Türkiye seçime giderken, İzmir 2. Bölgeden Cumhuriyet Güçbirliği’nin Bağımsız adayı olan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında 'Seçime yönelik siyasi propaganda yaptığı' iddiasıyla disiplin soruşturması açıldı

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, bugün İstanbul'da düzenlediği basın toplantısıyla, Silivri Cezaevi İdaresi tarafından Doğu Perinçek hakkında başlatılan disiplin soruşturmasına tepki gösterdi. Cengiz'in açıklaması özetle şöyle:

...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, bugün İstanbul'da düzenlediği basın toplantısıyla, Silivri Cezaevi İdaresi tarafından Doğu Perinçek hakkında başlatılan disiplin soruşturmasına tepki gösterdi. Cengiz'in açıklaması özetle şöyle:

Türkiye seçime gidiyor! 12 Haziran’da seçim var! İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, İzmir 2. Bölge’den, Cumhuriyet Güçbirliği’nin bağımsız milletvekili adayı.

Sayın Perinçek, siyasal yaşamındaki 11 seçimin 8’inde tutuklu ya da yasaklı idi. Bu 12’nci seçim. Yine tutuklu!

Üstelik bu kez peş peşe “seçim hediyeleri” veriliyor!

“Birinci Hediye”: Hücrede Tecrit

Bu hediyelerden birincisi; tutuklu bulunduğu cezaevinde yasalara aykırı olarak tecrit edilmesi ve hücreye atılmasıdır.

Sayın Perinçek, halen Silivri L Tipi 1 Nolu Cezaevi’nde “tecrit hücreleri” olarak yapılmış olan F-6/6 hücrelerinde tutulmaktadır.

“İkinci Hediye”: Duruşmalara Alınmama

Sayın Perinçek’e ikinci “seçim hediyesi” tecridin kapsamını genişleterek, seçim sürecinde kamuoyu ve basının önüne çıkmasını da önleyecek şekilde “duruşmalara alınmama cezası” verilmesidir.

Geçtiğimiz günlerde duruşma dışı toplanan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Sayın Perinçek’in tutuklu yargılandığı davanın 4 duruşmasına alınmamasına karar verdi.

Henüz basılmamış kitapları toplatan zihniyet, yapılacak savunmaları önlemek için duruşmalardan men cezası vermektedir.

Gür sesini kısmak için hücrelere atılan Sayın Perinçek’in şimdi de duruşmalara alınmaması, tertipçilerin duyduğu korkuyu göstermektedir.

Ama korkunun ecele faydası yoktur!

“Üçüncü Hediye”: Propaganda Yasağı

Sayın Perinçek’e verilen son “seçim hediyesi” de, hakkında açılan yeni bir soruşturmadır. Soruşturmanın konusu, eşi ile yaptığı yasal telefon görüşmesidir. Cezaevi idaresince savunması istenen 12 Nisan 2011 tarihli yazıda aynen şöyle deniliyor:

“11.04.2011 günü, haftalık yasal telefon görüşmesi yaptığınız esnada, konuşmanızın bazı kısımlarında, seçime yönelik siyasi propaganda konuşması yaptığınız… anlaşılmıştır”.

Tabloya bakalım:

Sayın Perinçek 2 ay sonra yapılacak seçimlerde milletvekili adayıdır.

Yasal hakkını kullanarak eşi ile telefonda görüşmektedir.

Bu görüşmede eşine “seçime yönelik siyasi propaganda” yapmaktadır.

Bu nedenle hakkında soruşturma açılmakta, 3 gün içinde savunmasını vermesi istenmektedir.

Sevsinler Sizin Demokrasinizi

El insaf! Sevsinler sizin demokrasinizi!

Mevzuatımızda “propaganda yapmak” diye bir suç tanımı yok. Dünyanın hiçbir yerinde de böyle bir suç tanımına rastlanmıyor. Bu tanım, Ortaçağ’ın sultanlar, cemaatler ve tarikatlar döneminde vardı.

Anayasa ve yasalar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, isterlerse tutuklu bulunsunlar, hatta hükümlü olsunlar, düşüncelerini açıklama ve propaganda özgürlüklerini güvence altına almışlardır.

Hiçbir makam veya merci, düşüncenin açıklanmasına veya propagandasına yasak getiremez.

Kaldı ki bir siyasi partinin Genel Başkanı ve milletvekili adayı olarak propaganda yapmak Sayın Perinçek’in hakkı olmasının ötesinde, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’na göre görevi ve sorumluluğudur.

Bu olay, Türkiyemizin hangi karanlık tehlikelerle yüz yüze olduğunu yansıtması açısından düşündürücü ve uyarıcıdır.