New York Times’taki ilan
BOP Eşbaşkanlığı’nın dışişleri makamını işgal eden Ahmet Davutoğlu, nereye gittiğimizi New York Times gazetesinden ilan etti. Beyefendi, “Türkiye’nin tüm sınırlarının yapay olduğunu” söylüyor.
Bütün emperyalist merkezler, Lozan’dan beri bu temayı işlerler.
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin imzaları
Ancak Türkiye’nin sınırlarını tartışmaya açan ilk ABD-İsrail muhibbi Davutoğlu değildir.
New York Times gazetesine demeç, dil sürçmesi bile sayılabilirdi. Ama ortada kapı gibi bir uluslararası senet var. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, 1-2 Ekim 2005 günü Papa heykelinin altında AB ile Müzakere Çerçeve Belgesi’nin altına imza atarak, “Türkiye’nin anlaşmazlık konusu bütün sınırlarının” yeniden çizilmesini Uluslararası Adalet Divanı’na terk etmişlerdi.
“Yeni sınırları” belirleme takvimi
Demek ki, sınırların yeniden çizileceği günler geliyor.
Yalnız Davutoğlu’nun “doğrucu Davutluğu” değil, Kılıçdaroğlu’nun Avrupa Özerklik Şartı’nın çekincelerini kaldırma hamlesi de, önümüzdeki ayların nelere gebe olduğunun işaretlerini veriyor.
Avrupa Birliği Müzakere Çerçeve Belgesi Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül tarafından imzalandığı zaman, üst üste basın toplantıları yaparak, Türkiye’nin karşılaşacağı tehditleri anlatmıştık.
Bu Çerçeve Belgesi, müzakere edilecek konuları belirlemiyordu; Türkiye’nin önüne konan yükümlülükleri sıralıyordu. Müzakere edilecek konu, imzalanan maddelerin hangi sırayla yerine getirileceğiydi; yani uygulama takvimiydi.
Şimdi o takvimle yüz yüzeyiz.
Önümüzdeki soru
Yakın sürede, hepimizin, her yurttaşın ve bütün milletin önündeki soru şudur: “Yapay” denen sınırların kaldırılarak, yeni sınırlarımızın çizilmesine “hayırlı olsun mu” diyeceğiz?
Yoksa?
Cumhuriyet Güçbirliği dışında hiçbir parti, halkımıza önündeki gündemi anlatmıyor.
Seçim meydanlarında “Alçak, edepsiz, ahlaksız” sözlerinden başka ciddi denecek hangi çözüm ve öneriye rastlıyoruz?
Türkiye’ye tezkere
Haksızlık etmeyelim, CHP’nin yeni anayasa açıklaması çok ciddi boyutlar içeriyor. Bu tasarıda Türk Milleti kavramının anayasasının dışına sürülmesi, Neo-CHP’nin uçuruma tam gaz gittiğini gösteren son örnek. Kılıçdaroğlu ekibi, Tayyip Erdoğan- Abdullah Gül ikilisinin vaat ettiği yeni sınırlarımızda oturacak kalabalıkların kimliği konusunda önemli bir katkı getiriyor.
Türkiye’ye yeni sınırlar ve yeni kimlikler hazırlanırken, sistem partileri tam bir oydaşma (mutabakat) içindedirler.
Meğerse Libya’ya tezkere, Türkiye’ye tezkere imiş.
Direnme hattı
Bu büyük tertibin karşısına Cumhuriyet Güçbirliği dikiliyor.
Her seçmen önündeki soruyu iyi bilmelidir.
Yeni anayasa!
Yeni sınırlar!
Yeni kimlikler!
Yeni sözü okşuyor, ama içeriği de okşuyor mu?
Mecliste ve bütün vatan düzleminde, bu tertibe karşı bir direnme hattı oluşturmak, yakıcı görevdir.
Sizden görev ve sorumluluk istiyoruz
Cumhuriyet Güçbirliği’nin bağımsız adayları, sizden görev istiyor.
Önce Meclis’te ve her yerde milletin ve vatanın direnme mevzisini kuracağız. Göreceksiniz, CHP, MHP ve hatta AKP ile BDP’den birçok milletvekili o direnme cephesine katılacaktır.
Sonra milletin büyük güçleriyle Kemalist Devrim’i tamlamak için taarruza geçeceğiz.
Yaparız!
Sizden görev ve sorumluluk istiyoruz.