KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başkanlığında 27 Ekim 2010 günü İstanbul'da toplanan Talatpaşa Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Doğu Perinçek’in İsviçre aleyhine yaptığı başvuruda ön incelemesini tamamlamasını değerlendirdi. Toplantı sonunda komite adına yapılan basın açıklamasını Av. Mehmet Cengiz sundu. Açıklama şöyle;
HÜKÜMETİ, AİHM’DE GÖRÜLEN PERİNÇEK DAVASINDA TÜRKİYE'Yİ SAVUNMAYA ÇAĞIRIYORUZ!
• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM), Doğu Perinçek’in İsviçre aleyhine yaptığı başvuruda ön incelemesini tamamladı.
• AİHM, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için Perinçek’i cezalandıran İsviçre Hükümeti’nden savunma istedi.
• AİHM, Türkiye Hükümeti’ni de görüşlerini bildirmeye davet etti.
• Bu davada Avrupa, düşünce özgürlüğü konusunda sınanmaktadır.
• Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin de emperyalistlerle birlikte Talat Paşa Komitesi’ni ve Doğu Perinçek’i hedef alması vahim bir durumdur.
• AİHM’deki karar, yalnızca Perinçek değil, Türk Devleti ve Türk Milleti hakkında verilecektir.
• Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni Doğu Perinçek’in mücadelesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
2005 yılında oluşturulan Talat Paşa Komitesi, “Ermeni soykırımı” yalanlarına karşı yurtdışındaki milyonlarca yurttaşımızı seferber ederek Batı başkentlerinde mücadele ediyor.
Bu mücadelenin bir parçası olarak, “Ermeni soykırımı” iddialarının “emperyalist bir yalan” olduğunu vurgulayan İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, İsviçre mahkemelerinde yargılanmış ve çeşitli cezalara çarptırılmıştı. İsviçre yasalarına göre, “Ermeni soykırımı yapılmamıştır” demek suçtur.
İsviçre mahkemelerinin bu anti demokratik kararı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “düşünce özgürlüğü”ne ilişkin 10. maddesine aykırıdır. Bu nedenle, İsviçre aleyhine bireysel başvuru hakkımızı kullanarak, bu kararı Avrupa İnsan hakları mahkemesine götürdük.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ön incelemesini tamamladı ve İsviçre Hükümeti’nden savunmasını istedi. 18 Ocak 2011 tarihine kadar süre verdi. Türkiye Hükümeti’ni de aynı süre içinde görüşlerini bildirmeye davet etti.
Konu, öncelikle Avrupa açısından bir sınav niteliğindedir. Çünkü “düşünceyi açıklama özgürlüğü”, aykırı görüşlere özgürlüktür. Batı Avrupa devletlerinde, 1. Dünya Savaşında taraf oldukları için, Ermeni soykırımı yapıldığı yönünde bir önyargı vardır.
Yerleşmiş resmi görüşü tekrar etmek, “özgürlük” anlamına gelmez. Bazen dalkavukluğa kadar uzanan bir cesaretsizlik ve boyun eğme tavrına varır.
Doğu Perinçek, “Ermeni soykırımı gerçek değildir” diyor ve bunu bilimsel gerekçelerle ve belgeleriyle öne sürüyor. Doğu Perinçek’in vardığı sonucu kabul eder veya etmezsiniz, ama bir bilim ve siyaset adamı olarak Dr. Perinçek’in özgürlüğünü tanımak, Avrupa’nın geleneksel özgürlük kavramının gereğidir.
50’yi aşkın kitabın yazarı, Avrupa üniversitelerinde konferanslar ve dersler veren Doğu Perinçek, Avrupa’da tanınan bir siyaset ve bilim adamıdır.
Voltaire: “Düşüncenizi kabul etmiyorum, ama onu açıklama özgürlüğünüzü savunuyorum” demişti. İşte özgür Avrupa buydu. Oysa bugün düşünce açıklamayı cezalarla engelleyen bir Avrupa’yla karşı karşıyayız.
Bu süreçte, T.C. Hükümeti’nin de emperyalistlerle birlikte Talat Paşa Komitesi’ni ve Doğu Perinçek’i hedef alması dikkat çekici vahim bir durumdur.
Avrupa Parlamentosu, Talat Paşa Komitesi’nin Berlin’de gerçekleştirdiği eylemden sonra, 27 Eylül 2006 tarihinde bir karar alarak, Tayyip Erdoğan yönetiminden Talat Paşa Komitesi’nin derhal dağıtılmasın talep etmişti.
Bu çağrıya yanıt,. Talat Paşa Komitesi’nin “Ermeni soykırımı” yalanına karşı mücadelesini suç kanıtı olarak gösteren Ergenekon savcılarından geldi.
Ergenekon Davası sanıkları Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Ferit İlsever ve Doğu Perinçek, 21 Mart 2008 günü Almanya-Hannover’de ırkçılığa karşı düzenlenen toplantılara katılmak için uçağa binecekleri gün gözaltına alındılar.
Aynı günün gecesi İşçi Partisi Genel Merkezi’ne yapılan baskında, İsviçre mahkemelerinin Doğu Perinçek hakkındaki kararına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapacağımız başvurunun hazırlık evraklarına da “suç kanıtı” olarak el konuldu.
Daha sonra Dışişleri Bakanlığı yetkilileri birçok kez bizimle yaptıkları görüşmelerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmamamızı istediler. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti adına bir devlet başvurusu yapılması gerekirken, bırakınız bu girişimde bulunmayı bizim bireysel başvuruda bulunmamız bile engellenmeye çalışıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türk Hükümeti’nden görüş soruyor.
TC Hükümeti’ne sesleniyoruz: Konunun, düşünceyi açıklama özgürlüğü çerçevesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gelmesi büyük olanaktır. Türkiye, bu konudaki düşünce özgürlüğü talebini bu fırsatı değerlendirerek savunmalı ve kazanmalıdır. Bu kazanılmazsa, “Soykırımcı Türklere Avrupa’da yer yok, ancak hapishanelerinde yer var” anlamına gelir.
Karar, Doğu Perinçek hakkında değil, Türk Devleti ve Türk Milleti hakkında verilecektir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Doğu Perinçek’in ve onunla dayanışma içinde oldukları için mahkum edilen Avrupa’daki yurttaşlarımızın mücadelesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Talat Paşa Komitesi adına Av. Mehmet Cengiz ( 27 Ekim 2010 İstanbul)