TÜRK GENERALLERİNİ HAPSE TIKMAK, ABDULLAH ÖCALAN'A PAŞALIK VERMEK!

I. Ergenekon davasına 23 Ekim 2009 günü devam edildi. Duruşma sanıklar ve vekillerinin talepleri alındı. Söz alan Doğu Perinçek, İddianamenin tek dayanağı olan Tuncay Güney Mülakatına dayanılarak MİT tarafından hazırlanan "Ergenekon rapor ve şemaları" altında imzası bulun...

Tarih:

I. Ergenekon davasına 23 Ekim 2009 günü devam edildi. Duruşma sanıklar ve vekillerinin talepleri alındı. Söz alan Doğu Perinçek, İddianamenin tek dayanağı olan Tuncay Güney Mülakatına dayanılarak MİT tarafından hazırlanan "Ergenekon rapor ve şemaları" altında imzası bulunan ve bu bilgiler için "o zaman da şimdi de saçma sapan" diyen dönemin MİTMüsteşarı Şenkal Atasagun'a yazı yazılarak yazılı bilgi istenmesini talep etti.
Ardından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in savunmanlarından Av. Hasan Basri Özbey, idddianamede Perinçek'e yöneltilen suçlamaları değerlendirdiği bir konuşma yaptı. Konuşmasına gündemi değerlendiren bir tespitle başlayan Özbey şunları söyledi;
"Bir yanda ABD'nin güdümüne girenlerin ihaneti, bir yanda ABD'den korkanların gafleti buluşma halindedir. Bir yanda BOP eşbaşkanlıkları AKP ve PKK koalisyonu, bir yanda görevlerini sorunsuz tamamlayıp, Fenerbahçe Orduevine bavulları taşıma planlarından başka planı olmayanların gafleti! Sürecin geldiği noktada yapacakları şudur; Türk Generallerini hapse tıkmak, Abdullah Öcalan'a PAŞALIK vermek!" Özbey konuşmasının özetini aşağıda okuyabilirsiniz.

Duruşmanın sonunda mahkeme önemli ara kararları verdi.
Mahkeme, Ergenekon Savcılarının, İşçi Partililerin avukatı Servet Bora hakkında Mahkemeye hakaret ve tehdit suçundan suç duyurusunda bulunma isteğini, Mahkemenin kendisine yönelecek hakaretleri kendisinin tespit edebileceğini, kimsenin bu yönde bir telkinine ihtiyacı bulunmadığını belirterek, savunma sınırları içinde görüşlerini açıklayan Bora hakkınd suç duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığına karar verdi.
AB İlerleme Raporunun "Ergenekon Davasına" ilişkin bölümünün Türkçe çevirisinin Dışişleri Bakanlığı'ndan istenmesine, Doğu Perinçek'in talebinin çeviriler geldikten sonra karara bağlanmasına karar veren mahkeme;
Eski MİT MüsteşarıŞenkal Atasagun'un tanık olarak dinlenmesine de karar verdi.
Av. Osman Aydın Şahin'in Aydınlık ve Ulusal Kanal'da geçtiğimiz günlerde yapılan aramanın kanunsuz ve davaya müdahale olduğu gerekçesiyle işlem yaoılması isteğini kabul eden mahkeme, Şahin'in dilekçesinin gereğinin yapılması için İstanbul C. Başsaavcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Mehmet Eymür'ün davaya katılma istemini reddeden mahkeme , savcıların 1 Ekim günlü duruşmada yargı mensuplarına hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulması istemini, Perinçek'in konuşmalarının savunma kapsamında olduğunu belirterek reddetti.
Mahkeme heyetinden iki üye tahliye istemlerini reddi; Mahkeme Başkanı yine Nusret Senem ve Hikmet Çiçek'in aralarında bulunduğu 9 sanığın tahliye edilmeleri yönünde görüş bildirdiler. Oyçokluğu ile tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Duruşma 9 Kasım Pazartesi gününe ertelendi.

Av. Özbey konuşmasında özetle şunları söyledi:
"İddianamede, müvekkil Doğu Perinçek’in Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesine göre cezalandırılması istenmektedir. Anılan maddede “devletin güvenliğine karşı faaliyette bulunmak”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya çalışmak”, “anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı silahlı örgüt kurmak veya yönetmek” fiilleri cezalandırılmaktadır.

