Ermeni soykırımı yalanına karşı Türkiye açısından tarihi nitelikteki Perinçek-İsviçre davası Fransa’nın Strazburg kentindeki AİHM Büyük Daire’de görüldü. Milli davada İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e destek vermek için Avrupa’daki binlerce Türk sabahın erken saatlerinde mahkeme binası önünde toplanmaya başladı. Türkiye, Fransa, Almanya ve Azerbaycan bayrakları taşıyan hemen her görüşten gurbetçi soğuk havaya rağmen Perinçek çıkana kadar bekleyişini sürdürdü.
PERİNÇEK’İN ÇIKIŞI
Duruşmayı izleyen gazeteci ve siyasiler duruşmanın çok iyi geçtiğini ve İsviçre ve Ermenistan’ın çok zayıf kaldığını belirtti. Duruşmayı izleyen ve kendisi de bir hukukçu olan CHP Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Duruşma çok heyecanlıydı. Perinçek ve avukatlarının savunmaları çok iyiydi. Davaya müdahil olan Türkiye’nin avukatı da güzel bir savunma yaptı” bilgisini verdi. Duruşma sonrası Perinçek, AİHM kapısında görününce dışarıda heyecan doruğa ulaştı. Binlerce Türk hep bir ağızdan “Türkiye seninle gurur duyuyor” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Ne mutlu Türküm diyene” sloganları atıldı. Perinçek doğruca Türklerin yanına geldi. Burada yaptığı açıklamada, kendisine destek verenlere teşekkür etti. Davanın Türkiye’yi birleştirdiğini kaydeden Perinçek, “Şurada görülen manzaraya bakın. Burada herkes var. Başı dik bir Türkiye için birleştik. Deniz Baykal, Enis Öksüz, Süheyl Batum, Dilek Akagün Yılmaz, Gülsüm Bilgehan, İhsan Barutçu, Yaşar Okuyan, Canan Arıtman, Metin Öney... Hepimiz bir aradayız. Türkiye birleşti. Bu tablo Türkiye’nin ufkunu açıyor. Gelecek için umut veriyor” dedi.
Eskişehir Bağımsız Milletvekili Süheyl Batum da duruşmanın çok iyi geçtiğini belirterek, “Çocuklarımız artık soykırımcı diye başı eğik kalmayacak” ifadesini kullandı.
TAHRİKLER ETKİSİZ KALDI
Perinçek’in duruşması sırasında AİHM 2. Daire’nin verdiği kararı protesto etmek isteyen yaklaşık 30 kişilik bir Ermeni grup da vardı. Bu grup sloganlarla Türkleri tahrik etmeye çalışsa da Türkler buna hiç karşılık vermedi. Protesto gösterileri de etkisiz kaldı.
Bu arada küçük bir grup PKK’lı da Türklerin olduğu alana uzak bir yerde eylem yapmak istediyse de başarılı olamadı. PKK’lıların ancak 7-8 kişi toplayabildiği görüldü. Kalabalık, hiçbir olay yaşanmadan dağıldı.
HUKUK ÖĞRENCİLERİNE DERS OLARAK İZLETİLDİ
AİHM yetkilileri duruşmaya dünya çapında ilgi olduğunu belirtirken Strazburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi, AİHM’le işbirliğine girerek öğrencilerinin duruşmayı izlemesini sağladı. Öğrenciler için ayrılan kontenjan, duyurunun yapılmasından kısa bir süre sonra doldu. Bu nedenle duruşmayı izlemek isteyen çok sayıda öğrencinin başvurusuna yanıt verilemedi.
Perinçek’in duruşması devam ederken binanın önünde toplanan binlerce Türk’ün yanına gelen Azerbaycan’ın Avrupa Parlamentosu Üyesi Milletvekili Fazıl Mustafa, AİHM’in verdiği kararın çok önemli olduğunu ve soykırım iddialarını çürüttüğünü bildirdi. Mustafa, şunları söyledi: “Perinçek, davayı AİHM’e götürme cesaretini gösterdi. Perinçek davası Türkleri toparladı. Dünyadaki bütün Türkler destek verdi. Bu birliktelik sürdürülmelidir. Herkes elini taşın altına koymalıdır.”
İNÖNÜ VE BAYAR’IN TORUNLARI YAN YANA
Bu arada Cumhuriyetin ve Atatürk döneminin önderlerinden İsmet İnönü ve Celal Bayar’ın torunları da duruşmayı birlikte izledi. İnönü’nün torunu CHP milletvekili Gülsüm Bilgehan ve İsviçre’de yaşayan Celal Bayar’ın torunu Celal Bayar dava ve durumlarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
Gülsüm Bilgehan: Tarih belki yenileniyor. Cumhuriyeti kuranlar aslında aynı duyguları ve heyecanı taşımaya devam ediyorlar. Sayın Celal Bayar’ı görünce bunu hissettim. Eski zamanlarda olduğu gibi; nasıl dedelerimiz Türkiye için savaşmışlarsa biz de bugün burada haklı olan bir davanın kanıtlanması için birlikteyiz.
Celal Bayar: Biz İsviçre’de oturan Türkler olarak bu davayı çok yakından izliyoruz. Bizi de ilgilendirdiği için müdahil olduk. Perinçek’in ve Türkiye Cumhuriyetinin yanındayız. Herkesin bu davaya destek vermesi gerekiyor.
BAYKAL: KARARIN TEYİDİNİ BEKLİYORUZ
CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal duruşma öncesi şu değerlendirmeyi yaptı: “Olayın hukuki ve insan hakları boyutu var. Alınacak karar ya düşünce özgürlüğünü sahiplenen ya da parlamento müdahalesiyle tarih yazan bir durum ortaya çıkacak. Tartışmalı tarihi konuları parlamento kararlarıyla sonuçlandırmak kabul edilebilir bir durum değildir. Son dönemde Fransa ve İsviçre’de böyle kararlar çıktı. Şimdi uluslararası bir mahkemede hukuki bir değerlendirme noktasındayız. Hukuki süreç çok olumlu oldu. Bu kararın teyit edilmesini bekliyoruz.”