Doğu Perinçek:

Kılıçdaroğlu’na uyarı: ABD ve İsrail Kürt meselesini silahla çözüyor

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu soruyor: “Kürt meselesini bizim dışımızda silahla çözülmez diyen var mı?”

-         Var!

ABD, AB, Neoliberaller, BDP ve PKK de “silahla çözülmez” diyorlar.

Ama silahla çözüyorlar.

“Kürt meselesi silahla çözülmez” diyenlere dikkat ediniz silahla çözüyorlar.

         Bunun tek istisnası, Kılıçdaroğlu.

 

ABD “Kürdistan”ı silahla kurdu

         Kürt meselesini 1991 yılından bu yana ABD silahla çözmektedir.

         ABD’nin Birinci Körfez Savaşı’nda tek bir hedefi vardı: Irak’ı bölmek ve Irak’ın kuzeyinde ikinci bir İsrail devleti kurmak. Saddam Hüseyin yönetimi, petrol vb konusunda dayatmayı kabule hazırdı. Kabul etmediği tek dayatma vardı: Irak’ın bölünmesi. ABD bu nedenle savaşa başvurdu.

         Nitekim ABD, Birinci Körfez Savaşı’nda Bağdat’a girmedi. Kuzey Irak’ta bir ayaklanma kışkırttı ve 36. paraleli sınır yaparak “Kürdistan”ı silahla kurdu. ABD, Kürt meselesini kendi stratejisinin merkezine oturtarak, kendi amaçları yönünde çözmek için, koskoca bir savaş çıkartmıştır. Bundan daha açık silahla çözüm olabilir mi?

 

Türkiye’deki silahlı çözüm

         Kürt meselesinin Türkiye’deki silahlı çözümü de aslında 1991 yılında başlamıştır. Gerçi PKK’nin ilk silahlı eylemleri 1984 yılında görüldü. Ancak bu silahlı mücadelenin ciddiye binmesi, 1991 sonrasında olmuştur. ABD, silahıyla Çekiç Gücü’yle Irak’ın kuzeyine hâkim olunca, PKK de stratejisini ABD silahıyla çözme çizgisine oturtmuştur. 1991’den sonra PKK yöneticileri, Kuzey Irak modelini kabul etmişler ve ABD’nin Kürtlere bir devlet olanağı sağladığını sık sık vurgulamışlardır.

         PKK, 1991 yılında ABD’nin Irak’ın kuzeyine hâkim olmasından sonra, ABD’nin planlı uygulamasıyla büyük miktarda silaha ve cephaneye kavuştu. Herkesin bildiği bu gerçek, ABD ve PKK kaynakları tarafından da ifade edilir ve ABD Dışişleri Bakanlığı kriptolarında da yer almaktadır.

 

İkinci Körfez Savaşı Türkiye’yi bölmek için

1991’de Birinci Körfez Savaşı yetmemiş, ABD Kürt meselesini silahla çözmek için, 2003 yılı Mart ayında Irak’ı işgal etmiştir. Kürt meselesinin silahla çözümü için, bugüne kadar 1,5 milyon Iraklı öldürülmüştür. Dünyada bir meseleyi çözmek için bu kadar çok kan dökülmesine Irak’tan önceki örnekler Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarıdır. Birinci Körfez Savaşı Irak’ı böldü. İkinci Körfez Savaşı ile ABD, Türkiye’yi bölme sürecini başlattı.

 

PKK’nin üç vazgeçilmezi

         PKK’nin Türkiye’deki silahlı eylemlerinin gelişmesi de esas olarak 2004 sonrasıdır. Irak’ta ABD’nin egemenlik alanında kurulan üs, PKK’nin silahlı eylemlerini geliştirmesinde belirleyici etkendir.

         PKK’nin Türkiye’de kitlesel taban oluşturmasının en önemli        etkeni, silah kullanmasıdır. Bunu en iyi PKK bilir ve program ve kararlarında da ifade eder. Bugün de PKK’nin üç vazgeçilmezi bulunmaktadır:

         Bir: ABD ve İsrail’in BOP stratejisiyle uyumlu olmak.

         İki: Silahlı mücadeleyi esas almak ve Bölgesel Özerklik veya Federasyon da kurulsa bir silahlı “savunma” gücünü geliştirmek.

         Üç: Türkiye’deki parlamenter ve yasal olanakları sonuna kadar kullanmak.

         PKK’nin iki ayakla yürüdüğünü daha önce de önemle yazmıştık.

         Esas ayak silahlı mücadeledir. İkinci ayak, yasal olanaklardır.

         PKK, bütün parti program ve kararlarında, bu mesele ancak silahla çözülür diye yazar. Türkiye’deki propagandalarında ise, birinci teması, “Kürt sorunu silahla çözülmez”dir.

 

Üçüncü Körfez Savaşı görüş mesafesinde

         Önce şunu saptamak gerekir:

         Kürt meselesinde tek bir çözüm yok. Emperyalizmin çözümü var; Türkiye gericiliğinin çözümü var ve halkın çözümü var.

         İkincisi, Kürt meselesini kendine göre “çözmek” için, ABD iki ayrı savaş yapmıştır. Üçüncü Körfez Savaşı ise artık görüş mesafesindedir.

         Üçüncü Körfez Savaşı deyince, ilk ikisindeki gibi ABD ordularının doğrudan saldırılarını düşünmeyin.

         Ancak hedefleri şudur:

         Akdeniz’e açılan Diyarbakır merkezli İkinci İsrail! Suriye’nin hedef alınmasının bir nedeni de budur.

        

Kılıçdaroğlu’nun üç siyaseti

Bu koşullarda, “Kürt sorununun silahla çözülemeyeceği iddiası, çok safça, çok temiz yürekli ve halk açısından gafilce bir iddiadır. Çünkü biz ne kadar hayıflanırsak hayıflanalım, Kürt meselesi 1991’den bu yana 20 yıldır silahla çözülmektedir; çözümün artık sonuna gelinmiştir. Üçüncü Körfez Savaşı, esas olarak bu sorunu çözecektir. İsrail’in güvenliği de ikinci bir İsrail’i gerekli kılıyor. ABD’nin enerji kaynaklarını ve hatlarını denetleme sorunu da, “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail’in Türkiye ve Suriye’ye doğru genişlemesine ve Akdeniz’e çıkmasına bağlıdır. ABD’nin Çin ve Rusya’nın yükselişine karşı uyguladığı çözüm de budur.

 

         İşte bu ortamda Kılıçdaroğlu üç siyasetiyle göze çarpıyor:

 

1.     Kürt sorunu silahla çözülmez söylemiyle ABD’nin silahlı çözümü karşısında Türkiye’yi silahsızlandırıyor.

2.     ABD ve AKP’nin TSK’ya karşı operasyonlarını, “darbecilikle mücadele” adı altında destekleyerek, Türkiye’yi bir kez daha teslimiyete sürükleyen işbirlikçi ittifak içinde yer alıyor.

3.     AKP’ye “getirin Kürt meselesine çözümünüzü destekleyelim” çıkışıyla (Gazeteler, 05.09.2011), ABD ve AKP’nin planının uygulanmasını hızlandırma görevine soyunuyor.

  

YARIN: Caydırıcı güç olmazsa…