Doğu Perinçek: Deniz Gezmiş’in 27 Mayısçılığı

Deniz Gezmiş’in Yıldırım Telgrafı-5 | Suphi Karaman, 27 Mayısçıların idamlara karşı mücadelesini anlatıyor

27 Mayıs Devrimcilerinin idama karşı çabaları
27 Mayıs Devrimi önderlerinden, 20 yıl Tabii Senatörlük görevi yapan, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak aramızdan ayrılan, E. Kur. Alb. Suphi Karaman ağabeyden birkaç kez dinlemişimdir. Deniz Gezmişler hakkındaki idam cezasının yerine getirilmesine ilişkin kanun Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinden sonra, önce Millet Meclisi’ne, sonra Cumhuriyet Senatosu’na geliyor.
27 Mayıs Devrimi’ni yapan Tabii Senatörler, en başta Suphi Karaman olmak üzere, derhal harekete geçiyorlar. Devamı için Suphi Karaman’a kulak verelim:

 

“Deniz’i o an oğullarımdan daha çok seviyorum”
“Senato’dan idama karşı bir karar çıksa, yasa Millet Meclisi’ne geri gidecek, uzun zaman kazanacağız. Görüyoruz, İnönü’nün de büyük gayreti var. Adalet Partisi grubunda idama oy vermeyenler oldu, konuşuyoruz sayıları artacak. Senato’da imza toplamaya başladık. 27 Mayıs’ın tabii senatörlerinin hemen hepsi, bir ikisi dışında (isimlerini verdi), hemen imzaladılar. CHP’li senatörler imzaladı. Cumhurbaşkanı kontenjanından gelenlerden imzalayanlar var. Umutluyuz. Deniz’i tanıyorum, nasıl seviyorum, oğullarımdan farksız, hatta o an oğullarımdan daha çok seviyorum. O sırada Deniz’i kurtaracağız diye bazı silahlı eylemler oluyor. İmza verenlerin bazıları geliyor ve imzalarını geri çekiyorlar. İnfaz, Senato’dan geçiyor ve içimizde dağlar yıkılıyor. Vay anam vay.”

Suphi Ağabey, yüreğiyle konuşurdu; duygulu ve coşkulu bir devrimciydi. Ama aynı zamanda çok iyi bir kurmaydı; seçkin bir zekâydı. Şöyle devam etti:

O silahlı eylemleri yapan o çocuklar, kuşkusuz Denizleri kurtaracağız diye bu işe kalktılar; ama Denizleri astırmak isteyenler; idama karşı çıkanlardan bazılarını ve kamuoyunu o eylemle ikna ettiler. ‘Gördünüz mü’ dedi 12 Mart cuntacıları, ‘bunlar ıslah olmaz, bunlara ibret lazım; şiddet lazım.’ O ibrete, o şiddete kurban verdik Denizlerimizi.”

 

Deniz Gezmiş ve 27 Mayıs
Deniz Gezmiş, 1968 kuşağının en 27 Mayısçı önderlerindendi. Eylemlerine, bildirilerine, açıklamalarına, mahkemedeki savunmasına bakarsanız, 27 Mayıs devrimciliğinde herkesin önünde olduğunu görürsünüz.

Eylemlere bakınız, 27 Mayıs Devrimi’nin önderleri ile Deniz Gezmişlerin omuz omuza yürürken o kadar çok resmi vardır ki. En zor günlerde devam etmiştir o yoldaşlık.

27 Mayıs’ın tabii senatörleri, Deniz Gezmişlerin idamına karşı mücadele edenlerin başındaydılar. Bugün Deniz Gezmiş edebiyatı yapanlar, Deniz Gezmişleri astırırken, 27 Mayıs Devrimcileri Denizlere siper olmuşlardır.

 

12 Mart ve 12 Eylül darbeleri 27 Mayıs Devrimi’ne karşı yapıldı
Neoliberal takımı, 27 Mayıs Devrimi ile 12 Mart, 12 Eylül Amerikancı darbelerini aynı sıraya koyuyorlar.
Oysa 12 Mart ve 12 Eylülcüler 27 Mayıs Anayasası’nı ipe çekmişlerdir, 27 Mayıs’ın getirdiği özgürlüklerin boynunu vurmuşlardır ve 27 Mayıs’ın genç devrimcilerini vurmuş kırmış, zindanlara atmış ve idam etmişlerdir.
12 Mart ve 12 Eylül Amerikancı darbeleri, en ağır darbeyi Türk Ordusu’na indirmişlerdir. 12 Mart’ta bin 500; 12 Eylül’de 2 bin kadar devrimci subay ordudan atılmıştır.
Bugünün 12 Mart ve 12 Eylülcülerinin yürüttüğü Ergenekon operasyonu, darbenin de ötesinde Türk Ordusu’nu savaşmadan esir alıyor.