Vatan Partisi'nden Anayasa Mahkemesi'ne başvuru

Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Cengiz ile Vatan Partisi Avrupa Temsilcisi Beyhan Yıldırım, başvurudan sonra YSK’yı bilgilendirerek açıklama yaptılar

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i Cumhurbaşkanlığına aday göstermek isteyen yurtdışındaki seçmenlerin bu hakkını kullanamaz hale getiren YSK kararına karşı Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunuldu.


Başvuruyu yapan Doğu Perinçek’in avukatı ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz ile Vatan Partisi Avrupa Temsilcisi Beyhan Yıldırım, başvurudan sonra YSK’yı bilgilendirerek açıklama yaptılar.


Başvuruda ve açıklamada şunlar belirtildi:


Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 24 Haziran 2018'de yapılacak seçimde Cumhurbaşkanı adaylığı için Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruda bulunmuştur.


Bilindiği gibi, Anayasa'nın Değişik 101. maddesine ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun Değişik 7. maddesine göre; 100 bin seçmen Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterebilir.


6271 sayılı yasanın Değişik 3/7 ve Değişik 8/A maddesine göre de; seçim takvimini resen hazırlayıp ilan etmeye yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu, “Aday teklifine ilişkin başvuru ve formların şekli ile yurt dışı seçmen kütüğünü kayıtlı seçmenlerin aday göstermeleri dahil bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları” belirleyecektir.


Yüksek Seçim Kurulu'nun 26.04.2018 tarih ve 292 sayılı kararına göre; yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin, adaylık teklifi için yurt dışı ilçe seçim kuruluna bizzat başvurmaları gerekiyor


Düzenleme hazırlık aşamasında iken, Vatan Partisi tarafından Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'na uyarı ve talepte bulunulmuş olmasına rağmen Anayasa'ya aykırı bu düzenlemede ısrar edilmiştir.


100 bin seçmene Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterme hakkı tanıyan Anayasa'nın 67. maddesinde, seçimlerin “serbest” ve “eşit” olacağı, “18 yaşını dolduran her Türk vatandaşının seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahip” bulunduğu belirtilmiştir. Türkiye'deki seçmenler, oy kullanacakları yerde Cumhurbaşkanlığı için aday önerisinde bulunabilecek iken, yurtdışındaki seçmenlerin, kayıtlı oldukları ve oy kullanacakları yerde değil, ancak Türkiye'ye gelerek tercihte bulunabilmeleri, Anayasa'nın bu hükümlerine aykırıdır. Yurt dışındaki seçmenlerin Cumhurbaşkanlığına aday gösterme hakkını, oy verecekleri yurt dışı temsilciliklerinde kullanmaları mümkündür. Adil bir seçimin gereği de budur.


Bu düzenleme, aday olma hakkını ihlal ettiği gibi, yurt dışında yaşayan milyonlarca seçmenin Cumhurbaşkanlığına aday gösterme hakkının da fiilen engellenmesi anlamına geliyor. Örneğin Almanya'da, Berlin'de yaşayan ve orada oy kullanan seçmenin, Cumhurbaşkanı adayı konusunda tercihte bulunabilmek için Türkiye'ye, Ankara'ya gelerek ve Strazburg caddesindeki Yurtdışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına bizzat başvuruda bulunması gerekecek. Aynı şey, Amerika'da, Avustralya'da, Çin'de, daha uzak ülkelerde yaşayan seçmenler için de geçerli. Üstelik bunu, birkaç gün sonra, 4 - 9 Mayıs 2018 tarihleri arasında yapması gerekiyor.


Kanunun Yüksek Seçim Kurulu'na verdiği görev, bu hakkın en rasyonel şekilde kullanılmasını sağlamaktır, hakkı kullanılmaz hale getirmek değil.


Yüksek Seçim Kurulu'nun Anayasa'nın 67 ve 101. maddelerine aykırı düşen bu uygulaması, seçilme hakkını ve bunun yanı sıra, yurt dışındaki seçmenlerin seçme hakkını ihlal etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin “Ayrımcılık Yasağı”na ilişkin 14. maddesine, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması'na İlişkin Sözleşme'ye Ek 1 Nolu Protokol'ün “Serbest Seçim Hakkı”na ilişkin 3. maddesine de aykırıdır.


Bu nedenle:


Seçim süreci başlamış olup, Seçim Takvimine göre, hak ihlaline konu Yüksek Seçim Kurulu kararının uygulanmasına da 4 Mayıs 2018 günü başlanacaktır. Bu nedenle başvurumuzun öncelikle ele alınarak tedbir kararı verilmesini, neticeten; Yüksek Seçim Kurulu'nun Yüksek Seçim Kurulu'nun, 26.04.2018 tarih ve 292 sayılı kararının VII/c maddesine göre; yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin, adaylık teklifi için, oy kullanacakları yerde değil de, Türkiye'ye gelerek Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu'na bizzat başvurmalarını zorunlu kılan, seçme-seçilme hakkını fiilen ortadan kaldıran bu uygulamanın, Anayasa'nın 67 ve 101. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. ve Ek 1 Nolu Protokol'ün 3. maddesine aykırı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ediyoruz.