Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez: Yalanı çiğnemeye Lozan'a gidenleri bütün kalbimle, bütün mevcudiyetimle destekliyorum

Aydınlık dergisi, bu başlık altında bir haber veriyor. Lozan'a gidecekler arasında beni de göstermişler. Hakkımdaki haber aynen şöyle: Hüseyin Üzmez (gazeteci): "Bütün mevcudiyetimle Lozan'a gidenleri destekliyorum. Bütün mevcudiyetimle!.." ve şöyle devam etmişim: "Bütün ka...

Tarih:

Aydınlık dergisi, bu başlık altında bir haber veriyor. Lozan'a gidecekler arasında beni de göstermişler. Hakkımdaki haber aynen şöyle: Hüseyin Üzmez (gazeteci): "Bütün mevcudiyetimle Lozan'a gidenleri destekliyorum. Bütün mevcudiyetimle!.." ve şöyle devam etmişim: "Bütün kalbimle, bütün mevcudiyetimle destekliyorum. Mutlaka gelirim. Biz katliam yapmadık,(karşılıklı) mukatele oldu."

Başta refikimiz Zaman Gazetesi olmak üzere, tanıdık tanımadık, birçok kardeşimiz hayretle soruyorlardı: "Sen sahiden Aydınlık Dergisi'nde resimlerini gördüğümüz insanlarla Lozan'a gidecek misin?" diyorlardı. "N'olmuş o insanlara?" diyordum. Zaman gazetesinden sayın Ali Bulaç da gidiyor. İman sahibi Müslümanlar olarak, daima zalimin karşısında, mazlumun yanında olmaya mecbur değil miyiz? Bir Müslüman kiliseye, ya da havraya giderse, dininden çıkar mı? Kaldı ki Lozan'a gidecekler arasında, yakından tanıdığım çok aydınlar var. Onların başında da Sayın Doğu Perlnçek geliyor. Sayın Perınçek'le dostluğumuz çok yıllar öncesine dayanır. Düşünce suçlusu olarak, Ankara'nın Haymana ilçesinde hapiste yatıyordu. Bir gün bir yazısını okudum. Doğru ve faydalı şeyler yazmıştı. Lehinde bir yazı yazdım. 0 vakit de çok tepkiler almıştım.. Telefonu açan bana, Perınçek'ın azılı bir Çinci komünist olduğunu, PKK kamplarına gittiğini, Abdullah Öcalan'la konuştuğunu söylüyordu. Bir insanın birisiyle konuşmuş olmasından ziyade, ne söylediği önem- lidir. Nazım Hikmet de "beni Stalin yarattı" diye Rusya'ya kaçtı. Kısa sûre sonra da ona ters düştü. Kâh Romanya, kâh Bulgaristan derken, yabancı ülkelerde sürünüp durdu. Vatan hasreti içinde oralarda hayata veda etti.

Sayın Doğu Perinçek ise daima, Anadolulu olarak kaldı. Son zamanlarda da Ulusalcı Cephenin kurucularından oldu. O hareketi hoşuma gitse de desteklemedim, desteklemiyorum. Çünkü ben İslâmî birlikten yanayım. Başka her çeşit cepheleşmeye karşıyım. Çünkü bir zamanlardaki sol- sağ çatışması, millî birlik ve bütünlüğümüz için çok zararlı oldu. Milletimize de pahalıya patladı. Şuurlu bir Müslüman bugünkü insana, dünkü gözle bakmaz. Yıllarca ateist olan birine bir de bakarsınız Cenab-ı Mevla bir anda iman nasip eder. 0 kâfir veya zındık, kelime-i şahadet getirerek en başa geçebilir. Siz bana söyleyin. Sayın Doğu Perinçek'in bugünkü hareketleri ve yapmak istedikleri doğru mu, yanlış mı? Bence doğru ve faydalı... Öyle ise onu neden desteklemeyeyim? Evet, Talat Paşa grubu'nu, ben de destekliyorum. Şimdi sıra mes'elenirı nasıl olduğuna geldi. Aydınlık Dergisi'nden bir hanını kardeşimiz beni telefonla aradı. "Talat Paşa grubu adı attmda, yurtsever bazı aydınlar teşkilatlandılar. yakında Lozan'a gidecekler. Siz de gider misiniz?" diye sordu. Yukarda yazdıklarımı aynen söyledim. Ancak "mutlaka gelirim" demedim. hanım kardeşim "mutlaka" sözcüğü hariç, söylediklerimi aynen yazmış. Kendilerine teşekkür ediyorum. Sadece telefon konuşmamızın ilk bölümünü yazmamış. Bana "Lozan'a gider misiniz?" diye sorunca cevabım şöyle olmuştu: "Evvela sıhhatim müsait değil. sonra zamanım da yok, param da yok." hanım kardeşim, "para işi kolay, bu konuya ayrılmış bir fon var. masraflarınızı oradan karşılarız" dedi. Ölsem başkalarına yük olmam. "Ayrıca zamanım da yok" dedim. Kendilerine teşekkür ettim. Karşılıklı dilek ve temennilerle telefonu kapattık. Benim için fikir ve görüşler kadar, insanların samimiyetleri de önemlidir. Teist, ateist, komünist, faşist, Kemalist, Hıristiyan, Yahudi, Budist, Brahman ya da Müslüman... İnsanlar ne olurlarsa olsunlar; ama samimi olsunlar... Zorla değil ya... Ben sahtekârları, kalleşleri, dönekleri ve fırsatçıları sevmiyorum ve sevemiyorum. Lozan'a gitme konumuz işte böyle oldu. Tekrar ediyorum, onları bütün kalbimle ve mevcudiyetimle destekliyo- rum. Gidemediğim için de üzülüyorum. Ve kendilerini tebrik ediyorum. Sevenlerimiz bizi tenkit edeceklerine, bize dua etsinler. İtıkadî bir yanlışlık yaparsam, hem kalbimi, hem kafamı kırsınlar. Bunu kardeşlerimden istirham ediyorum. Bu hem kendileri, hem de bizim için faydalı olur inşallah...
Saygılarımla...

(Anadoluda Vakit Gazetesi 30.03.2007)