Türban ve Füze Kalkanı

Türkiye bir aydır türbanı tartışıyor. Üniversitelerde türbanı serbest bırakan AKP, şimdi de tartışmayı daha ileri boyutlara taşıyor. Kamusal alan, orta ve ilk öğretim, zorunlu türban, çarşaf ve kadının toplum hayatından dışlandığı Ortaçağ…
Rota budur.
Si...

Tarih:

Türkiye bir aydır türbanı tartışıyor. Üniversitelerde türbanı serbest bırakan AKP, şimdi de tartışmayı daha ileri boyutlara taşıyor. Kamusal alan, orta ve ilk öğretim, zorunlu türban, çarşaf ve kadının toplum hayatından dışlandığı Ortaçağ…
Rota budur.
Siyasete alet edilen dini inançlar, bu rotada ilerleyebilmek için kullanılıyor.
Tayip Erdoğan, yıllar önce Madrit’te; “Velev ki türban siyasi simge olsa ne olur?” diyerek gerçek niyetini belli etmişti.
Ama belki de AKP’nin Ortaçağ özlemi için Türban’nın alet olarak kulanılması, olayın en “masum” yönüdür.
Bir aylık füze tartışmalarının ardından açıklanan Amerika’nın “füze kalkanı” projesi, bütün bu gürültünün ardından, Türkiye’ye kurulan asıl tuzağı ve türban tartışmalarının gerçek sahibini gözler önüne sermiştir.

TEHDİDİN KAYNAĞI
Çek Cumhuriyeti ve Polonya, geçtiğimiz yıllarda Amerikanın füze kalkanını ret etmişlerdi. AKP ise Amerikan füzelerinin Türkiye’ye yerleştirilmesini kabul etmeye hazırlanıyor.
Sormak gerekiyor: Türkiye’nin hangi komşusu ile sorunu vardır ki füze kalkanına ihtiyaç duysun?
Türkiye’nin Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Ermenistan hariç hiçbir komşusu ile en ufak bir sorunu yoktur.
Yunanistan NATO üyesi, Rum kesimi, üye olmaya çalıştığımız AB üyesidir.
Ermenistan ise “stratejik müttefikimizin” ve Avrupa’nın koruması altındadır. Dolayısı ile Füze sisteminin bu ülkelere karşı konuşlandırılması söz konusu değildir.
Diğer komşularımız, Rusya, İran, Irak, Suriye ve Bulgaristan ile ise en ufak bir sorunumuz yoktur.
O halde neden komşularımızın güvenliği için tehdit oluşturabilecek bu sistemler, Türkiye’ye yerleştirilmek istenmektedir?

AMERİKA’NIN ÇIKARI
Amerika, Irak ve Afganistan’daki işgalci güçtür.
Gürcistan-Rusya savaşındaki kışkırtıcı, Amerika idi.
Gene Amerika İran’a yönelik düşmanca niyetlerini gizlememektedir.
İsrail, ABD’den aldığı destekle saldırganlığını sürdürüyor. Arap dünyası bundan dolayı ABD açısından potansiyel düşmandır.
Ve Amerika’nın Bölgeden dışlamak istediği asıl güçler, Çin, Rusya ve Hindistan gibi Asya’nın büyük devletleridir. Amerika, enerji kaynaklarına tek başına hakim olarak, dünyanın efendisi olmak istiyor.
İşte bütün bunlardan dolayı Türkiye değil ama Amerika; bütün bir Asya kıtası ile husumet halindedir.
“Füze kalkanı” adı altında Bölgeye en modern silah sistemlerini yerleştirmeye bundan dolayı ihtiyacı vardır.
Kısacası Amerika kendi çıkarı için Türkiye’yi ateşe sürmektedir.

NESNEL SÜREÇ
Türkiye’ye yerleştirilmek istenen füze sistemlerinin birinci ve öncelikli hedefi; Türkiye ile Bölge ülkeleri arasına kama sokmaktır.
Çünkü bilindiği üzere son on yıl içinde Türkiye’nin Asya ülkeleri ile başta ekonomik alan olmak üzere, siyasi, askeri ve kültürel alanlarda işbirliği gelişmiştir.
Batı’da dillendirilen en büyük korkuların başında, Türkiye’nin “saf değiştirme” olasılığıdır.
Türkiye’nin Asya’ya yönelmesi AKP iktidarının programından ve öznel niyetlerinden bağımsız, objektif bir süreçtir.
Amerika’nın kendi “ajanı” olarak AKP’yi, bu süreç içinde “rol” üstlenmeye yöneltmesi, tehlikeyi önlememektedir.
Rusya, Türkiye’nin en büyük dış ticaret ortağıdır. Çin ile dış ticaret hacminin 2020 yılına kadar 100 milyar dolara çıkması hedeflenmektedir.
İran, Suriye, Hindistan ve Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerimiz gelişmektedir.
Öte yandan Batı Dünyası bir bütün halinde kriz halinde ve çöküyor. Asya ise yükseliyor.
Bu koşullarda Türkiye’nin Asya’ya yönelmesi, yaşamak isteyen her varlığın, tehlike ile karşılaştığında gösterdiği doğal reflekse benzemektedir.
Ve Türkiye’nin Asya’ya yönelmesi, Dünya dengelerinde köklü bir değişiklik anlamına gelecektir.
Deyim yerindeyse bu durum, kriz içindeki Batı için bir “ölüm fermanıdır.”
İşte bu tehlikeyi önlemek için Amerika şimdi, “Füze kalkanı” ile Türkiye ve Asya arasına “dinamit” yerleştiriyor.

GÖREV ÇAĞRISI
Meclis’te temsil edilen bütün Partilere; CHP, MHP, DSP ve BDP’ye tarihi bir görev düşmektedir.
Emperyalist ABD’nin Batı Asya’nın enerji kaynaklarına sahip olmak için yürüttüğü saldırgan politika karşısında sessiz kalınamaz.
Amerikan çıkarları uğruna Türkiye’nin, dost ve kardeş ülkelerle çatışmalar içine sürüklenmesi planlarına karşı direnmek bir vatanseverlik görevidir.
AKP milletvekillerine sesleniyoruz! “Füze Kalkanı” projesine “Evet” demek ağır bir tarihi sorumluluktur. Bunun hesabını hiç kimseye veremezsiniz! Sizin göreviniz Amerika’yı değil, Türkiye’yi düşünmektir!
Bütün milletimize sesleniyoruz. Türkiye’ye büyük bir tuzak kurulmaktadır. Çöküşe gitmekte olan ABD emperyalizmi, kendisiyle birlikte Türkiye’yi de uçurumdan aşağı atmak istemektedir.
Bütün milletimizi, bütün yurtseverleri Türkiye’nin dört bir yanında bu meşum plana karşı sesini yükseltmeye; Vatanımızı ve geleceğimizi savunmaya çağırıyoruz.