YİĞİT DEVRİMCİ HÜSEYİN GÖKALP'İ YİTİRDİK! Ömrünü Partisine ve Türkiye'nin bağımsızlığı mücadelesine adamıştı

Aydınlık hareketinin 40 yıllık 'Serdengeçti'si, Torosların yiğit delikanlısı, İşçi Partisi Niğde İl Yöneticisi Hüseyin Gökalp dün gece, görev başında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Hüseyin Gökalp, her zaman Partisinin emrinde, hizmetinde bir nefer ...

Tarih:

Aydınlık hareketinin 40 yıllık 'Serdengeçti'si, Torosların yiğit delikanlısı, İşçi Partisi Niğde İl Yöneticisi Hüseyin Gökalp dün gece, görev başında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Hüseyin Gökalp, her zaman Partisinin emrinde, hizmetinde bir nefer oldu. Ömrünü Partisine ve Türkiye'nin bağımsızlığı mücadelesine adadı.
Partimizin örgütlenmesi ve seçim çalışmaları kapsamında Van'da, Siirt'te, Ardahan ve Kars'ta aylarca, yıllarca çalışmalar yürüttü.
Partisi ve milletine son hizmeti olan, Niğde merkezde günlük Aydınlık gazetesinin 400 aboneye ulaşmasını başardı.
Hüseyin Gökalp, duygularını ve mücadelesini anlattığı binlerce şiiri yazdı. O Yunus Emre'ydi, Dadaloğlu'ydu, Köroğlu'ydu, Pir Sultan Abdal'dı.
Cenazesi 26 Ağustos Cuma günü saat 10.00’da Ulukışla’nın Darboğaz kasabasında Partimizin düzenleyeceği törenden sonra toprağa verilecek.
Partimizin ve Türk milletinin başı sağolsun...

ÖZGEÇMİŞİ:
Hüseyin Gökalp 26 Ekim 1955 tarihinde Niğde'nin Ulukışla İlçesi Darboğaz Kasabasında doğdu.
1976-1980 yılları arasında Darboğaz Halk Odası Yöneticiliği,
1988 yılında Sosyalist Parti Kuruculuğu,
ve 1988-1991 yılları arasında Hatay İl Yöneticiliği yaptı.
1994 yılında Darboğaz Belediyesi Bağımsız Belediye Başkan Adayı oldu.
1994 yılında SS Darboğaz Kalkınma Kooperatifini kurdu.
Kültür mantarcılığı yaptı. Kiraz,çilek ve Pekin Ördeği yetiştirdi.
1996-2000 yılları arasında Adana İl Yöneticiliği yaptı.
Bugün kullanılmakta olan Darboğaz Göletinin yapımına önderlik etti.
2011 Yılının 1 Mart'ından itibaren ise günlük yayınlanmaya başlayan Aydınlık Gazetesinin Niğde Temsilciliği görevini üstlendi.
19 Ağustos 2011 tarihinde İşçi Partisi Niğde İl Yönetim Kurulu üyesi oldu.
Hüseyin Gökalp evli ve 2 çocuk babasıydı.

2003 yılında Van ve Siirt'te çalışma yürüttüğü sırada Niğde İl Örgütü'nden arkadaşlarına yazdığı bir şiiri şöyle;

VAN-SİİRT HATTI...
Geleceğim Emin dayı,
Bende özledim,
Seni, gül yüzünü görmeyi,
Niğdeyi, kayaardını, bağlarını, Hasan dağlarını,
Ütopyada çay içmeyi,
Nazmi ile Bor yolunda gezmeyi,
Gülsüme takılmayı,
Vedat abiye laf atmayı,
Süleymanı kabasından yontmayı
Ben de özledim dayı
Geleceğim gelmeye
Korkma vakit yok,
Ne hastalanmaya,
Ne de ölmeye.
Zaman yavuz hırsız gibi,
Bizi oyalamakta puşt eliyle,
Çok uzak değil yarın,
Belki de yaşadığımız gün,
Barut kokusu saracak,
Kana kesilecek ortalık,
Amerikan saldırılarıyla,
Yaşadığımız toprak.
Mazlumlar coğrafyası orta şark.
Birde milli boğazlaşma koyverecekler orta yere,
Silinmesi kolay olmayan,
Kara yazılı bir husumet.
Ankaraya oturmuşken,
Amerikancı bir hükümet.
Durmak ne mene bir şey,
Zamanıdır dayı.
Bizi bu günler için doğurdu analar,
Yetmez mi itilip kakılmak,
Onursuz yaşamak,
İt ölümüyle ölmek,
Kanlarımızla suladığımız bu toprak,
Çanakkaleyi, Sakaryaları olur mu unutmak.
Yakışır mı dayı, Amerikan döllerinin,
işine göre davranmak Baş eğip köle olmak,
Karşılarında elganem durmak,
Yakışır mı dayı, Yetti dayı!
Yetti de canımıza tak etti.
Buralardan da bir el tutalım,
Vandan, Bitlisten, Siirten,
Baş eğmeyen Ağrıdan.
Herekoldan, Süphandan, Nemruttan.
Ahlatan, Vartodan, Bulanıktan.
Buz kesmiş umutlar,
Köylerde tezek kokusu,
İnsanlar arasatda kalmış sanki,
Sarmış savaş korkusu.
Yani buralarda ihtiyaç,
İnsanlar yüzde yüz,
Oralarda daha çok umuda muhtaç.
İhanet güne saplanmış bıçak,
Geceleri uyku girmez gözlere,
Sabahlara can havliyle ulaşan,
Sanki kül serpilmiş yüzlere.
Gecikmem bu yüzdendir,
Bakıp da göremeyen,
Gözdendir dayı gözdendir.
Duymayan kulaklardan,
dolayı geleceğim dayı.
Bende özledim sılayı.
Seni kucaklayacağım,
Demir kazığı saran derelerin,
Demirkazığı sardığı gibi.
Buram buram tütüyor burnumda,
Ulukışla, Kurtulmuş dağları, köyleri,
Çok istiyorum Ankara adana asfaltından,
Torosları, Medetsizi seyretmeyi.
Yaşarın döktürdüğü türküleri,
Hasan hocayla derin sohbetlere dalmayı,
Karakayayla çövekte içmeyi,
Bekirle, Pınarbaşıyla yaylalara çıkmayı,
Çok özledim dayı.
Şimdi Van’dan yola cıktım,
Süphanla, Erek dağları,
Gevaşı Edremiti çevreleyen,
Artos ve yavruları,
Beyaza kesmiş karla kaplı.
Van gölü yatmış sere serpe,
Yarimin yatakta yatığı gibi.
Yollar kıvrım kıvrım,
Beyaz bir kağıda çizilmiş hat gibi.
Otobüsle gidiyorum,
Yamaçlara serilmiş, köylere düşlerimi salarak,
Zihnimdeki sorulara tek tek cevap bularak,
Yarın Siirt’e gerek, Yol ver dağlar geçeyim,
Bu akşam yerime ulaşayım.
Zaman kısa at yorgun,
Dayan dizlerim dayan,
Şavkır düşlerim şavkır.
Beni kudretlendir yüreğim,
Gecikmemin nedenini anladın mı dayı.
Andolsunki, Ülkemiz yeniden, Oturmadan Mustafa Kemalin hattına,
Bize haramdır, Sılayı görmek ve yar belini usulcana sarmak Dayı.

Hüseyin Gökalp

MEKTUPLAR-17 24 Şubat-2003-Van Siirt hattı.
Bu şiir Irak'ın işgalini arifesinde yazıldı..