Org. Işık Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı görevini teslim aldığı 28 Ağustos 2010 günü yaptığı konuşmasında, “devletin ve milletin teröre karşı topyekûn mücadelesini” savunuyordu.
Bir yıl sonra Genelkurmay Başkanlığı görevinden istifasının gerekçelerini açıklayan veda mektubunda, devletin teröre karşı değil, Türk Ordusuna karşı topyekûn mücadele ettiğini saptıyor.
TSK mensuplarını hapse atan devletin yargı organları değil mi?
Yüksek Askeri Şura’daki terfileri belirlemek için seçilmiş hedeflere vuran, yine devletin yürütme ve yargı kurumları değil mi?
Türk Ordusunu “bir suç teşkilatı” gibi gösteren, yine devletin kurumları değil mi?
“Her türlü yalan ve iftiralarla” milleti Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı kışkırtan medyanın arkasında, devletin yürütme organı bulunmuyor mu?
Bütün bunları önleme kudretini elinde tutan, ancak yapılan başvuruları dikkate almayan, yine devletin yürütme organı değil mi?
Evet, çok çarpıcıdır:
Devlet organları, Türk Ordusuna karşı topyekûn bir mücadele yürütmektedir.
Gözünü açan her yurttaşın gördüğü bu gerçeği, şimdi Genelkurmay Başkanı açıklamıştır.
Terörün sonu niçin gelmiyor
Org. Işık Koşaner, devletten ve milletten teröre karşı topyekûn mücadele talebiyle göreve başlamıştı. Ve bir yıl sonra, devletin TSK’ye karşı topyekûn mücadelesini millete şikâyet ederek görevinden ayrılmıştır.
Terörün sonu niçin getirilmiyor diye soruluyor.
Devlet organları, teröre karşı değil de, terörü yok etmekle görevli Türk Ordusuna karşı topyekûn mücadele edince, terörün sonu gelir mi?
Tayyip Erdoğanların yönettiği BOP Eşbaşkanlığına dönüşmüş olan devlet, Türk Ordusuna karşı cephe tutmuştur. Bu gerçeği görmeyen var mı? Yalnız güvenlik zemininde düşünmeyin, siyasal, iktisadi, toplumsal, kültürel, her zeminde, devlet gücünü sorunu çözmek için değil, yangını büyütmek için seferber etmiştir.
İlk şart
Bu durumda, terör meselesini çözmenin ilk şartı, devletin teröre karşı cephe tutması ve milleti de seferber etmesidir.
Bunun için, devleti ele geçiren ABD güdümlü Mafya-Tarikat zümresinin iktidardan indirilmesi gerekiyor.
Devleti, hala Atatürk’ün kurduğu devlet sananlar var.
Devleti, hala milli devlet sananlar var.
Bu devletperestler, Org. Koşaner’in veda mektubunu okuduktan sonra da düşlerinden uyanmayacaklar mı?
Devlet, bugün milletin devleti değildir; halkın devleti değildir.
Devlet, halkın olmalıdır!
Bir Milli Hükümet kurarak, devleti yeniden halk için örgütlemek, merkezi görevdir.
KAYNAK: Org. Koşaner’in 2008 ve 2010 yılındaki konuşmalarının değerlendirilmesi için bkz. Doğu Perinçek, Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak, Kaynak Yayınları, s. 188 vd.