Varan 5 : ABD, Türk Ordusu’nu bölme taktiğinden cepheden taarruz taktiğine geçti

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 6 Haziran 2006 günü Ankara'da düzenlediği basın toplantısında "ABD'nin Türk Ordusunu bölme taktiğinden vazgeçerek, cepheden taarruza geçtiği'"ni açıkladı.
Doğu Perinçek'in açıklamaları şöyle;

ABD, Türk Ordusu'na...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 6 Haziran 2006 günü Ankara'da düzenlediği basın toplantısında "ABD'nin Türk Ordusunu bölme taktiğinden vazgeçerek, cepheden taarruza geçtiği'"ni açıkladı.
Doğu Perinçek'in açıklamaları şöyle;

ABD, Türk Ordusu'na karşı taktik değiştiriyor; içten bölme faaliyetinde başarısız olunca, bu kez cepheden saldırıya geçti. ABD, Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'ta ve içerde yıkıcılık ve bölücülüğe karşı vurucu gücü olan ÖKK'nin harekât yeteneğini kırmak için saldırıyı yoğunlaştırdı. ABD derin devleti, Türkiye'nin iç savunma mekanizmasını yok etmek istiyor.

ÜÇÜNCÜ KÖRFEZ SAVAŞININ ÖN ÇARPIŞMALARI
Üçüncü Körfez Savaşı’nın ön çarpışmaları başlamıştır. Karşı güçler, sınırımızı Şemdinli’den geçtiler; Diyarbakır’da Türkiye’nin kepenklerini kırdılar; Danıştay’da Cumhuriyet yargısını kurşunladılar; ODTÜ’de Atatürk’ün üniversitelerini taşladılar; en son Atabeyler operasyonuyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin direnme gücünü kırma planını sürdürüyorlar.

İKİNCİ ÇUVAL GEÇİRME GİRİŞİMİ
ABD, Atabeyler operasyonuyla Türk Ordusu’nun başına ikince kez çuval geçirme girişimi içindedir. Birinci çuval operasyonu, Süleymaniye’de ABD silahlı birlikleri tarafından uygulandı. Bu kez Türkiye devleti içine yuvalanmış Fethullah sicilliler sahnededir.

Savunma Bakanı Rumsfeld, 14 Temmuz 2003 tarihinde Tayip Erdoğan’a yazdığı mektupta, Türk Ordusu’nun Özel Kuvvetlerini “Irak’ta ABD ve müttefiklerine karşı sizin iradeniz dışında şiddet eylemleri örgütlüyorlar” diye suçlayarak, düşmanını tanımlamıştı. İşte Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı ve görevlileri, bu hedefe vurmaktadırlar.

ÖZEL KUVVETLER’İN HAREKAT YETENEĞİNİ TAHRİP SALDIRISI
Şemdinli tertibinde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dört orduya kumanda eden Kara Kuvvetleri Komutanı, “çete mensubu” olmakla suçlanmıştır. Süregelen her tertipte, bir subay, bir Özel Harekat mensubu veya bir emekli subay üretilerek 'zanlılar' arasına yerleştiriliyor.
Öncelikle Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) görevlilerinden suçlular imal edilmesi, çok anlamlıdır. Çünkü Özel Kuvvetler, Türkiye’nin hem Kuzey Irak’ta, hem de iç cephede yıkıcılığa karşı en önemli güvenlik örgütüdür. ABD, Haçlı irticayı ve bölücülüğü ateşe sürdüğü koşullarda, Özel Kuvvetler’in elinin kolunun bağlama gayretindedir. Çünkü Türkiye, iç yıkıcılığa karşı güvenliğini ve iç barışı, düzenli kuvvetlerle değil, özel kuvvetlerle sağlayacaktır.

ABD’NİN TSK’YI HİZAYA GETİRME OPERASYONUNDA
TAKTİK DEĞİŞİKLİĞİ
Anlaşılıyor ki, ABD, Türk Ordusu'na karşı taktik değiştiriyor; içten bölme faaliyetinde başarısız olunca, bu kez cepheden saldırıya geçti. ABD, Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'ta ve içerde yıkıcılık ve bölücülüğe karşı vurucu gücü olan ÖKK'nin harekât yeteneğini kırmak için saldırıyı yoğunlaştırdı. ABD derin devleti, Türkiye'nin savunma mekanizmalarını tahrip etmeye çalışıyor.

ABD, düne kadar Türk Ordusu’na karşı bölme taktiği uyguluyordu; nifak girişimlerinde bulunuyordu. Oysa Şemdinli’den bu yana uygulanan tertipler, taktik değişikliğine işaret etmektedir. ABD, Türk ordusuna karşı cepheden saldırı taktiğine geçmiştir.