Doğu Perinçek: AKP-CHP'nin Neo-anayasa ortaklığı

Her salı uğrardı. Atilla İlhan'dan haberler getirirdi; ne güzel söyleşirdik. Artık köşelerimizden söyleşiyoruz.

Aldı Erol Manisalı, Türkiye üzerindeki küresel hesaba dikkat çekiyor:

“ABD, AB ve İsrail için hayati önem taşıyan Kürdistan projesinin tamamlanması, ancak iki büyük partinin desteğiyle Türkiye'ye kabul ettirilebilir”
Cumhuriyet, 6 Haziran 2011.

Aldı Doğu Perinçek:

Bu işbirliğine TSK'yi de katmak zorundadırlar. Bu açıdan ordunun daha fazla ezilmesi gerekir. Uygulama devam etmektedir.


Mafya-Tarikat anayasası döllendi.
Yapılan seçimin merkezdeki gündemi, Prof. Dr. Erol Manisalı arkadaşımın işaret ettiği plandır. Liderler arasındaki atışma ve sataşmalar, hepsi bu gündemi gürültüye getiriyor.

Tezgâhlanan AKP-CHP işbirliğini bir hükümet ortaklığı olarak düşünmeyin. Daha önemlisi, bir anayasa ortaklığı pişirilmiştir. Stratejik ortaklık! Bu ortaklık sayesinde, etnik temelde siyasal sınırlarla bölünmüş Anadolu'nun Mafya-tarikat anayasası döllenmiştir ve şuanda 9 ay 10 günü sayıyoruz.


Washington'un Marifetleri
Washington, ekonomik çöküşüne rağmen silahlı gücü ve Ankara'yı avucuna alması sayesinde bu oyunu buraya kadar getirdi. Marifetleri küçümsenemez:

Ankara'ya “deliğe süpürürüm” tehditleriyle avucunda oynattığı bir BOP Eşbaşkanlığı yönetimine oturttu.

Toplumun içinde cemaat ağını ördü.

TSK'yi döve döve terbiye etmeye devam ediyor.

Neo-CHP'yi tek kaset vuruşuyla düzene soktu.

2002 yılından beri uygulanan plan sonucu Mafya-tarikat anayasasının iskeleti oluştu bile. Maddelerini, AKP ve CHP'nin aynı tezgâhta imal edilmiş açılımlarından tek tek belirlemek mümkün.


Açılımlarla yapılan anayasa
AKP, Türk milleti kavramını anayasa dışına sürdü. Arkasından CHP'nin milletsiz anayasa projesi geldi. O proje Süheyl Batum'un değil, CHP'nin. Batum, CHP adına açıkladı.

AKP, Avrupa Özerklik Şartı'nı program kurulurken yazmıştı; sonra Kürt Açılımı'nı yaptı. Arkasından 'Neo-CHP'nin Kürt Açılımları ve Avrupa Özerklik Şartı geldi.

AKP, Atatürk, İnönü ve Bayar'ı Dersim'den vurma açılımını yaptı. Arkasından Neo-CHP'den “Dersim arşivini açın” sesleri yükseldi.

AKP, bölücülüğü yasallaştıracak bir genel af için kıvranıyordu. Kılıçdaroğlu, Halk Oylaması sürecinde AKP'nin imdadına yetişti. AKP, cemaatleri ve tarikatları özgürleştirmişti. CHP, ondan geri kalır mı cemaatlere özgürlük bayrağını bizzat Kılıçdaroğlu açtı. Kurmayları da tekke ve zaviyeleri yasallaştıracaklarını ilan ettiler. Fethullah Gülen, CHP yöneticilerinin “bilge”si oldu.

AKP, türbanı üniversitelere sokmamıştı; Neo-CHP marifetiyle onu da başardı.

AKP, Atlantik ötesinden gelen fermanla generalleri hapse tıktı. Neo-CHP, “darbeciler ayıklansın” ve “yargı çözer” tutumlarıyla bu operasyona destek verdi. Dahası TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini değiştirme önerisiyle “darbeciliğe karşı mücadele”de şampiyonluğa göz koydu.

AKP, ABD'nin nicedir dayattığı profesyonel ordu ve özel ordu açılımını yaptı. Neo-CHP, profesyonel ordu projesiyle en öne fırladı. Askerliği 6 aya kadar indireceğini ilan etti ve hatta “tatilde askerlik” buluşuyla, Washington'a bile parmak ısırttı.

