Yirmibirinci yüzyıl engizisyonu

Türkiye'de iktidar sıkmabaşla, harem-selamlıkla halli hamur olurken bakınız dışarıda neler oluyor:
Selanik'te ''Pontus Soykırım Anıtı'' diye bir anıt açılıyor. ''Pontus Helenizminin şanına layık'' diyerek... Fransa'da yeni yeni ''Ermeni soykırımı'' anıtları açılıy...

Tarih:

Türkiye'de iktidar sıkmabaşla, harem-selamlıkla halli hamur olurken bakınız dışarıda neler oluyor:
Selanik'te ''Pontus Soykırım Anıtı'' diye bir anıt açılıyor. ''Pontus Helenizminin şanına layık'' diyerek... Fransa'da yeni yeni ''Ermeni soykırımı'' anıtları açılıyor...
Yetmiyor. Fransa, ''Ermeni soykırımı iddialarını tanımayanlara hapis cezası'' getiren yasayı çıkarmaya hazırlanıyor. 18 Mayıs'ta görüşülecek tasarı yasalaşırsa, artık bu ülkede de ''Ermeni soykırımı olmamıştır'' diyen, hapse atılacak. Tıpkı İsviçre'de olduğu gibi.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de, şimdiden Fransa'yı uyarıyormuş. ''Bu yasa çıkarsa çok kızarım, büyükelçimi geri çekerim ha'' gibilerinden. O işin laf tarafı. Yasa çıkar ve Fransa'da da ''soykırım'' ı inkâr eden hapis cezasına çarptırılır.

Düşünce özgürlüğü mangalında kül bırakmayan Avrupa Birliği'nin geldiği son nokta bu.

Bu son noktada yeni bir oyun daha sahnede. İsviçre mahkemesi, ''Ermeni soykırımı iddiaları uluslararası bir yalandır'' dediği için İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 'i yeniden yargılayacakmış. Perinçek, geçen eylül ayında İsviçre'de mahkemeye çıkmış, dava takipsizlikle sonuçlanmıştı. Perinçek o davada ''savunma'' yapmadığı gibi ''karşı saldırı'' ya geçmiş ve bu maskaralığın ipliğini uluslararası medyanın gözü önünde pazara çıkarmıştı.

Şimdi Perinçek aleyhine yeniden dava açılıyormuş; çünkü oradaki Ermeni derneği, yeni belge ve bilgiler vermişlermiş. Buna karşı Perinçek gerekli bilgi ve belgeleri göndermemişmiş ve savcının da yapacağı başka bir şey kalmamışmış.

Aslında bu davanın açılması iyi oldu.

Tam Perinçek'in dişine göre bir dava.

Zaten kendisi de, ''Ceza davası açılması iyi olmuştur. Açmasalardı üzülürdüm'' diyerek tavrını ortaya koyuyor: ''Şimdi o davada biz Türkiye olarak, yüzyılın bu en büyük iftirasının arkasındaki güçleri yargılayacak ve Avrupa kamuoyuna gerçekleri öğreteceğiz''.

Avrupa'da hükümetleri, liderleri, mahkemeleri, yargıçları, savcıları dize getiren cazgır Ermeni lobisi, karşısında belki de ilk kez dişli bir rakip buldu. ''Soykırım olmamıştır'' diyeni hapse atmak, bugünün uygarlığına o kadar aykırı, o kadar saçma, o kadar AB değerleriyle çelişen bir uygulama ki, ancak ortaçağ karanlıklarıyla, engizisyonla karşılaştırılabilir. Herhalde bugünün Avrupa'sında, bu engizisyon uygulamasını içine sindiremeyen çok insan vardır. O Avrupa'da herhalde, bu engizisyon yasalarına karşı çıkacak hukukçular da vardır. Bu insanlar da bu hukukçular da ancak, gerçeği her yerde, gerektiğinde mahkemelerde inadına inadına söyleyenlerin tavırlarıyla uyanabilirler.

Umarız bu davanın açılması kesinleşir de Perinçek yine o mahkemenin karşısına çıkar. Ve umarız hükümet, ''Bu bizim değil, Perinçek'in davasıdır'' diye duruşmayı uzaktan seyretmez.

(Cumhuriyet, 5 Mayıs 2006)