Firavunların büyüsü için
Acaba o Mısır Ehramlarının yapılması için kaç milyon saatlik işgücü harcandı?
Mısır Ehramları da emek ürünü. Hem de muazzam bir emek!
Peki o Ehramların inşasını ekonominin neresine oturtacaksınız?
Ekonomi, insan ihtiyaçlarını karşılayan faaliyetlere deniyor.
Ehramlar hangi insan ihtiyacını karşıladı?
Firavunlar ve Mısır zadegânı da insan değil mi, onların tahtları ve sarayları, binlerce yıl o Ehramların üzerinde durdu.
Yüzbinlerce emekçi, o milyonlarca taşı firavunların büyüsü için taşıdı ve üst üste koydu.
İşte size bir insan ihtiyacı: Firavunların saltanatını sürdürmek.
Bu açıdan Ehramların yapılması da bir ekonomik faaliyettir. Tıpkı Çin Seddi’nin, tapınakların, Roma’da gladyatörlerin dövüştüğü arenaların, Bizans’ın hipodromlarının, Hitler’in tank fabrikalarının yapılması gibi.
Emekçi, yalnız buğday ve bez üretmez; yalnız demiri dövmez; kendisini ezen sistemin duvarlarını da kendi elleriyle örmüştür ve örmektedir.
Güdülen emek ve özgürleşen emek
Buradan “ne için emek” sorusu çıkar?
Firavunlar için emek de emektir.
Emekçinin kendisi için emek de emektir.
Doğru, emek yücedir; kutsaldır; bütün değerlerin biricik üreticisidir.
Peki, Ehramları yapan emek de kutsal mıydı?
Şimdi turistleri çekiyor ama o ağır taşlar, o zaman turist gelsin diye taşınmamıştı.
BOP Eşbaşkanı’nın iki Boğazlı Bizans projesinin taşları kimin için taşınacak?
Her 1 Mayıs’ın sorusu
Her 1 Mayıs’ın sorusu budur:
Kimin için emek?
Emekçi sınıflar için mi, yoksa emperyalistler ve kapitalistler için mi?
1 Mayıs bize coşku veriyor.
Dünyanın çok az ülkesinde 1 Mayıs, Türkiye’deki kadar heyecan yaratıyor ve büyük kitleleri ayağa kaldırıyor.
Ama o coşku, Roma arenalarının tribünlerini dolduran pleblerin coşkusu mu, Bizans hipodromunun tribünlerindeki Yeşil ve Mavilerin coşkusu mu, yoksa bizim kendimiz için coşku mu?
Dünya emekçilerini tek yürek yapan
Her 1 Mayıs’ın bir gündemi var.
Bugün emekçinin kendisi için olan nedir?
Bütün dünya emekçilerini tek yürek yapan nedir günümüzde?
Bu sorulara da farklı cephelerden yanıtlar veriliyor.
“Kemalist Devrim yıkılırsa yıkılsın, ne fark eder” diyen bir yanıt da var.
Vatan parçalanırken “bana ne” diyen bir yanıt da var.
Otuz yıldır “özelleştirme olsun ama hayırlısı olsun” diyen bir yanıt da.
Libya’ya Haçlı Seferi, eski Haçlı Seferleri gibi “medeniyet götürüyor” yanıtı da var.
ABD işgali, Afganistan ve Irak’ta “demokrasi kurdu” diye bir yanıt da var.
ABD ve Avrupa sendikalarının yanıtları bunlar. Ve onlara göbekten bağlı olanların.
Emek Vatan ve Namus için
Yürüyelim arkadaşlar, 1 Mayıs’ta bayraklarımızı açalım ve yürüyelim.
Firavunlar için değil, ezilen insanlık için, dünya emekçileri için, emekçinin hükmettiği ve en sonunda efendinin de işçinin de olmadığı bir dünya için!
Hele bugün, Emek, Vatan ve Namus için yürüyelim!