Tek başına hücreye kapatılanGENEL BAŞKANIMIZ DOĞU PERİNÇEK'İNCAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDEDİR!

• Nakledildiği Silivri Cezaevinde tek başına bir hücreye kapatılan Doğu Perinçek’e yapılan uygulama, savunma hakkına da yapılmış bir saldırıdır.
• Uygulama Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in talimatı ile gerçekleştirilmiştir.
• Daha önce ”Ergenekon Davas

Tarih:

• Nakledildiği Silivri Cezaevinde tek başına bir hücreye kapatılan Doğu Perinçek’e yapılan uygulama, savunma hakkına da yapılmış bir saldırıdır.
• Uygulama Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in talimatı ile gerçekleştirilmiştir.
• Daha önce ”Ergenekon Davası’nın savcıyım” diyen İktidar, bu tutumuyla şimdi de tutukluların “gardiyanlığını da” üstlenmiş bulunmaktadır.
Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partisi yöneticisi ve üyesi beş arkadaşımız dün (6 Ekim 2008, Pazartesi) Tekirdağ F tipi cezaevinden Silivri Cezaevine nakledilmişlerdir.

Beş arkadaşımız ayrı bir koğuşa birlikte konulurken, Genel Başkanımız tek başına ayrı bir “koğuşa” yerleştirilmiştir.

Yapılan uygulama vahimdir ve kanunsuzdur. Bir tertip sonucu kanunlar çiğnenerek tutuklanan Genel Başkanımız, şimdi de tecrit ve hücre hapsinden başka bir anlama gelmeyecek bir uygulama ile karşı karşıya kalmıştır.

Bu kanunsuz ve keyfi tutumu protesto ediyoruz.

GENEL BAŞKANIMIZIN HAYATI TEHLİKEYE ATILMIŞTIR
Genel Başkanımızın, diğer arkadaşlarımızdan ayrı olarak tek başına bir koğuşa kapatılması ile can güvenliği tehlikeye atılmıştır.

Bütün yetkilileri uyarıyoruz. Doğu Perinçek’in can güvenliğinden başta Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin olmak üzere AKP Hükümeti sorumludur.

Eski Jandarma Genel Komutanı em. Orgeneral Şener Eruygur’un başına gelen şimdi Doğu Perinçek’in de başına gelebilir.

Doğu Perinçek’i yalnız başına adeta hücre hapsine mahkûm edenler, onun hayatına yönelik her türlü tehdidin de önünü açmışlardır.

UYGULAMA SAVUNMA HAKKINA SALDIRIDIR
Genel Başkanımız ve diğer arkadaşlarımız Atlantik ötesinde hazırlanan bir tertibin sonucunda tutuklanmışlardır. 20 Ekimde yargılama başlayacaktır.

Bütün iddialar şimdi birer birer cevaplanacak ve tertip açığa çıkarılacaktır. Arkadaşlarımızın suçlamalara beraberce cevap vermek için hazırlanmaları, onların yasal hakkıdır. Doğu Perinçek’i diğer arkadaşlarımızdan ayıranlar savunma hakkını da ortadan kaldırmaktadırlar.

Uygulama bundan dolayı da kanunsuzdur. Askeri yönetim dönemlerinde bile tanık olmadığımız bir keyfilik ile karşı karşıyayız.

KANUNSUZ UYGULAMAYA SON VERİLMELİDİR
Arkadaşlarımız gözaltına alındıkları 21 Mart tarihinden bu yana, soruşturmanın her safhasında eşi görülmedik kanunsuzlukların muhatabı oldular.

Gözaltına alındıklarının ertesi gününden başlayarak operasyon medyasında yürütülen psikolojik savaş, yalan yayınlar, düzmece kanıtların yerleştirilmesi, yasalar çiğnenerek bilgisayarlarımıza el konulması, beraat edilen davaların suç unsuruymuş gibi iddianameye konması vb.

Genel Başkanımızın şimdi tecrit uygulamasına tabi tutulması bu kanunsuzlukların son halkası olmuştur.

Bu uygulamanın Cezaevi Yönetiminin bir tasarrufu olmadığını biliyoruz. Tecrit uygulaması, doğrudan Adalet Bakanı’nın emri ile gerçekleştirilmiştir. Sorumlu AKP Hükümeti’dir.

Ergenekon Operasyonu’nun düğmesine 5 Kasımdaki Bush-Tayyip görüşmesinde basıldı. Tayip Erdoğan “Bu davanın savcısıyım diyerek soruşturmaya müdahil olduğunu kendi ağzıyla itiraf etti.

Son uygulama AKP İktidarının boyulu boyunca sürecin içinde olduğunun yeni bir kanıtıdır. İktidar, Ergenekon Davası’nın gardiyanlığını da üstlenmiştir.

Kanunsuz uygulama bir an önce sona erdirilmelidir.