Doğu Perinçek: AKP’nin Atatürk’ü “Dersim”den vurma planı

“DERSİM KATİLİ”Nİ İLAN HAZIRLIĞI

 

BOP Eşbaşkanı’nın dilinin altında ne zamandan beri bir bakla var. Çıkardı çıkaracak. “Dersim” diyor, “İnönü” diyor, “Ergenekon’un bir numarası”ndan söz ediyor. Galiba Kılıçdaroğlu dışında herkes farkında, Tayyip Erdoğan, “Dersim katilini” ilan hazırlığı içinde. Pek yakında bütün sinemalarda! Türban olayındaki gibi figüranlığa heves edenler, daha perde açılmadan sahneye fırlamış bulunuyorlar.

 

 

AMAÇLARINI İYİ GÖRELİM

 

Tayyip Erdoğanların meselesi, Kürdümüzün geçmişte çektiği acıları saptamak ve onlara bir gönül rahatlığı ortamı sağlamak mıdır?

 

Öyle olsa, bütün millet başım gözüm üstüne derdi.

 

Tayyip Erdoğan’ın amacını, ABD’nin Türkiye stratejisinde aramak en bilimsel yöntemdir. Tayyip-Gül ikilisinin Washington’a yapacakları cilveleri dahi Washington belirlemektedir.

 

ABD, maksadını bütün dünyaya ilan etmiştir: Kemalist Devrim’in modası geçmiştir ve tasfiye edilecektir. O nedenle Atatürk’ü yıkmak, bu coğrafyada yaşayan herkesi köleleştirme programının birinci maddesidir.

 

 

KEMALİST DEVRİMİN YUMUŞAK KARNI

 

Kemalist Devrim’in yumuşak karnı, yarım bıraktığı işlerdir. Aslında 1937 yılında yapılan Anayasa değişiklikleriyle Ortaçağ ilişkilerine karşı kesin sonuçlu bir taaruzun hazırlıkları yapılmıştı. Halkçı-Devrimcilik, Anayasanın başına yazılmıştı. Pratikte daha önemlisi, ağa ve aşiret topraklarının nerdeyse tazminatsız kamulaştırılması ve yoksul köylüye dağıtılması için gerekli yasal düzenleme de yapılmıştı. O zamanın bağımsız Türkiyesinde köylünün özgürleşmesi, kaçınılmaz olarak Kürt meselesinde özgürleşmeyi de getirirdi.

 

Dersim olayları, bu koşullarda yaşandı. Ancak hemen o yıl Atatürk’ü kaybettik ve İkinci Dünya Savaşı geldi. 1945 sonrasında Atlantik sistemine bağlandığımız süreçte, ağalar, aşiret reisleri ve şeyhler süper koruyucularını da buldular.

 

Bugün ABD, Dersim’i gedik olarak görüyor. Türkiye halkını etnik kamplara ayırıp iç çatışmalara itecek malzeme oradan üretiliyor. Bu üretimin içinde, tarihi gerçeklerin ötesinde her türlü uydurma da bulunmaktadır.

 

 

DERSİM DERSLERİ

 

Dersim’de Devrimci Cumhuriyet derebeylikle çarpışmıştır, olayın esası odur. Bu açıdan Dersim olayı, Kurtuluş Savaşı yıllarındaki gerici kalkışmalarla aynı sınıflandırma içindedir. Dünyanın bütün devrimcileri olaya böyle bakmıştır. Bu konudaki Sovyet belgelerini Mehmet Perinçek yakında yayınlayacak.

 

Fransa, Sovyet ve Çin örneklerinde de yaşandığı gibi, ölçüsüz uygulamalar bütün devrimlerde görülüyor. Bunlar hoş görülmez, halk açısından büyük acılar yaşanmıştır. Milliyet meselesi, kuşkusuz konuyu dün de bugün de daha duyarlı kılıyor. Ancak bu acıları, devrimlerin tasfiyesi için kullanmak, başka bir iştir ve bugün yapılan da budur.

 

 

HERKES ROLÜNÜ SEÇSİN

 

Bunları en korkusuz dile getirebilecek hareketin sorumlusu olma rahatlığıyla yazıyorum. Dersim olaylarının acısını, Kürt milliyetçi örgütlerinden de, diğer sol örgütlerden de çok önce ve en cesur ifadelerle dile getirdik. Hele Tayyip Erdoğanların bu konuda başlarını önlerine eğmekten öte yapabilecekleri bir şey yoktur.

 

Atatürk Devrimi,  elbette bilimsel olarak incelenir, halk açısından ve Kürdümüzün özgürlüğü açısından kazanımları ve eksikleriyle değerlendirilir. Ancak bugün mesele, bambaşkadır. Atatürk’ü Dersim’den vurma girişimi, Türküyle Kürdüyle bu toprakların bütün emekçilerini, bütün insanlarını hedef alıyor. “Bırakalım Kürdümüz bunu kendi tecrübesiyle anlasın” diyemeyiz. Atatürk Devrimi, bu topraklarda yaşayan bütün halkın eşitlik, özgürlük ve insanca yaşama davasının temelidir. O nedenle günün görevi, Holywood senaryosunda rol kapmak değil, bu planı Kürdümüzle birlikte cepheden göğüslemektir.

 

GÜNÜN KİTABI: Doğu Perinçek, Kemalist Devrim-7 Kürt Sorunu ve Toprak Ağalığı, özellikle Dersim Dersleri bölümü, Kaynak Yayınları, İsztanbul 2009.