Tertipçinin çırpınışı

Sabah gazetesi 20 Haziran Cumartesi günü Ergenekon tertibinin en önemli aktörlerinden olan Mehmet Eymür’le yaptığı bir röportaja başladı. İlk iki gün Mehmet Eymür, İşçi Partisi ile ilgili olarak 40 yıldır duymaya alışık olduğumuz iftiralarını tekrarladı..

MA...

Tarih:

Sabah gazetesi 20 Haziran Cumartesi günü Ergenekon tertibinin en önemli aktörlerinden olan Mehmet Eymür’le yaptığı bir röportaja başladı. İlk iki gün Mehmet Eymür, İşçi Partisi ile ilgili olarak 40 yıldır duymaya alışık olduğumuz iftiralarını tekrarladı..

MAŞA’NIN YERİNE
Mehmet Eymür yeni bir şey söylemedi. Bütün iftiralarını neredeyse bütün ömrü boyunca, özellikle son yirmi yıl içinde defalarca tekrarladı. MİT’te “Kontrterör Merkezi”nde kendisine bağlı olarak çalıştığı bilinen Sahte Haham Tuncay Güney, aynı iddiaları hem yazılı, hem de sözlü olarak daha önceden ileri sürmüştü.
Yargılama süreci içinde bütün yalanlar birer birer açığa çıkarılıp çürütülünce paniğe kapılan Eymür, bizzat ortaya çıkma ihtiyacı duymuş görünüyor. Daha doğrusu şöyle olmuştur: Tertibi sahneye koyan Atlantik ötesindeki Merkez, çöküşü engelleyebilmek için elinde ne var ne yoksa cepheye sürmektedir.
Artık hiç kimse Tuncay Güney’e itibar etmiyor. Halbuki bir zamanlar hatırlanacağı üzere devlet televizyonu da dahil olmak üzere bütün televizyonlar, Sahte Haham’ın kapısında kuyruk olmuşlardı.

MAHKUM OLDU
Eymür, şimdiye kadar defalarca İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e yönelik iftiralarından dolayı mahkum oldu. En son geçtiğimiz ay içinde 20 bin Tl. manevi tazminat cezasına çarptırıldı.
Eymür ve Sabah gazetesi son olarak yayınladıkların bu yazı dizisi dolaysıyla da mahkum olacaklar. Bu kesindir. Ama onlar bu yayını yaparken peşin olarak mahkum olacaklarını da bilmektedirler. Bunun için gerekli olan para cezasını ödemeyi de göze almışlardır.
Daha doğrusu onlara bu yayınları yaptıranlar, manevi tazminat için gerekli olan fonu da bir kenara ayırmışlardır.

DIŞ BAĞLANTI
Mehmet Eymür, “Perinçek ve İşçi Partisi’nin yurtdışı bağlantısı araştırılmalı” diye yazıyor. Hemen akla gelen ilk soru şudur:
- Sen tam kırk yıl bu ülkenin istihbarat örgütünde görev yaptın. Bu sürenin çok önemli bir bölümünde ise Teşkilatta yönetici idin. 1980 sonrasında emekli olana kadar en tepe noktalarda bulundun. Daha 1970’lerden başlayarak en önemli düşman olarak Doğu Perinçek ve İşçi Partisi’ni belledin. Bütün bu süre içinde İşçi Partisi’nin yurtdışı bağlantısı üzerine en ufak bir şey bulamadın da şimdi mi “araştırın” diyorsun?
Evet, Mehmet Eymür, konuya her girdiğinde tam 40 yıldır İşçi Partisi’nin yurtdışı bağlantılarından söz ediyor ama kendisi somut en küçük bir kanıt bile gösteremiyor.
Yani Mehmet Eymür, emrinde Türk istihbaratının bütün olanakları, artı Amerikan istihbaratının da bütün olanakları olduğu halde iddialarına dayanak yapabileceği en ufak bir kanıt bulamamış ama yalanlarını sıralamaya devam ediyor.
Tipik psikolojik savaş.

İTİRAF
1990’lı yıllarda Mehmet Eymür’ün İşçi Partililere yönelik iftiraları üzerine, İşçi Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın (o zaman 2000’e Doğru Dergisinin Ankara temsilcisi) kendisiyle yüzyüze görüşmek ister. Eymür kabul eder. Karşılıklı olarak teyplerini açarak konuşurlar.
Hasan Yalçın, Eymür ile yaptığı görüşmeyi harfi harfine Dergi’nin 6 Ağustos 1989 tarihli sayısında yayınladı. İşte o görüşmeden bir bölüm:
“HY- Buyurun sorun.
ME- Çok ağır ithamlar var.
HY- Yazdıklarımızın hepsinin yanlış olduğunu söylemiyorum dediniz.
ME – Söylemiyorum.
(Hasan Yalçın ısrarla ‘bizim dış bağlantımızı açıkla’ diye sıkıştırıyor. Hiram Abbas, İşçi Partililerin FKÖ Temsilcisi Ebu Firas ile görüştüklerini söylüyor.)
HY- Yabancı güç dediğiniz Ebu Firas oluyor.
ME- Tabii.
HY- Filistin’i koruruz. Filistin mazlum bir halk.. Emperyalizme karşı Filistin’in yanındayız.”
Eymür aynı görüşmede, İşçi Partililerin ABD ve Sovyetler Birliği ile ilişkilerinin olmadığını da kendi ağzıyla söylemek zorunda kalıyor.

DEVRİMCİNİN FEDAKARLIĞI
Eymür’ün diğer iftiraları, İşçi Partisi avukatlarına yapılan ödemelerin kaynağı, Ulusal Kanal, Aydınlık ve diğer yayınların nasıl finanse edildikleri ve Öncü Gençlik ile ilgili.
Mehmet Eymür gibi hayatı boyunca parasını almadan en ufak bir iş yapmayan bir kişinin kafası, bir avukatın bir kuruş para almadan, tam tersine cebinden para harcayarak bir davayı yıllarca takip etmesini almaz.
İşçi Partisi’nin avukatları, başta Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Cengiz ve Hasan Basri Özbey olmak üzere büyük bir fedakarlık ve çalışkanlıkla Ergenekon tertibine karşı mücadele ettiler.
Çünkü onlar İşçi Partisi’nin yöneticileridir ve Ergenekon tertibine karşı mücadele etmenin, vatana, halka ve artilerine duydukları sorumluluğun gereği olduğunun bilincindedirler.
Bütün bunlar Eymürlere yabancı olan kavramlar.
Mehmet Eymür Ulusal Kanal ve Aydınlık’ın nasıl yayın yaptığını da bilmektedir. Ama onun görevi Türkiye’ye ait ne varsa karalamak olduğu için yalan ve iftiradan medet ummaktadır.
İşte Eymür budur. Ama bu gidişle Amerika’ya kaçma fırsatını bir kez daha bulamayacak gibi görünüyor.
mbgultekin@ip.org.tr