* İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek İşviçre Mahkemesinin 6 ay hapis cezası verdiği yolundaki haberlerle ilgili olarak basın toplantısı düzenledi.
* İsviçre Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada Doğu Perinçek'e hapis cezası haberleri yalanlandı.
Dr.Perinçek ve İsviçre Büyükelçiliği'nin açıklamalarını aşağıda sunuyoruz.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 2 Mayıs 2006 günü İP Genel Merkezi’nde İP Genel Sekreteri Ferit İlsever ve Yozgat E. Senatörü Servet Bora ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Eğer gerçekten bu kararın kaldırılmasını istiyorsak, yapılacak iş basittir. Doğu Perinçek, başta Başbakan ve AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan olmak üzere parti liderlerini İsviçre, Fransa ve Almanya ziyaretleri yapıp, basın toplantıları düzenleyerek, Ermeni katliamı iddiaları konusundaki görüşlerini Avrupa kamuoyuna açıklamaya çağırdı. “Kamuoyuna, milletimize bir müjde veriyorum. Lozan’da hakkımda bir ceza davası açılmıştır” diyen Perinçek, medyada yer alan “Perinçek’e 6 ay hapis” idialarına yanıt vererek “Bizi mahkum edebilecek bir mahkeme yok” dedi. “Avrupa’daki Türkiye düşmanlarının buna gücü yetmeyecektir. Çünkü haklıyız. Çünkü gerçeklere dayanıyoruz. Çünkü Ermeni soykırımı yalanı, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir aletidir ve bu yalanı seslendirmekte Avrupa ülkelerinin çıkarı olmadığı gibi kaybedecekleri çok şey vardır” diyen Perinçek şunları söyledi:
BİZİ MAHKUM EDEBİLECEK BİR MAHKEME YOK
Öncelikle şunu belirtelim: İsviçre’de veya Avrupa’nın her hangi bir ülkesinde “Ermeni soykırımı” iddiasının uluslararası bir yalan olduğunu belirttiğimiz için, bizleri hapse mahkum edebilecek bir mahkeme yoktur. Avrupa’daki Türkiye düşmanlarının buna gücü yetmeyecektir.
Çünkü haklıyız. Çünkü gerçeklere dayanıyoruz. Çünkü Ermeni soykırımı yalanı, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir aletidir ve bu yalanı seslendirmekte Avrupa ülkelerinin çıkarı olmadığı gibi kaybedecekleri çok şey vardır.
MAHKUMİYET HABERİ GERÇEK DIŞI
İsviçre’de 6 ay hapis cezasına mahkum edildiğim yolundaki haberler gerçek dışıdır.
Bilindiği gibi İsviçre’de soykırımı inkar suçu işlediğim iddiasıyla hakkımda dört ayrı soruşturma açılmış ve bu soruşturmalar, Lozan Sorgu Yargıçlığı’nda birleştirilmişti. Lozan Sorgu Yargıcı Jacques Antenen, 20 Eylül 2005 günü ifademi aldıktan sonra, takipsizlik kararı verdiğini televizyonlardan açıkladı ve İsviçre Devlet Televizyonu SF1. kanalı, bu haberi, “İsviçre devleti Perinçek’e boyun eğdi” başlığıyla verdi.
Ancak benim hakkımda şikayetçi olan Ermeni örgütlerinin itirazı üzerine, takipsizlik kararı Yüksek Mahkeme’ye gitti ve öyle görülüyor ki, Yüksek Mahkeme itirazı kabul etti ve şikayetin yargı önüne götürülmesi kararı verdi. Ancak bu karar henüz İsviçre’deki avukatıma ve bana tabliğ edilmiş değildir. Dava açıldığı haberini 29 Nisan 2006 günlü Tages-Anzeiger gazetesinden öğreniyoruz.
DAVA AÇMASALARDI ÜZÜLÜRDÜM
Ceza davası açılması iyi olmuştur. Açmasalardı üzülürdüm. Şimdi o davada biz Türkiye olarak, yüzyılın bu en büyük iftirasının arkasındaki güçleri yargılayacak ve Avrupa kamuoyuna gerçekleri öğreteceğiz.
