türk milleti, TSK komuta kademesini lafta “Atatürkçü” bir konumda görmek istemiyor. Milletin parçalanması, vatanın bölünmesi ve Cumhuriyetin yıkılması sürecinin muhafızlığını üstlenen bir Türk Ordusu tanımı yoktur.
TSK’yi tasfiye harekâtı hızlandı
Sormak durumundayız: TSK’nin kırmızı çizgisi yok mudur, varsa nedir?
Hasdal’a yeni cezaevleri haberini “polis Ordu kadar güçlenecek” haberiyle birlikte değerlendirmek gerekir. Ordunun elindeki istihbarat araçlarını da alan BOP Eşbaşkanlığı, emniyete 100 milyon liralık yeni zırhlı araç sağlıyor. Bir ülkede iki ordu olmaz. Olursa, ne olacağını en iyi askerlerin bilmesi gerekir.
Hasdal’da yeni cezaevleri yapmak, çok acıdır ki, teslim olma, başka deyişle imha edilmeyi kabul iradesiyle açıklanabilir.
Bu yola girildi mi, Ordu cezaevi inşaatçısına dönüşür, arkasından askeri cezaevlerine tenis sahası, yüzme havuzu yapma görevleri gelir. Onurlu amirallere kâğıttan kayık yapıp yüzdürerek vakit geçirecekleri koşullar hazırlatmak, en büyük saygısızlık olur ve acılara yeni acılar katılır.
Umarız, Hasdal’a yeni cezaevi haberi uydurmadır.
Genelkurmay, bu konuda bir açıklama yapmalıdır.
Bizim Bastille’imiz
Eğer TSK, tarihi görevini yerine getirecekse, bugün yapılacak birinci iş, Hasdal’a yeni cezaevi yapmak değil, eski cezaevini yıkmak, orada esir alınan TSK general ve subaylarını kurtarmaktır. Bilindiği gibi Fransız Devrimi, Bastille zindanının yıkılmasıyla başladı. Bizim bugünkü Bastille’imiz Hasdal ve Silivri’dir.
Bugün TSK’ye üstün moral kazandıracak tek eylem budur.
TSK’yi tasfiye harekâtını bozguna uğratma planının ilk maddesi budur.