Doğu Perinçek:

Bölücülüğe karşı ilk etkin uygulama: Hasdal ve Silivri kapıları derhal açılmalı!

Bölücü teröre karşı ilk yapılacak iş, Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy tutuklularının derhal serbest bırakılmasıdır. Kısacası Hasdal ve Silivri kapıları derhal açılmalıdır!

 

5. Ordu esaretten kurtarılmalı
Türkiye’yi şiddetten ve bölücülükten arındırmak için hiçbir uygulama, 5. Ordunun esaretten kurtarılması kadar etkili olamaz. O zaman Türkiye’yi bölme planına ilk ağır darbe indirilmiş olur. Bu uygulama, Türkiye’yi bölmek isteyenleri şaşkınlığa uğratır ve Türkiye’yi birleştirecek güçlere olağanüstü moral ve şevk kazandırır. Türkiye’nin havası, o anda değişir. Öcalan dahi, bir süre sonra bu uygulamayı alkışlar. Çünkü en önemli özelliği, kuvvete uyum göstermesidir.

 

Vatan bütünlüğü mü AKP mi?
AKP iktidarı altında, bu nasıl olacak diye soruyorsunuz elbette.
Bizde herkese şunu soruyoruz:
Vatan bütünlüğü mü daha önemlidir AKP iktidarı mı?
Türkiye halkının Türküyle ve Kürdüyle barış kardeşlik ve eşitlik içinde yaşaması mı daha önemlidir; yoksa Tayyip Erdoğanların komisyonları “Üçe kapatması” mı?

 

Türk Ordusuna karşı AKP-PKK işbirliği
Herkes görmelidir:
Türk Ordusuna karşı AKP ile PKK işbirliği halindedir.
Cepheleşme o kadar açık, o kadar meydandadır ki! AKP, Türk Ordusunu sırtından hançerliyor; 44 görevli general ve yüzlerce subayı uydurma suçlamalarla esir ediyor. PKK de Silvan’da, Yüksekova’da, Çukurca’da, Tunceli’de Mehmetçiğe pusu kuruyor; yola mayın döşüyor ve yolları denetliyor.
Dünyanın neresinde görülmüş savaşan bir ordu, ülke yönetimi mevzilerinden parça parça imha edilmektedir. Kurtuluş Savaşı’nda tek bir general zayiatı yoktur. Ama bugün 44 general bir düşman operasyonuyla hapse atılmış, savaş dışı bırakılmıştır. Ateş hattında vurulsalardı, kayıp bu kadar büyük olmazdı. İç cephenin çökmüş olması, hem milletin, hem de askerin moralini tahrip etmiştir. Herkes birbirinin kulağına söylüyordu. Ama artık E. Orgeneraller ve görevli generaller bağıra bağıra söylüyorlar: Ergenekon-Balyoz saldırıları Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaş yeteneğini kırmıştır. BOP Eşbaşkanlığı, Ordunun içinde bir ihbarcı şebekesi örgütlemiş, silah arkadaşlarını yıkıma uğratmış, subayın onuruyla oynamış ve milletin ordusuna duyduğu güveni sarsmıştır. PKK’nın silahlı gücünden çok çok büyük bir güç, Türk Ordusunu içerden vurmaktadır.
Bu duruma son vermek çözümün anahtarıdır.
BOP Eşbaşkanlığı, Türk Ordusuna karşı savaşmaktan vazgeçmez ise, Türkiye AKP’den vazgeçecektir.
Açın Hasdal ve Silivri kapılarını, bakın Türkiye’nin havası birkaç gün içinde nasıl değişiyor; bölücü terör nasıl inisiyatif kaybediyor.

 

Devletçe ve milletçe topyekûn seferberlik
Arkasından elbette kapsamlı bir program hayata geçirilecektir. Milli Hükümetin yakıcı görevini şöyle özetleyebiliriz: Devletin ve milletin bütün gücünü ve olanağını bağımsız, birleşmiş, özgür kardeşlik Türkiyesi için seferber etmek. Kısaca: Topyekûn seferberlik!
Türkiye, neredeyse 30 yıldır şiddet içinde yaşıyor ve dağılma noktasına geldi. Ama topyekûn bütün imkân ve gücünü harekete geçirmedi. Hatta özellikle son 4 yılda devletin gücü Türk Ordusuna karşı seferber edildi. AKP iktidarı, ABD’nin ve Türk devletinin olanaklarıyla Türk Ordusuna ve Türkiye yurtseverliğine karşı topyekûn savaş yürüttü.
Böyle olmaz!
Böyle gitmez!
Bu sürece teslim olan millet, millet olmaktan çıkar, iç çatışmalarda ayakaltında kalan kalabalıklara dönüşür.
Bu sürece teslim olan komutanlar, hızla millet ve vatan haini konumuna düşerler. Kuvvayı İnzibatiye’nin paşaları gibi olurlar!
Biz, İşçi Partisi olarak, zihnimiz berrak, görevimizin başındayız. Bize güvenin! Partiye katılın, safa girin!


YARIN: KÜRDÜMÜZE NE VAAT EDİYORUZ.