ERMENİ DEVLET ADAMLARINDAN ÖĞRENSİNLER
Bütün hazırlıklarımızı yapmış bulunuyoruz. Mahkeme kürsüsüne Ermenistan’ın ilk başbakanı Kaçaznuni’nin, Ermeni devlet adamı Karinyan’ın, Ermeni tarihçileri Lalayan ve Boryan’ın kitaplarını, Sovyetler Birliği’nin Ermeni Dışişleri Bakanı Mikoyan’ın raporunu, ayrıca Ermeni komutanlarının raporlarını, Ermeni ve Rus arşivlerindeki gerçekleri ve Sovyetlerin Mavi Kitap’a karşı hazırladıkları Kızıl Kitap’ı koyacağız. Bu kitapların bir kısmı Kaynak Yayınları tarafından basılmıştır. İngilizce, Fransızca ve Almanca çevirileri de çıkmaya başlamıştır.
İftiralara alet olanlar, gerçekleri Ermeni devlet adamlarından ve tarihçilerinden öğrensinler.
YALANI ÇİĞNEYE ÇİĞNEYE YOK ETME HAREKATI
Bizim kararımız şudur: Türkiye’nin savunma mevzilerini, toplam beş milyon insanımızın yaşadığı Atlantik başkentlerinde, Lozan’da, Berlin’de, Paris’te ve New York’ta kuruyoruz. Ermeni soykırımı yalanını kabul eden Meclis kararlarını ve ceza yaptırımlarını, kendi ülkelerinde çiğneye çiğneye yok edeceğiz.
Bu karar uygulanmış ve ilk önemli başarılarını kazanmıştır.
24 Temmuz 2005 günü gerçekleştirdiğimiz Lozan Yürüyüş ve Mitingi’nden sekiz gün sonra 1 Ağustos 2005 günü İsviçre Federal Bayramı töreninde konuşan İsviçre Millî Meclisi’nde en çok sandalyeye sahip olan İsviçre Merkez Demokrat Birliği ve İsviçre Halk Partisi (SVP) Genel Başkanı Ueli Maurer, Ceza Yasası’ndaki halk kaliamını inkâr suçunun kaldırılması gerektiğini savundu.
Lozan 2005 eyleminden iki hafta sonra, İsviçre Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Peter Briner, Ermeni katliamı tasarısını gündemden kaldırdıklarını açıkladı.
İsviçre kamuoyu, Ermeni katliamı konusunu aylarca tartıştı ve tartışmaya devam ediyor. Zaman zaman manşetlerden verilen haberler sayesinde, konu kahvelerde bile tartışılır oldu.
Berlin’de 15-18 Mart 2006 günü gerçekleştirdiğimiz yürüyüş ve mitingler hakkında Berlin Emniyet Müdürlüğü’nün yasaklama kararlarını, Alman idare mahkemelerinde açtığımız davalarla iptal ettirdik ve Talat Paşa Harekatını başarıyla tamamladık. Almanya hükümeti içindeki ABD’yi dize getirdik. Almanya Federal Başsavcılığı ve Berlin İdare Mahkemesi kararları okunduğu zaman, kazanılan başarının önemi görülecektir. Eylemlerden sonra Almanya’nın iki büyük gazetesi Die Welt ve Frankfurter Allgemeine Zeitung, Ermeni katliamı yalanını çürüten yazılar yayımladılar.
TÜRKİYE’NİN ELİNE GEÇEN FIRSAT
Şimdi Türkiye’nin eline büyük bir fırsat geçmiştir. İsviçre Milli Meclisi’nin 2003 yılı Aralık ayında çıkardığı Ermeni katliamını tanıma kararını kaldırtmanın koşulları doğmuştur.
Eğer gerçekten bu kararın kaldırılmasını istiyorsak, yapılacak iş basittir. Başta Başbakan ve AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan olmak üzere parti liderleri, nasıl uygun görürlerse, birlikte veya tek tek, İsviçre, Fransa ve Almanya ziyaretleri yapıp, basın toplantıları düzenleyerek, Ermeni katliamı iddiaları konusundaki görüşlerini Avrupa kamuoyuna açıklamalıdırlar. Hükümet üyeleri yanında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve diğer partilerin liderleri, Türkiyemize büyük bir hizmette bulunabilirler. Lozan ve Berlin harekatları öncesinde kendilerini bu göreve davet etmiştik; davetimizi tekrar ediyoruz.
