Yunus Soner, Russia Today'a konuştu

Russia Today Ana Haber Bültenine Merkez Karar Kurulumuz Üyesi ve Uluslararası İlişkiler Büromuz Başkan Yardımcısı Yunus Soner bağlandı.

Tarih:

Almanya Atlantik İttifakı’na karşı oy kullandı

 

Rusya’nın uluslararası yayın yapan Russia Today televizyonu, Almanya genel seçimlerini Vatan Partisi’ne sordu. Russia Today kanalının Berlin’den yayın yapan ana haber bültenine Vatan Partisi adına Merkez Karar Kurulu ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı Yunus Soner bağlandı.

 

Russia Today’in sorularını ve Soner’in yanıtlarını aşağıda bilginize sunuyoruz.

 

 

SORU: Yunus Soner, programımıza hoşgeldiniz. Sizi aramızda görmekten mutluyuz.

 

Merkel’in yeniden seçilmesinin Türkiye-Almanya ilişkileri üzerine nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?

 

YUNUS SONER: Bağlamı doğru belirlememiz gerekiyor. Biz Almanya seçimlerini şu şekilde yorumluyoruz; Almanya, Atlantik ittifakına karşı oy kullandı. Almanya halkı, hem Almanya’nın Rusya politikasına göre hem de bizim Batı Asya olarak adlandırdığımız, Orta Doğu ile olan ilişkilerine ve politikalarına göre oy kullandı. Almanya bu bölgede daima Atlantik yanlısı, Washington yanlısı bir tutum sergiliyordu. Şimdi bu tutuma karşı oy kullanıldı. Seçimin yükselen gücü, kazanan gücü sizin de haberinizde belirttiğiniz gibi AFD oldu. AFD mülteci sorununa dikkat çekti. Avrupa’daki mülteci sorununun, Washington’un Irak, Suriye, Libya ve kısmen Türkiye’ye yönelik askeri müdahalelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Bu yüzden bence bu seçim sonucu Almanya’nın yönünü değiştirerek Avrasya’ya yönelmesine sebep olacak. Rusya ile daha farklı ilişkiler kurmasına, Çin ile daha iyi ilişkiler kurmasına, ABD ile daha mesafeli bir ilişki kurmasına, daha özgüvenli bir Almanya olmasına yol açacak ve tabii ki Türkiye-Almanya ilişkilerinin de değişmesine sebep olacak.

 

Çünkü eğer AFD’nin de programında belirttiği gibi milliyetçi ve bağımsız bir Almanya için çalışıyorsanız, müttefikleriniz olması gerekir. Türkiye bu müttefiklerden biri.

 

 

Soru: Pazartesi günü Türkiye Dışişleri Bakanı, eğer Almanya, ilişkileri düzeltmek için bir adım atarsa biz de adım atmaya hazırız şeklinde önemli bir açıklama yaptı. Sizce ilişkileri düzeltecek bu adım ne olmalı? Ülkeniz ne görmek istiyor?

 

Yunus Soner: Eğer iki ülkeden bahsediyorsak, özellikle Almanya seçimlerinden bahsediyorsak, Almanya öncelikle kendi milli çıkarlarına odaklanmalı. Örneğin ABD’nin Ortadoğu politikalarını ele alırsak ABD, PKK/PYD ve FETÖ gibi bir çok silahlı örgütü, terörist grubu destekliyor.

 

Almanya kendine şu soruyu sormalı; kendi milli çıkarları için ABD’nin bu politikalarını desteklemeli ya da yanında olmalı mı, olmamalı mı? Açıkça görülüyor ki olmamalı. Çünkü her şeyin ötesinde bu önemli bir mülteci sorununa ve Avrupa’nın güvenlik sorununun artmasına yol açıyor. Yani Almanya kendi milli çıkarlarına odaklanmalı. Bunu yaparsa sorun kendiliğinden çözülecektir. Çünkü Almanya ve Türkiye arasında temel bir karşıtlık, bir çıkar çatışması söz konusu değil. Fakat ABD’nin müdahalesi ve Almanya’nın ABD ile süregelen ittifakı, ki bu seçimde bunun geleceği belirsizleşti, iki ülke arasında farklı sorunların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Almanya bu tutumunu ne kadar değiştirirse, ki bu gerçekleşecek, Türkiye-Almanya ilişkileri de o kadar düzelecektir.

 

Soru: Biliyorsunuz ki Merkel şu anda bir koalisyon kurmak durumunda. Bu durumun Merkel’in Ankara’ya yönelik politikasını değiştirmesine yol açacağını düşünüyor musunuz? Hangi partinin yeni bir yön belirlemede anahtar rol olacağını düşünüyorsunuz?

 

Yunus Soner: Bence Almanya şu anda ABD Başkanı Trump gerçeğiyle yüzleşiyor. Örneğin Trump, Birleşmiş Milletler konuşmasında açıkça İran nükleer anlaşmasını kabul etmeye istekli olmadığını belirtti, reddedilmesini tüm dünyaya dayattı. Almanya’nın şu soruyla karşı karşıya. Trump’ın isteğiyle, ABD çizgisini takip ederek İran ile ilişkilerinin sekteye uğramasını kabul edecek mi yoksa farklı, ayrı bir yol izleyerek, Avrasya yolunu mu tercih edecek? Eğer Avrasya yolunu takip ederse bağımsızlığını yeniden kazanmalı ve İran politikasında olduğu gibi Türkiye ve Irak politikasında da Trump çizgisinden uzaklaşmalı. Bu yolla bağımsızlığını geri kazanacak ve yeni müttefikler ve dostlar kazanacak.