AKP, sadaka ekonomisini zaten uyguluyordu. CHP, “aile sigortası”yla, sadakayı onur kırıcı olmaktan kurtardı!

 

Neo-Meclis'te işbirliği tezgâhtan çıktı
AKP ve Neo-CHP'nin ortak açılımlarını madde madde alt alta yazınız, 13 Haziran'dan sonra Türkiye'nin önüne konacak anayasayı görürsünüz.

Neo-Anayasa hazır.

Neo-Anayasayı Meclis'ten geçirecek AKP-CHP işbirliği de tezgâhtan taze çıktı.


TSK ne der
TSK ne der diyeceksiniz. Böyle giderse Hasdal'da yeni briç takımları kurulur ve komutanlar son rütbelerini alarak Abdullah Öcalan ile birlikte yeni anayasayla gelecek genel affı gözlerler.

Acaba?

Bu acaba sorusu kuşkusuz ABD'nin de masasında duruyor.

ABD, bu sorunun eylemli olarak gündeme geleceği takvime göre planını yürüttü. TSK'yi bütün dünyanın gözü önünde, büyük acıyla yazıyorum, döve döve itibarsızlaştırdı ve köşeye sıkıştırdı. Buna askerlikte “iç hat durumuna düşmek” deniyor. Washington, AKP-Fethullah-CHP ve MHP'yi TSK'ye karşı “Darbecilikle mücadele” şifresiyle cepheye sürmek yanında, komutanlarla işbirliği seçeneğini de hazırladı. Onuru kırılan komuta kademesinin bu amaçla hamur haline getirdiğini düşünüyor.

Ama bir de Türk Ordusu'nun kökü kazınamayan Mustafa Kemal geleneği var. İşte ABD'nin acabası da burada başlıyor.

 

Acabası olmayan güç
Acabası olmayan tek güç, Cumhuriyet Güçbirliği.
ABD'nin Mafya- tarikat anayasasına cepheden karşıyız.
Milletin bağımsızlığında kafası berrak olan güç, büyük güçtür. ABD'nin tezgâhladığı anayasa koalisyonunu bozacağız!

 

Koalisyon bozuluyor
Bu koalisyon bozulmaya başlamıştır. 5 Haziran 2011 günü Deniz Baykal'ın Antalya'dan ve Onur Öymen'in Ulusal Kanal'dan açıklamaları, bu karanlık koalisyona teslim olmayacak güçlerin CHP'de de kuvvetle varolduğunu gösterdi.

Atlantik basını tek satırla görmedi. Çünkü Mafya-tarikat anayasasının bir ortağı da onlar.

Aydınlık manşet yapmalıydı; sanırım pazar tatiline denk düştü.

Neo-Anayasa koalisyonu, AKP'nin içinden de dirençle karşılaşacaktır.

TSK ise, ABD'nin “gel senin onurunu kurtarayım” teklifleriyle bugünden karşı karşıyadır. “Durumu kurtarmaya” yönelik çaresizlikler, birer birer Türk Ordusunun gündeminden temizlenecektir. Türk Ordusu varolmak için 19. yüzyıl sonlarında filizlenen devrimci köklerine sarılmak zorundadır ve sarılacaktır.


Mecliste ve her yerde Atatürk Devrimi cephesi
En sonunda meclisteki yurtsever güçleri, milleti ve orduyu kucaklayacak bir direnme cephesi kuşkusuz kendiliğinden oluşmayacaktır.

Cumhuriyet Güçbirliği bunun için var.

İşçi Partisi, bunun için var.

Cumhuriyet Güçbirliği Meclis'e kaç milletvekiliyle girerse girsin, göreceksiniz orada en etkin ve en etkili güç olacaktır. Çünkü tuttuğu cephe, milletin cephesidir. Tuttuğumuz cephe, en sonunda orduyu da milletiyle birleştirecek olan Atatürk'ün devrim cephesidir.

Milletlerin önünü açan, tarih yazan süreçler böyle gelişiyor. Halkımızdan Mafya-tarikat anayasası girişimini bozguna uğratmak için görev istiyoruz.

Biz bu görevi zaten üstlenmişiz ve yapıyoruz.

Yaparız, bunu herkes görecek.