Aşağıda, yasal tanımdan hareketle “örgüt”ün niteliği ve İddianamede müvekkil Doğu Perinçek’le ilgili “Hukuki Durumun Değerlendirmesi” bölümünde yer alan hususlar irdelenecektir:
ÖRGÜT NEDİR?
Gizli ve silahlı bir örgütte ya da terör örgütünde; “ortak amaç”, “sıkı ideolojik bağ”, “program birliği”, “sıkı örgütsel bağ”, “organlar”, “yönetici ilişkileri”, “toplantılar”, “kararlar”, “katı disiplin”, “gizlilik”, “terör eylemi” vb, olmazsa olmaz unsurlardır.
Bir siyasal örgütten söz edebilmek için, örgüt yöneticileri ve üyeleri arasında ortak bir program ve amaç bulunması gerekir.
Özellikle terör örgütlerinde, ister sağ ister sol olsun, çok sıkı bir ideolojik birlik vardır. Terör eylemleri de, bu ideolojik bağnazlıkla yaptırılır. İdeoloji uğruna kendini kurban etmek, terör örgütü eylemcisinin ruh halidir.
Örgüt üyeleri -en azından aynı biriminde faaliyet gösteren üyeler veya yöneticiler-, toplantılar yaparlar, kararlar alırlar ve birbirlerini tanırlar.
Gizli örgüt, gizli faaliyet yürütür. Katı disiplini vardır.

ÖRGÜT NEREDE?
1. Amaç ve Program Birliği Yok
“Ergenekon” üyesi olmakla suçlananlara baktığımız zaman bir amaç ve program birlikteliği görülmediği gibi, amaçlarının farklı, hatta bazıları arasında karşıt olduğu görülüyor.
"Ergenekon Belgeleri" denen belgeler, hem bir program ve amaç içermiyorlar; hem de sanıkların çoğu bu belgelerden habersizdir. Haberi olanlar da, belgelerin içeriğini benimsemiyorlar.
Bu belgeler, amaç ve programı belirleyen örgüt belgeleri değil, sağdan soldan çırpma bilgi yığınlarıyla derlenmiş araştırma benzeri, düzeysiz yazılardır.
"Ergenekon Belgeleri" denen bu metinlerin çoğunda, İşçi Partisi ve Doğu Perinçek hedef alınmaktadır. İşçi Partisi düşmanlığı, hakaretlere varan kinci bir tavır sergiliyor. Hatta bu belgeleri okuyan tarafsız bir gözlemci, şu hükme varabilir:
Bu “Ergenekon” denen örgüt, İşçi Partisi'ne ve Doğu Perinçek'e karşı kurulmuş!
Sanıklara ait yazılar ve telefon konuşmaları da, aralarında bir program ve amaç birliği olmadığını yansıtmaktadır.
2. İdeolojik Birlik Yok
Sözde “Ergenekon Terör Örgütü” sanıkları arasında, bırakalım çok sıkı bir ideolojik bağı, ideolojik birlik dahi yoktur.
Sanıkların ideolojik eğilimleri farklıdır, bazılarınınki zıttır. Bu nedenle sanıkların bir örgüt oluşturmaları mümkün değildir.
İşçi Partisi yöneticileri, Parti programında belirlenmiş ideolojik çizgiye bağlılar ve sanıkların çoğundan farklıdırlar.
Sayın Perinçek, Bilimsel Sosyalizmi 46 yıldır dünya görüşü ve hayatına yol gösteren bilimsel kılavuz olarak benimsemektedir. Ergenekon belgelerinde görülen ideolojiyi, nefretle reddetmektedir. Bu ABD ve CIA damgalı görüşlerle hiçbir ortak yanı yoktur.
3. Örgütsel Bağ Yok
Sözde “Ergenekon Örgütü” yöneticisi ve üyesi olmakla suçlanan sanıklar birbirini tanımıyor. Aynı organda olduğu iddia edilen sanıklar da birbirini tanımıyor. Yöneticilikle suçlananlar arasında örgütsel bağlantı yok!
4. Toplantı yok
Bir örgütün organ faaliyeti toplantılarla olur. Savcılar, yönetici toplantısı, örgüt toplantısı bulamamışlar, toplantı uydurmuşlar.
5. Örgüt Disiplini Yok
Uydurma “Ergenekon Örgütü”nde örgüt disiplinini akla getirebilecek en küçük bir işaret, herhangi bir belirti görülmüyor.
Bırakalım gizli örgütü, bırakalım terör örgütünü, Kanarya Sevenler Derneği'nde bile bulunan asgari disiplin ilişkilerine, sanıklar arasında rastlanmıyor.
Ne organ var, ne karar var, ne kararın uygulanması var, ne denetim var. Ast-üst ilişkisine benzeyen hiçbir şey yok!
Örgüt olmayınca, disiplin olmaması doğaldır.
6. Gizlilik Yok
İddianame, sözde “Ergenekon Örgütü”nün olağanüstü gizli olduğunu ileri sürüyor. Oysa sanıklar arasında bırakalım gizli ilişkileri, ilişki dahi yok.
Gizli örgütlerde olması gereken, sıkı ideolojik bağ, güven, güvenlik, hiçbiri yok!
İddia o kadar ciddiyetsizdir ki, İşçi Partisi yöneticileri, Tuncay Güney, M. Zekeriya Öztürk, itirafçı Sami Demirkıran gibi Partilerine karşı tertipler kuran bir takım karanlık örgütlerin elemanları ile aynı gizli örgütte buluşturuluyor.
7. Terör Yok
Terör örgütünden söz edebilmek için, terör eylemleri olması gerekiyor. Terör eylemi bulamayan savcılar, terör eylemi de uydurmuşlardır. Danıştay yargıçlarımıza yapılan alçakça suikast, getiriliyor “Ergenekon Örgütü”ne yapıştırılıyor.
Aslında ortada bir “gizli örgüt” vardır. O gizli örgütün mensupları, Ergenekon tertibini kuranlar ve onların kullandıkları Tuncay Güney, Sami Demirkıran, M. Zekeriya Öztürk, Savcıların “gizli” tanıkları ve diğer kışkırtıcı elemanlardır.

