Biricik ülkemiz, aziz vatanımız bir vatan savaşı vermektedir. Maksatlı veya vatana ihaneti meslek haline getirmiş olanlar dışında görmeyen göz, duymayan kulak kalmadı. Defalarca söyledik, bu bir Türk-Amerikan Savaşıdır.
15 Temmuz ihanet kalkışması, sadece bir sahte mehdinin biricik ülkemizi ele geçirme çabası değil, düpedüz bir Amerikan Gücünün Türkiye’yi işgal harekâtı idi. Elbette biz kazandık. Türk Milleti o kahreden gücünü bir kez daha gösterdi ve ihaneti ezdik ama savaş devam ediyor, düşman pes etmiş değildir.
Şimdilerde komşumuz Suriye’de, bir PKK devleti kurmak peşinde kahrolası Amerika. PKK devleti kurmak uğruna PKK’ya 6 Bin tır ağır silah verdi. Kanlı örgüte 550 Milyon Dolar 2018 bütçesinden ödenek ayırdı katil Amerika. Dikkat edelim, 2018 için.
Ve kahraman ordumuz bu kanlı oyunu, İkinci İsrail’i engellemek için girdi Suriye’ye ve elbette savaşı kazanacak. Evet, bu savaşı kazanacağız ama hata yapmamamız, iç birliğimizi ve komşu ülkeler ile barışımızı korumamız ve özellikle İran ve Suriye ile işbirliğimiz şart. Çünkü zafer, askerin düşmanı silahla imha etmesi değildir. Zafer, iradenin teslim alınması ile kazanılır. Burada iktidarın ikircikli politikaları Türk Milleti’ni büyük tehlikelere atmaktadır.
Tehdidin doğrudan geldiği Amerika’ya hala “stratejik ortağımız” diyebiliyorlar, saraylarda ağırlıyorlar ve Vatan Partisi’nden başka protesto eden olmadı, yazık. Amerika’nın İncirlik ve Kürecik ve Diyarbakır ve çok sayıda başkaca üsleri hala açık ve NATO’DAN çıkmayı konuşmuyorlar bile. Türk Milleti’ne ve bölgemize tehdit Amerika’dandır ve kimse kimseyi kandırmasın NATO demek Amerika demektir.
Ve bu koşullarda Türkiye’miz bir kader seçimine gitmektedir.
Siyasal Parti, devlet iktidarına gelmek amacıyla kurulan örgütlenmedir. Partiler, programlarıyla iktidarı kazandıktan sonra yapacağı işleri belirlerler ve ülke siyasetine yön verirler ve iktidar yarışında değilse parti değildir ve iktidarsız cumhurbaşkanı modeli artık geçersizdir. Cumhurbaşkanı, hükümeti yönetecektir. Türkiye’nin önünde iki önemli hükümet görevi var: Terörü bitirmek ve Millî Direnme Ekonomisi yoluyla Üretim Ekonomisine geçmek!
Bu çetin koşullarda, Türkiye’ye vatan savaşını kesin zafere götürecek ve Üretim Ekonomisinin kuruluşuna önderlik edecek bir Cumhurbaşkanı gerekiyor.
Vatan savaşımızı zafere ulaştıracak tek lider, Doğu Perinçek’tir.
AKP’nin adayı, bu görevleri başaracak birikim ve yetenekte gözükmüyor. Türkiye, içinde bulunduğu sorunlardan, o sorunları yaratanların önderliğinde çıkamaz. Adayları hazır, fakat çözümleri yok.
Ana muhalefet CHP’nin ne programı, ne siyasetleri, ne ABD projelerinde yer alışı, ne de kurduğu FETÖ ve HDP/PKK ittifakları buna izin veriyor. CHP ve MHP, iktidar olmaya talip bile değiller. Genel Başkanlarını aday gösteremiyorlar. İktidar mücadelesinde havlu atmış gibi bir halleri var.
Vatan Partisi, Vatan Savaşını kesin zafere ulaştıracak ve Üretim Ekonomisini kuracak programa, siyasetlere ve tecrübeli kadrolara sahiptir. Vatan Partisi, bir bir Türkiye’nin gündemine giren programı ve çözümleriyle kendisini kanıtlamaktadır.
Vatan Partisi, Türkiye’yi yönetmek için kurulmuştur ve yönetme yeteneğini başarılarıyla ispatlamıştır.
Anayasa gereği Sayın Doğu Perinçek’i aday gösterebilmemiz için yüz bin imza gerekmektedir. Biz yüz binlercesini toplayacağız. Bu çalışmayı bir kampanya halinde Burhaniye’mizde ve tüm Türkiye’de ve Türk’ün olduğu her yerde başlatmış bulunuyoruz. Yüreğinde vatan sevgisi olan herkesi, oy versin vermesin herkesi “Doğu Perinçek cumhurbaşkanı adayı olmalıdır” içerikli dilekçe doldurup imza vermeye davet ediyoruz.
Ne mutlu Türküm diyene.
Feda olsun.
Celal Yılmaz
Vatan Partisi Burhaniye İlçe Başkanı