EN ÇETİN DÖNEM SAPTAMASI
Çin yönetimi, arkada kalan dönemde çıkarlar arasında farklılaşma olduğunu vurguluyor. O nedenle görev, toplumun ortak çıkarı temelinde farklılaşmaları gidermek diye belirleniyor.
Bu bağlamda Çin Komünist Partisi, şimdi Reform ve Dışa Açılma sürecinin en çetin dönemine girdiğini saptıyor. Tanımlanan zorluk, zenginleşenler ile zenginleşemeyenler arasındaki farkların düzeltilmesidir. Bu çetin görevi, sınıfsal farklılaşmaların giderilmesi diye de özetleyebiliriz.
Kentler ile köylük alan arasında ve sanayi ile tarım arasında uyumu sağlamak da, Çin’in öncelikleri içinde. Bunların hepsi bilindiği gibi sınıfsız toplum amacına ilerlemenin başlıca görevleri.
Hızlı sanayileşme Çin’in önüne çevreyi koruma sorununu yakıcı olarak getirmiş durumda. Doğa ile insan arasındaki uyumun gözetilmesi de ülkenin ciddî gündemi.
Bu koşullarda Mao Zedung dönemini hatırlatan düşüncelerin ve uygulamaların gündeme geldiğini gördük. Örneğin devlet ve parti kadrolarının belli dönemler için köylere ve halk içine gönderilmesi uygulamasına başladıklarını belirttiler.
ÇKP’NİN HER DURUMDA İKTİDARI ELİNDE TUTMA KARARLILIĞI
Çetin dönemin kritik kararı şöyle dile getiriliyor: “Ne olursa olsun Çin Komünist Partisi iktidarı bırakmayacaktır.” Zaten Partinin kurultayları ÇKP’nin genel çizgisini dört direnme diye özetlemektedir:
- Sosyalizm yolunda direnme,
- Halkın demokratik diktatörlüğünde direnme,
- Çin Komünist Partisi’nin önderliğinde direnme,
- Marksizm-Leninizm-Mao Zedung Düşüncesinin rehberliğinde direnme.
Çin’de oluşan toplumsal farklılaşmaları gidermenin güvencesi bu dört ilke oluyor. İktidarın kimde olacağı, ülkenin geleceğini belirleyecek sorudur. Çin Komünist Partisi, sosyalizm yolunda ilerlemek için, “ne olursa olsun” iktidarı bırakmayacağını ilan etmektedir. Sovyetler Birliği tecrübesi derin derslerle dolu. Orada bilindiği gibi Komünist Parti yönetimi, kapitalizme geçtiğini ilan etmişti.
Çin Komünist Partisi’nin toplumsal farklılaşmaları giderme kararı, ancak devlet iktidarını sürdürme kararıyla hayata geçirilebilir. Burada Çin’i kapitalizme götürmek isteyen dış ve iç güçlere karşı bir kararlılık ifade edilmektedir.
Doğu Perinçek / 18 Aralık 2015, Aydınlık