ABD Başkanı Joe Biden’ın 23 Aralık 2021 günü imzaladığı ‘’Uygurların Zorla Çalıştırılmasını Önleme Yasası, öncelikle ABD emperyalizminin çıkmazını yansıtıyor.
Bu yasa, açık konuşalım, Çin’in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ne ambargo yasasıdır. Sinciang’da üretilen mallar zorla çalıştırma yoluyla üretilmiş kabul ediliyor ve ABD’nin herhangi bir limanına girmesine izin verilmiyor.
ABD YASASI GERÇEKLERE DAYANMIYOR
Öncelikle belirtmek gerekir, yasa gerçeklere dayanmıyor. Sinciang’da üretim zorla çalıştırma yoluyla yapılmıyor. 1949 Çin Devrimi’nden bu yana Sinciang tarihine bakarsak, devrim Sinciang halkını feodal baskıdan, ağalara ve dinsel otoritelere bağımlılıktan ve zorla çalıştırmadan kurtardı.
1977’den bu yana Sinciang özerk bölgesini beş kez ziyaret ettim ve uzun incelemelerde bulundum. Sinciang halkı, ÇKP önderliğinde Ortaçağ zincirlerini kırdı ve dünyada eşi az görülür bir kalkınmayla refah toplumu inşa ediyor. Sinciang, Çin bütçesinden ayrılan ek kaynaklarla zenginleşiyor. Herkes çalışarak hayatını kazanıyor ve insanca yaşama koşullarına kavuşuyor.
Sinciang da, çalışma refah kaynağıdır, çalışmaksızın sömürerek zenginleşme yollara kapalıdır ve çalışma koşulları insancadır ve giderek daha da iyileştirilmektedir.
ABD YASASI EMPERYALİST VE BÖLÜCÜ AMAÇLARA HİZMET EDİYOR
ABD emperyalizmi, iniştedir ve çıkmaza girmiştir. Dolar saltanatı çöküyor. ABD’nin silahlı güçleri artık dünyanın her köşesine dayatmalarda bulunma kudretini yitirmiştir. Bu koşullarda ABD’nin dünyanın tek efendisi olma iddiası yerle bir oluyor.
Çöküş işaretleri veren ABD emperyalizmi, kendisine direnen Çin, Türkiye, Rusya, İran gibi ülkelerde etnik ve dinci bölücülüğü kışkırtma siyaseti izlemekte ve çeşitli tertip ve kışkırtmalara başvurmaktadır. “İnsan hakları” gibi kavramlar da bu amaçla kötüye kullanılıyor. İnişe geçen ABD, sözde “Doğu Türkistan” ve sözde “Kürdistan” gibi projelerle Çin’in Kuşak Yol Girişimi’nin yolunu kesme haydutluğu sahnelenmektedir. Bu Sinciang ürünlerine ambargo yasası da ABD’nin çaresizliğinin son ifadesidir. Bu yasa, ABD’nin emperyalist ve bölücü amaçlarını sergilemektedir.
ABD, ATEŞİN ORTASINDA KALMIŞ BİR AKREP GİBİ KENDİSİNİ SOKUYOR
ABD, şiddet politikasını ve askerî yöntemlerini ekonomi düzlemine de taşımaktadır.
İran’a ambargo,
Venezuela’ya ambargo,
Çin’e ambargo,
Küba’ya ambargo,
Rusya’ya ambargo,
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne ambargo,
Türkiye’ye ambargo,
Suriye'ye ambargo,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ambargo,
Kırım'a ambargo,
Çin’in Sinciang Özerk bölgesine ambargo,
Irak, Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Brundi Haiti, Libya, Vietnam, Somali, Sri Lanka, Liberya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Zimbabve, Lübnan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Belarus, Güney Sudan, Yemen, Zimbabve, Mali, Myanmar, Nikaragua’ya ambargo.
Hattâ Atlantik ittifakı içinde yar alan Almanya ve Fransa’ya karşı dahi ambargo benzeri uygulamalar.
ABD’ye boyun eğmeyen her devlet, ABD ambargosuyla karşılaşıyor.
Peki, haritaya bakalım, ABD’nin ambargo uygulamaya kalktığı ülkeler, dünya nüfusunun çok önemli bir kesimini kapsıyor. Bu ülkeler insan kaynaklarının ötesinde dünya ekonomisinde ve siyasetinde çok önemli ağırlığa sahipler.
Bu durumda ABD her ambargo kararında kendisine ambargo uygulamaktadır.
ABD, ateşin ortasında kalmış bir akrep gibi kendisini sokuyor.
SERBEST PİYASA YALANI
Hani serbest piyasa vardı?
Hani dünya ticaretinde kaynaklar serbest bir ortamda verimliliğe göre dağılacaktı?
Kapitalizmin temeli, sözümona serbest piyasa ve rekabet değil miydi?
ABD’nin tekelci emperyalist sistemi, kapitalizmin ilerici döneminde kalan serbest piyasaya karşı olduğunu da kanıtlamaktadır.
Emperyalist hegemonyacılık, insanlığın geleceğine karşı silah ve yaptırım uygularken, kapitalizmin geçmişte kalan ilerici mirasıyla da kavgaya tutuşmuş bulunuyor.
ABD EMPERYALİZMİ ABD HUKUKUNU DA ÇİĞNİYOR
ABD emperyalizmi, uluslararası hukuku çiğnemekle yetinmiyor, kendi hukukunu da ayak altına alıyor.
Biden’ın dünyaya dişlerini ve tırnaklarını gösteren ABD emperyalizmi, ABD’nin Washington ve Lincoln gibi ilerici dönemlerinden kalan mirasıyla da kavgalı hale gelmektedir.
ABD emperyalizmi, ABD halkının ve ABD’nin devrimci tarihinin de düşmanıdır.