Doğu Perinçek: Altun Kazık

"Kör çıkmazlar, toplumları büyük gerçeklerle tanıştırıyor, köklü çözümlerle buluşturuyor"

Televizyonları açıyorsunuz, gazetelere bakıyorsunuz, size dayatılan bir gündem var:

 

 

BURÇ FALINIZDA NELER VAR

 

- Koray Aydın, Devlet Bahçeli’nin elini niçin öptü? Başka öpenler var mı?

 

- Muharrem İnce grubu kaç imza topladı? İmzaların kaçı sahte, kaçı gerçek?

 

- Akşener’in evinin önünde toplananlar kimi yuhladı?

 

- Tuncay Özkan, CHP yönetiminin arkasında gizli bir karar merkezi olduğunu o gazeteciye söyledi mi söylemedi mi?

 

- Bu konular üzerine hararetli konuşmalar, sataşmalar, itişmeler, kakışmalar, aşağılamalar...

 

Eğer canınız sıkıldıysa, “Kim Milyoner Olacak” programını açın, belki de bir gün siz milyoner, hatta milyarder olacaksınız. Gelir dağılımında sizin nasibinize düşen tatlı hülyalar var.

 

Kanlı Ay Tutulması’ndan sonra şu felek acaba size hangi sürprizleri hazırlıyor? Astrologlardan burç falınızı dinleyin, bir gün horozlar sizin sabahınızda ötecektir.

 

 

KAPIYI ÇALAN KİM

 

Bir de Türkiye’nin gerçek gündemi var:

 

- Türkiye ile ABD arasındaki cepheleşme nereye gidiyor?

 

- Ekonomi süreci bizi hangi sorunlarla karşı karşıya getirecek?

 

- Sistemin iktidar ve muhalefetiyle çıkmaza sürüklendiği koşullarda, kapıyı çalan kimdir?

 

 

SINIRDAKİ TANIŞMA

 

Türkiye, İstiklâl Savaşı zaferinden sonra ilk kez bu derece ciddî sorunlarla karşı karşıyadır.

 

Sistem çıkmazdadır ve sorunların üzerine yürüme yeteneğine sahip değildir. Çünkü ağırlaşan bunalımın çözümü artık sistemin dışındadır. Tek çareleri kalmıştır: Toplumun zihnini sanal bir âleme götürmek!

 

Peki nereye kadar?

 

Fırtınadan kaçmanın bir sınırı var.

 

O sınırla fırtınanın sizi yakaladığı yerde tanışacaksınız.

 

O sınırda artık gerçeklere sırtınızı dönme olasılığı yoktur.

 

O sınır, göz boyamacılığın, şarlatanlığın, üç kağıtçılığın bittiği yerdir.

 

O sınırda, sistem içindeki bütün seçeneklerin kaybolduğunu göreceksiniz.

 

 

DEMİR KAZIK

 

Merâk etmeyiniz, bütün karanlıkların bir demir kazığı vardır. Bazı Türk kavimleri onun değerini daha iyi anlamışlar, “Altun Kazık” diyorlar. Kutup Yıldızı’ndan söz ediyoruz. Latincesi Polaris. Çobanlara yol gösterdiği için Çoban Yıldızı.

 

Doğada seller var, tufanlar, yangınlar, fırtınalar, depremler, heyelanlar.

 

Ama doğa, hep bir çözüm buluyor.

 

Toplumlar da öyle.

 

Kör çıkmazlar, toplumları büyük gerçeklerle tanıştırıyor, köklü çözümlerle buluşturuyor.

 

Karanlıkta gökyüzüne, kuzeye doğru baktığınız zaman, Çoban Yıldızı orada bir nöbetçi gibi durmaktadır. Hep orada parlıyor. Hiçbir gün nöbet yerini bırakmıyor. Bu ısrarı, bu direnci bazen sizin sinirinize bile dokunabilir. Ama orada görev gününü beklemektedir. Daha doğrusu biz beklediğini düşünüyoruz. Ama o beklemiyor. Yolunuzu aydınlatacak ışıklarını üretiyor ve parlatıyor.