Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı ve MKK Üyesi Yunus Soner, ABD’nin Suriye’ye yönelik tehditlerini Sputnik Haber sitesine değerlendirdi.
Yunus Soner ABD'nin geniş kapsamlı bir saldırı düzenleme hedefi olmadığını savundu; Soner'e göre Washington'ın amacı bölgedeki "sözde Kürt bölgesini güvence altına almaktan" ibaret.
Soner açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Biz Vatan Partisi olarak, ABD'nin geniş çaplı bir saldırı düzenleyeceğine ihtimal vermiyoruz. Washington'ın amacı Şam ve Moskova'nın yanı sıra Ankara'ya yönelik şantaj yaparak sözde Kürt devletini güvence altına almak ve bu sözde yapıyı bölge ülkelerine kabul ettirmek."
ABD'nin amacını anlamak için krizin geçmişine gitmek gerektiğine değinen Soner "ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'den çekileceğini duyurmuştu. Bunun ilk somut adımı olarak da Suriye'nin kuzeyindeki sözde Kürt bölgesine yönelik imar ve inşa yardımını durdurma yönünde karar almıştı. Bunun üzerine sözde kimyasal saldırı ortaya çıktı. Ve bu kimyasal silah saldırısı da Amerika'nın iç politikasında anında Trump'a yönelik baskı olarak tezahür etti. ‘ABD, kesinlikle Suriye'den çekilmemelidir ve tam tersine bu saldırıyı yanıtsız bırakmamalıdır' sesleri yükselmeye başladı. Bu baskıyı yapan yayın organları, Savunma Bakanı (Jim Mattis) ve Pentagon, birdenbire Trump'ı eleştirmeye başladılar. ABD'nin başı sonu belli bir silahlı saldırı düzenlemesinin yeterli olmayacağını ve Suriye'ye ilişkin uzun vadeli bir planın yürütülmesi gerektiğini savundular. Bu planın içeriği önemli ki bu da Amerika'daki bazı yayın organlarınca dillendirilmeye başlandı. ABD, Suriye'nin kuzeyinde oluşturduğu koridoru güvenceye alacak ve bu koridorun Şam ve Moskova tarafından tanınmasını sağlayacak bir müdahalede bulunacak." ifadelerini kullandı.
‘TÜRK HÜKÜMETİ ABD'NİN OYUNUNA ALET OLMAMALI'
Türk hükümetinin, ABD'nin başlattığı bu krizin Türkiye'nin güvenliğine yönelik doğrudan tehdit teşkil ettiğini fark etmesi gerektiğine işaret eden Soner "Türk hükümetinin bu bağlamı görmesi gerekiyor. Buradaki olay, kimyasal saldırı olup olmadığı değil; Amerika'da Trump'ın da ‘derin devlet' olarak tanımladığı yapının Suriye'yi bölmeyi amaçlayan faaliyetlerini sürdürmesi. Türk hükümetinin yapması gereken, hem Suriye, hem de Türkiye'nin bütünlüğünün yanı sıra dünya barışı için ve Trump'ın çılgınlık yapmamasını sağlamak için Rusya, İran ve Suriye'yle birlikte tutum almak olmalı" dedi.
"Türkiye'nin BMGK'da ABD’ tasarısını desteklemesi çok yanlış. Türkiye'nin BM Büyükelçisi'nin de rolü olmuş olabilir. Ama bu tutum, Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarına ve çıkarlarına aykırı bir durum" diyen Soner şöyle devam etti:
‘TÜRKİYE'NİN BMGK TEMSİLCİSİNİN DAVRANIŞI, TÜRKİYE'NİN ÇABALARINA AYKIRI'
"Türkiye'nin BMGK'daki temsilcisinin davranışı, Türkiye'nin milli çıkarlarına uygun değil. Doğu Guta'da Suriye hükümeti ve silahlı çeteler arasında anlaşma sağlandı. Bu anlaşmalarda Rusya'nın yanında Türkiye de rol oynadı. Yani ABD'nin fırlatmakla tehdit ettiği füzeler Türkiye'nin taraf olduğu anlaşmayı hedef alıyor. Türkiye hükümetinin yapması gerek BMGK'daki temsilciyi hizaya çekmektir. Dışişleri Bakanlığı, Doğu Guta'da anlaşmalar sağlarken, Türkiye'nin New York'taki temsilcisi anlaşmaları sabote eder bir tutum içerisinde. Türk hükümeti içerisinde Esad'a kafayı takmış olanlar var. Ancak ABD hükümeti de, Pentagon da, derin devlet de Esad'ı devirmekten vazgeçti. Onların asıl amacı, Esad'ın ülkenin doğusunda PKK/PYD'ye karşı vermeye hazırlandığı savaşı durdurmaktır. Bu savaşın izdüşümlerini görmeye başlamıştık. Bu bölgelerde ve Rakka'da Suriye ordusunun yoğunlaşmalar olmuştu ve hedefin ABD kontrolündeki bölgeler olduğu belliydi. Türkiye bunların farkına varıp kendi çıkarlarına uygun tutum sergilemeli. Türkiye'nin ABD yanında sürüklenme şansı yok. Ama sürüklenirse zaten yıkılacak olan iktidar daha da hızlı çöker" dedi.
‘İNCİRLİK DERHAL KAPATILIRSA, TÜRKİYE ABD SALDIRGANLIĞINA KARŞI ZAFER KAZANIR'
Türkiye'nin ABD'nin olası bir saldırısında kullanılmasının önüne geçmek için İncirlik Hava Üssü'nün derhal kapaması gerektiğine işaret eden Soner "BMGK'da ABD'ye destek vererek, kısıtlı da olsa ABD'nin müdahalesine destek vererek burnunun dibindeki Amerikan bölgesini desteklemiş, korumuş olur. Türkiye'nin yapması gereken derhal İncirlik Hava Üssü'nü kapamak. Bugün üssün kapanması demek, 3. Dünya Savaşı'nın başlayıp başlamayacağının tartışıldığı bir dönemde (ki başlamayacak) ABD'nin saldırganlığına karşı Türkiye'nin bir zaferi olur ve bu saldırganlığı anında durdurur. Türkiye hükümeti böyle önemli bir rol oynayabileceğini görmeli. Bu işin ekonomik boyutunun da önünde engel olur. Doların fırlamasının da önüne geçer" dedi.
Sürecin Türkiye-Rusya ilişkilerini etkileyip etkilemeyeceği sorusuna ise Soner "Türkiye-Rusya ilişkileri etkilenmez, ama Rusya ve AK Parti hükümetiyle ilişkileri etkilenir. Çünkü bu ilişki, hükümetlerin gündelik hesaplarının ötesinde, stratejik ve karşılıklı mecburiyetlere dayanan bir ilişki. Böyle bir durum Türkiye’ye değil, ama AK Parti hükümetine zarar verir" diye ekledi.