YALAN SÖYLEYEN BİR ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI OLAMAZ!

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 14 Haziran 2008 Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek, Haşim Kılıç'ın derhal istifa etmesini istedi. Gültekin'in açıklaması şöyle;

8 Haziran tarihli Aydınlık dergisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın H...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 14 Haziran 2008 Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek, Haşim Kılıç'ın derhal istifa etmesini istedi. Gültekin'in açıklaması şöyle;

8 Haziran tarihli Aydınlık dergisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın; terör örgütü olarak yargılanan ve mahkum olan İBDA-C’nin, 1976-1977 yılarında yayınlanan yayın organı “Gölge” dergisinin, Ankara temsilcisi olduğunu kanıtlarıyla yayınladı.

Genel Sekreter Vekilimiz Sayın Mehmet Cengiz, ortaya çıkan gerçeklerden hareketle, 11 Haziran 2008 günü düzenlediği basın toplantısında Haşim Kılıç’ı istifaya davet etti.

Haşim Kılıç ise, Aydınlık dergisine gönderdiği açıklamada “Benim 1975, 1976 ve daha sonraki yıllarda o isimdeki bir dergiyle veya öyle kişilerle, guruplarla yakından uzaktan bir ilgim yoktur, olmamıştır” demiştir.

Gene Haşim Kılıç, Aydınlık’ın kendisi ile ilgili haberinin; 12 Haziran Perşembe gecesi Kanal D’de, “32 Gün” programında gündeme gelmesi üzerine, televizyona gönderdiği ve yayınlanan açıklamasında, ‘söz konusu dergide adı geçen H. Kılıç’ın kendisi olmadığını, İstanbul’da mukim Hüsnü Kılıç adında başka bir kişi olduğunu ve adı geçen kişinin yakında açıklama yapacağını’ belirtmiştir.

Bu açıklamalarla birlikte; Haşim Kılıç’ın 30 yıl kadar önce İBDA-C’nin yayın organı “Gölge” dergisinin Ankara temsilcisi olmasının da ötesinde daha vahim bir durum ortaya çıkmıştır.

İşçi Partisi Anayasa Mahkememizi savunmaktadır. Cumhuriyet’in bu önemli kurumunun güvenirliliği ve saygınlığı her yurttaşımızın özenle gözetmesi gereken bir durumdur. Ama elbette bu sorumluluk en başta bu yüce kurumda görev yapan değerli yargıçlarımıza aittir. Biz Anayasa Mahkememizin değerli üyelerinin bu konuda son derece titiz ve özenli olduklarını biliyoruz.

Ama hâkim sıfatı taşımayan ve Turgut Özal tarafından Anayasa’ya aykırı bir şekilde Mahkeme üyeliğine atanan Haşim Kılıç’ın bu sorumluluğu taşımadığını görüyoruz.

Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun başında yalan söyleyen bir insan olabilir mi?

YALANIN KANITLARI
Evet, Sayın Haşim Kılıç yalan söylemektedir. Yalan söylediğinin kanıtları şunlardır:

1. Gölge dergisinin künyesinde Ankara temsilcisi olarak bir sayısında H. Kılıç adı bulunmakta, ama diğer sayılarında ise açıkça Haşim Kılıç olarak yazılmaktadır. Yani Hüsnü Kılıç’ın Dergi’nin Ankara temsilcisi olduğu iddiasını, bizzat derginin kendisi yalanlamaktadır. (EK:1)

2. Hüsnü Kılıç, 1979-1980 yıllarında yayınlanan Akıncı Güç dergisinin Genel Yayın Müdürü ve Yazı Denetim Kurulu üyesidir ve Haşim Kılıç’ın açıklamasında da belirttiği gibi İstanbul’da “mukim”dir. Haşim Kılıç ise 1975-1976 yılarında Gölge Dergisinin Ankara temsilcisidir.

3. Hüsnü Kılıç yaptığı açıklamada Haşim Kılıç’ı 1970’lerden bu yana tanıdığını, o yıllarda Ankara’ya gittikçe, kendisiyle Sayıştay’da görüştüklerini ifade etmiştir. Böylece Haşim Kılıç ile yine aynı çizgide olan Akıncı Güç dergisi yönetici Hüsnü Kılıç arasında bağlantı bulunduğu sabit olmuştur.