ÖRGÜT VAR: İŞÇİ PARTİSİ
Sayın Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanıdır. 40 yıldır Partilidir ve örgütlüdür.
Partisini hiçbir zaman inkâr etmemiş, her zaman savunmuş; bugün de savunmaktadır.
İşçi Partisi'nin ideolojisi ve programı dışında, ideoloji ve program tanımamaktadır.
İşçi Partisi dışında disiplin tanımamaktadır.
Kemalist Devrim'i tamamlama amacına ancak İşçi Partisi önderliğinde ulaşabileceğine inanmaktadır. Nitekim telefon konuşmalarında da aynı gerçeği vurgulamaktadır:
Burada İşçi Partisi yöneticilerini tanıdınız.
Aralarındaki ideolojik birliği ve disiplini gözlemlediniz.
Örgüt böyle olur. Disiplin böyle olur.
İP yöneticilerinin diğer “Ergenekon” sanıklarıyla bir örgütsel beraberlik ve disiplinleri yoktur.

İddianamede;
- Eylemler gösterilmemiştir.
- Suç denen eylemlerin tarihleri belli değildir.
- Suç yüklenenler arasında fikir ve örgüt bağı yok, ilişki yok, ast-üst ilişkisi, ortak ruh ve disiplin yoktur.
- Suç örgütünün kuruluşu, organları, yönetimi belli değildir.
- Suçlamalar ile suç arasında bağlar kurulmamıştır.

Özetlersek:
• Ortak amaç yok!
• Ortak ideoloji yok!
• Örgütsel bağ yok!
• Organ yok!
• Yönetici ilişkileri yok!
• Toplantı yok!
• Karar yok!
• Örgüt disiplini yok!
• Gizlilik yok!
“Ergenekon Terör Örgütü”nü polis ekibi ve savcılar kurgulamışlardır.
Olmayan bir örgüt yaratmış, kurmuşlardır."
Özbey, iddianamede yer alan Perinçek'e yönelik cezalandırma istemini açıklayan "hukuki durumun değerlendirilmesi" bölümüne cümle cümle yanıt verdi. "Sayın Perinçek, yasal, meşru siyasal çalışmaları için yargılanmak istenmektedir. Yargılanan İşçi Partisi'dir. Buna hakkınız ve yetkiniz yok!" diyen Özbey, Perinçek hakkında suçlamaya dayanak hiçbir kanıt bulunmadığını belirterek derhal tahliye edilmesine karar verilmesini istedi.