Dışişleri Bakanlığı da, kuşkusuz üzerine düşen görevi yerine getirmek durumundadır. Son zamanlarda eski ezik ve pasif tavrın terk edilmekte olduğunu gösteren işaretler görülmektedir. Büyükelçilerimiz, konsoloslarımız, üniversitelerimiz, araştırma kurumlarımız vb, seferber edilmeli ve Fransa, Almanya ve İsviçre’deki tartışmaya aktif olarak müdahale etmeliyiz.
KUKLA DEVLETİ DİYARBAKIR’IMIZA DOĞRU GENİŞLETME HAZIRLIĞI
ABD eyaletleri ve Avrupa ülkeleri parlamentolarının Ermeni soykırımını kabul eden kararları, ABD’nin Kuzey Irak’ta kurduğu İkinci İsrail’i, vatanımızın bir parçası olan Diyarbakır’a doğru genişletme harekâtı için hazırlıktır. Türkiye, vatanını savunmak için, haklı olarak askerî uygulamalara giriştiği zaman, ABD ve Avrupa, “Bakın Türkiye yine soykırım yapıyor” diye dört koldan kampanya yürütecektir. Hatta beşinci kollarını da kullanarak, bizim bugünden elimizi kolumuzu bağlamak istiyorlar. Türkiyemizi savunmak, onlara göre en büyük suç. Ülke bütünlüğünü her olanağı kullanarak savunma kararlılığımızı kırmak peşindeler.
O nedenle Ermeni soykırımı yalanına karşı mücadele, vatan savunmasıdır.
İSVİÇRE BÜYÜKELÇİLİĞİ’NDEN
PERİNÇEK'E HAPSE YALANLAMA
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e 6 ay hapis cezası verildiği haberi üzerine İsviçre Büyükelçiliği açıklama yaptı: Davayla ilgili herhangi bir karar çıkmamıştır.
İsviçre'nin Ankara Büyükelçiliği, basın mensuplarının Doğu Perinçek davasına ilişkin soruları üzerine açıklama yaptı. Büyükelçiliğin "dava ile ilgilenen savcının, davayı yetkili mahkemeye sevk ettiği konusunda bilgi aldığının" belirtildiği açıklamada, Türkiye'de olduğu gibi İsviçre'de de söz konusu kişinin suçluluğu mahkeme kararı ile ispatlanana kadar masum sayılacağı ifade edildi.
"Şu ana kadar bu davada, Türk medyasında yayınlandığı gibi herhangi bir mahkeme kararı çıkmamıştır" denilen açıklamada, Türkiye'de olduğu gibi İsviçre'de de kesin bir kuvvetler ayrımının mevcut olduğu kaydedildi.
Büyükelçiliğin bu nedenle davanın prosedürü ya da içeriği ile ilgili bir açıklama yapamama durumunda olduğu da bildirildi.
Bu arada, Perinçek hakkındaki dava dosyasının Lozan'daki yerel mahkemeye sevk edildiği öğrenildi.
İsviçre'den ilk gelen haberlerde 'Ermeni soykırımı uluslararası yalandır' diyen İP lideri Doğu Perinçek'e, 'ırk ayrımı' yaptığı gerekçesiyle 6 ay hapis cezası verildiği bildirilmişti.
Temmuz 2005'te Lozan kentini ziyareti sırasında yaptığı konuşmada sözde Ermeni soykırımını reddettiği ve 'ırk ayrımı' yaptığı gerekçesiyle Perinçek hakkında Jacques Antenen tarafından soruşturma açılmıştı. 'Ermeni soykırımı uluslararası yalandır' diyen Perinçek, ifadesinde sözlerinin arkasında olduğunu ve gerçekleri ifade etmek istediğini söylemişti. Antenen, sorgusunun ardından takipsizlik kararı vermişti.