4. Haşim Kılıç ve Hüsnü Kılıç’ın açıklamalarında “H.Kılıç”tan söz edilmektedir. Oysa sözkonusu olan “HAŞİM KILIÇ”tır.

5. İBDA-C hareketinin lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun bundan 15 yıl önce yayımlanan “Tilki Günlüğü” adlı anı kitabının tam beş ayrı yerinde “Sayıştay denetçisi Haşim Kılıç” adı geçmektedir.

1980’lerin sonlarında yaşananları anlatan adı geçen kitapta yazılanlardan, Salih Mirzabeyoğlu ile Haşim Kılıç’ın yakın arkadaşlar oldukları anlaşılmaktadır.

Bu durumda Sayın Kılıç’ın “Benim öyle kişilerle, gruplarla uzaktan yakından bir ilgim yoktur, olmamıştır” açıklaması havada kalmaktadır.

Salih Mirzabeyoğlu’nun 1990’ların başlarında yayımladığı bir kitapta, (Kitabın internetteki tanıtımında yayın tarihi 1991 olarak belirtilmektedir) Haşim Kılıç’ın Sayıştay’daki görevi ile birlikte anılması, her türlü kuşkuyu ortadan kaldırmaktadır. (EK:2)

6. İstanbul’da yayımlanmakta olan haftalık Baran dergisi 1 Mayıs 2008 tarihli sayısında Haşim Kılıç’ın, “Gölge” dergisinin Ankara sorumlusu olduğunu yazdı. Baran Dergisi Salih Mirzabeyoğlu’nun arkadaşları tarafından çıkarılmaktadır.

Ahmet Arslan imzalı yazıda şunlar yazılmaktadır:
“Salih Mirzabeyoğlu’nun yıllardır cezaevinde olmasına mukabil, hayatları Salih Mirzabeyoğlu’nun hayatları etrafında gezinmekle ve bundan pirim devşirme hesabı ile geçmiş kişilerden birisi Cumhurbaşkanı, birisi Başbakan, birisi Anayasa Mahkemesi Başkanı…

“12 Eylül öncesinde Salih Mirzabeyoğlu’nun başında bulunduğu hareketin yayın organı Gölge Dergisi’nin Ankara sorumlusu, şimdi Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Haşim Kılıç’tı.” (EK:3)

HAŞİM KILIÇ İSTİFA ETMELİDİR!
Önemli bir kurumun yönetimine gelen bir kişinin geçmişinde de yanlışlar olabilir. Hiç kimsenin 30 yıl öncesinde savunduğu görüşlerden dolayı bir kişiyi yargılamaya, mahkum etmeye hakkı yoktur.

Ama Sayın Haşim Kılıç, geçmişte üstlendiği bir görevi inkâr etme yoluna gitmiştir. Bu da Sayın Kılıç’ın 30 yıl önce savunduğu görüşleri savunmaya devam ettiğini ve bugün takiyye yaptığını gösterir.

Nitekim Sayın Kılıç, AKP hakkında hazırlanan iddianame daha Mahkeme tarafından görüşülmeden yaptığı açıklamada, “İddianamenin reddedilmesi gerekir” anlamına gelecek beyanlarda bulunarak oyunu açıkladığı için, İşçi Partisi olarak bir basın toplantısı yapmış ve davadan çekilmesini istemiştik.

Türban davasındaki tutumu da Sayın Kılıç’ın 30 yıl önceki görüşlerini muhafaza ettiğini göstermektedir.

Ama biraz evvel belirttiğimiz gibi bütün bunlardan daha önemlisi, Haşim Kılıç’ın geçmişi ile ilgili olarak doğru bilgi vermemesidir ve inkâr yoluna gitmesidir.

Anayasa Mahkemesi Türkiye’nin kaderi ile ilgili en önemli kararların verildiği bir kurumdur. Yakında kapatılmaları istenen AKP ve DTP ile ilgili olarak da karar verecektir.

Böyle bir kurumun başında bulunan kişilerin, her şeyden önce sözüne güvenilir kişiler olması, her türlü tartışmanın ötesindedir.

En büyük yargı kurumunun başında yalan söyleyen bir kişi olamaz.

Haşim Kılıç derhal istifa etmelidir.